Videoyu açıp okuyabilirsiniz :D
*Atlas'ın ağından*
Eve gece yarısı dönmüştüm. Kendi evime geçmiştim. Kapıyı açtığımda içeriden gelen sesle durup kaldım. Sessizce kapıyı kapatıp ışıkları açtım. İçeriye göz gezdirdiğimde yerdeki kitaparı gördüm. Ses beni tedirgin etmişti ama kitapları görmek içime su serpmişti.
Salona geçip yerdeki kitapları yerden kaldırdım.
Bunlar Esil'in okuduğu kitaplardı. Kitapları rafa geri yerleştirirken isimlerini mırıldandım.
"Birimiz Yalan Söylüyor." Rafa koydum.
"Benimle Yan." Onu da rafa yerleştidim. Derin bir nefes alıp arkamı döndüm. Cebimdeki teleonumu ve cüzdanımı Koltuğun üzerine bırakıp banyoya ilerledim.
Hızlıca duş alıp dolaptan çıkarttığım kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Pek iştahım olmadığından bir şey yemek gelmiyordu içimden.
Mutfağa geçip buz dolabının kapağını açtım. Açmam ile kapatmam bir olmuştu zaten. Telefonumu ve cüzdanımı alıp ışıkları söndürdüm.
Odama gidip yatağıma uzandım. Ellerimi başımın altında birleştirip tavanı izleme başladım.
"Şimdi nasılsın? Umarım mutlusundur. Canın yanıyor mu hala? Yanmasın. Ben,ben seni gerçekten çok özledim. Sen beni özledin mi?"
Düşüncelerimi dudaklarımın arasına yollayarak onları özgür bıraktım. İçimdeki her şey,iki dudağımın arasından geçip gidiyordu.
"Gamze,o senin gibi değil. Farklısınız işte. Her neyse,sana iyi geceler Esil'im."
Gözlerimi kapatıp son kez bir cümle kurdum.
"Lütfen rüyalarıma gel olur mu?"
(...)
Günaydın
Evet,erken uyandım. Yeni bir karar aldım. Tam bu saniye. Üzerimde siyah eşofmanım ve beyaz sweatım ile koşuya çıktım.
Saat 07:40
Yaklaşık on dakikadır koşuyorum.
Yanımdan biri geçti. Mavi sweatlı kısa saçlı bir kız. İçimdeki ses.
"O,o değil." Diye bağırsa da,kalbim. "O ESİL!" Diye haykırıyordu. Engel olamadım... Kalbime.
Ben ona doğru koştukça o daha da uzaklaşıyordu. Hızlanan adımlarımı takip eden kalp atışlarım,nefesimi kesiyordu.
Kolunu tutup ani bir refleksle birlikte kendime çevirdim.
Bu o değildi. İç sesim haklılığıyla haykırıyordu. Kolunu tuttuğum kişi meraklı ve bir o kadarda korku dolu gözlerle bakıyordu bana.
Hayal kırıklığına uğramıştım.
Kalbim,aklım paramparça olmuştu. O gözler ona ait değildi,o dudaklar,bakışlar ona ait değildi.
Kolunundaki kolumu yavaşça indirip yere çöktüm. Engel olamadım,göz yaşlarıma,hıçkırıklarıma.
"Beyfendi iyi misiniz?"
"Sen,sen o değilsin." Yanımda eğilip elini omzuma koydu. Beni tanımıyordu ama yinede endişhe duymuştu. Benim için.
Belki de sadece ruh hastası olduğumu düşünüyordur.
"Ben kim değilim? Hadi kalkın,bir hastaneye gidelim." Onu engelleyip ağır bir şekilde kalktım bulunduğum yerden. Koluma girerek kalkmama yardımcı oldu.
Arkamızda duran banka oturduk. Beş dakikadır suskun bir halde elimdeki pet şişeye bakıyordum.
Omzumda hissettiğim elle birlikte başımı çevirdim.
"Gerçekten iyi misiniz? Beni kime benzettiniz?"
Kendimin bile zor duyduğum kısık ses tonumla cevap verdim.
"Kız kardeşime." Dedim.
"Sizden uzaktamı?" Diye sordu. Başımı Deniz'e çevirip tekrar cevap verdim.
"Evet,o benden çok uzakta."
"Onu,çok özlüyor olmalısınız?" Soru olarak kabul etmeli miydim cidden?
"Evet. Çok. " Dedim.
Ani bir tebessüm kondurdu yüzüne. Elini bana doğru uzattı.
"Adım Beren." Dedi. Gülümsedim.
Beren.
Bir insan ismi ile ne kadar uyumlu olabilirdi? Uyum tek anlamıyla onun içindi belkide.
"Bende Atlas." Dedim. Tebessümü gülümsemeye dönüştü. Gözleri ile gülüyordu adeta.
Kendine gel Atlas! Ne saçmalıyorsun!?
"Memnun oldum Atlas."
Memnun mu oldun? Demek isterdim ama demedim. İyi ki de demedim diyebilirim.
"Bende." Dedim sadece.
(...)
Selamlar! Beren ve atlas? Ne düşünüyorsunuz?
Beren'i ilerleyen bölümlerde tanıyacağız gibime geliyor. Xnxnxnx
Yorum ve oy atmayı unutmayın :D
İnstegram simgehub_
![](https://img.wattpad.com/cover/214967962-288-k758067.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN IŞIKLAR
Teen FictionEsil Aycan. Anne ve babasının boşanması sonucu,babası ve ailesinden koparılıp annesi ile yaşamak üzere İstanbul'a taşınmıştır. Peki bundan sonra ne olacak? "Ben Esil Aycan. Benim hikayemi okumaya var mısınız?"