Gerçekten böyle mi olacaktı? Benim hayatımı sürekli birileri mi çizecek, kurgulayacak ve bende sadece oynayacak mıydım? İplerimi annemin elinden almaya çalışırken hiç tanımadığım beş kişinin eline verdim. Bile isteye. Ne zaman istediğim bir hayatı istediğim gibi yaşayacaktım, hayatımın senaristi ne zaman ben olacaktım , kendi ipimi ne zaman elime alacaktım? Şimdi kaçıncı sahne, hangi senaristin hangi skeciydi bu şimdi? Hayatın bana sunduğu nimetlere küfür etmekten başka bir şey diyemiyorum. Bir gecede ne olduysa oldu. Bundan sonrası ne olur bilmiyorum ama pek de iç açıcı şeylerin olamayacağı her halinden belli.
Salıncağı seven ama yüksekten de korkan bir çocuğun babasına 'yeter ' demesine rağmen durmadan onu iten babaydı benim hayatım. Çocuğunun korkudan attığı çığlıkları eğlendiği için attığını sanan babaydı. Salıncaktan düşüp dizini kanattığında 'neden sıkı tutunamadın' diye azarlayandı. Elinden tutup kaldırıp yarasını sarmak yerine öfkeyle bağırıp çağırandı. Oysa suç; sıkı tutunmadığı için çocuğun değil korktuğu halde onu itmeye devam eden babanındı.
'Geldik' içerisinde kaybolduğum labirent haline gelen karmaşık düşüncelerimden sıyrıldım. Yol boyu konuşmayıp sadece dışarıyı izledim. Dikiz aynasından okyanus mavisi gözlerine baktım uzun uzun.
'Bakmaya devam edeceksen biraz gezelim'
'Ha-hayır.' Kekelemem hoşuna gitmiş olacak ki kocaman gülümsedi.
'Teşekür ederim. Getirdiğin için.' Onun gülümsemesine her ne kadar istesem de eşlik edemedim. Ormanda beni bıraktığı anlar gitmiyordu gözlerimin önünden.
Arabanın kapısını açıp çıktım. Başım dik ona hiç bakmadan eve doğru ilerledim. Bahçe kapısından içeri girdim. Kapının zilini çaldım ve beklemeye başladım.
'A-abla.... ablam' diyerek boynuma sarıldı Emir. O kadar çok özlemişim ki onu sımsıkı sarıldım. Kokusunu doya doya içime çektim. Benden ayrıldı. Yüzümü ellerinin arasına alarak gözlerimin içine baktı.
'Seni çok özledim.' Yanağımı öptükten sonra tekrar sımsıkı sarıldı.
'Bende seni çok özledim aşkım' birbirimizden ayrıldık. Onun eli omzumda benim elim belinde salona doğru ilerledik. Annem her zamanki gibi dizinin sonunu görmeden uyumuştu. Biliyordum şimdi uyandırsak binlerce soru soracaktı. Emir anneme doğru bir adım atarken onu durdurdum.
'Emir. Birtanem annemi şimdi uyandırırsak bana bin soru sorar ben çok yorgunum. Sen şimdi çağır odasına gitsin bende yatıp dinleneyim sabah konuşuruz olur mu? 'Onaylarcasına başını aşağı yukarı salladı. Parmak uçlarımda yükselerek yanağını sımsıkı öptüm. Sımsıkı sarıldım. Boyunun avantajıyla saçlarımın arasına öpücük kondurdu.
'İyi geceler aşkım.' Diyerek ayrıldım ondan. Hızla odama çıktım. Odamın kapısını açıp içeri girmemle bir elin ağzımı kapatması bir oldu. Kapattığım kapını arkasına yaslandım. Korkuyla nefes alıp verişlerim ve buna ayak uyduran kalbim giderek hızlandı. Diğer elini belime koyarak bana doğru bir adım daha attı. Kapıyla onun arasında sıkışıp kaldım. Başını boynuma gömdüğunde burnunu boynumda hissettim. Bir kaç derin nefes aldıktan sonra gözlerimin içine baktı. Bir çift masmavi göz ile karşılaştım. O olabilir miydi.?
'Elimi çekeceğim ama ses çıkarmak yok anlaştık mı?'. Bu ses onundu, göz kırptı. Başımla onu onayladıktan sonra yavaşça çekti elini ağzımdan. Ama diğer eli hâlâ belimde, vücudum ile vücudu arasında hâlâ sıfır mesafe vardı. Ağzımdan çektiği eli narin dokunuşlarla çenemi kavradı. Başımı yukarı kaldırdı. Gözlerine bakmamı sağladı. Yüzünü yüzüme giderek yaklaştırdı. Burnu burnuma değdiği an kalbimin durduğunu nefes alamadığımı hissettim. Gözlerimi bir salise dahi olsa kırpmadan ona bakıyordum. Gözlerini kapatmış, başını hafif sağa yatırmış yaklaşıyordu. Kaskatı kalmış bedenim öylece ne yapacağını izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ
ChickLit"Gecenin Şahidi Olmaz" dedi. Dedi ve beni Zifiri'ye mahkum ederek bir başıma bıraktı... Hayatının ipleri sürekli başkalarını elindeydi Defne'nin. Her ne kadar eline almak istese de tam aksine bir düğüm daha atılıyordu o ipe. Bazen bile isteye ama ç...