İçim gibi karanlık olan odamda,karanlığı delip geçen laptopumun ekranı. Yatağıma uzanmış film izliyorum. aynı filmi daha önce bir çok kez izlememe ve her sahnesini saniyesine kadar ezbere bilmeme rağmen,sanki filmi ilk kez izliyormuş heyecanıyla izliyordum.
cümle fazlamı uzun oldu ne. Herneyse siz anladınız beni.
kapının ardından gelen ayak seslerinden,annemin odama doğru geldiğini anlamam zor olmamıştı. Babamın işi nedenli ile birbirimizden ayrı yaşıyorduk. Koskoca evde sadece ikimiz yaşıyorduk.
"Esil!"
Annemin sesinin geldiği yöne yüzümü çevirip merak edermiş gibi görünen bir yüz ifadesiyle baktım.
"kapat ve artık yat,yarın okul var kızım."
bilgesayarımı setçe kapatıp anneme döndüm. Biz bilmiyorduk zaten yarın okul olduğunu.
"hatırlatmasanda biliyordum zaten. Zorunda mıydın?" bakışı attım. Annem ne demek istediğimi anlamış olacak ki,iki adımda yanıma gelip bilgesayarımı aldı.
"Almasam uyuyacağın yok,hadi uyu bakalım." Dedi ve anlıma bir öpücük kondurup gülümsedi. Ağır adımlarla odamdan çıktı. Telefonumun alarmını kurup yatağımın yanındaki komodinin üzerine koydum. Yatağıma uzanıp yorganımı üzerime çektim. Bastıran uykuyla beraber kapandı gözlerim.
Kendimi kollarına bıraktığım uyku karanlığıda ardında getirmişti. Uyku bedenimi hapsetti,karanlıkta düşlerimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN IŞIKLAR
Teen FictionEsil Aycan. Anne ve babasının boşanması sonucu,babası ve ailesinden koparılıp annesi ile yaşamak üzere İstanbul'a taşınmıştır. Peki bundan sonra ne olacak? "Ben Esil Aycan. Benim hikayemi okumaya var mısınız?"