''Esil,ben Atlas. ''
''Efendim? Babamın telefonunun sende ne işi var ve ayrıca beni nereden tanıyorsun?''
''Esil bunların hepsini zamanı geldiğine öğreneceksin. Şimdi sana söyleyeceklerimden sonra sakin kalmanı istiyorum.''
Kalbim yeninden çıkacak gibiydi. İçime doğan kötü his adeta ruhumu emiyordu.
''Ba-babama birşey mi oldu?'' Karşı taraftan gelen uzun soluk sesi ruhumun çekilmesine yardım ediyordu.
''Baban trafik kazası geçirdi. Hastaneye kaldırıldı.''
Bu cümle kafamın için yüz binlerce kez dolanıp duruyordu. Beynim durmuştu. Vücuduma otura ağırlık hissi beni daha çok yerini dibine çekiyordu. Gözlerimin dolduğunun hissettim o an. Sonra elime düşen bir damla göz yaşını... Sonra bir tane daha.
Titreyen ellerimle telefonumu kulağıma götürdüm. Titrek ve kendimin bile duyamayacağım bir ses tonuyla konuştum. '
''Seni tanımıyorum ama lütfen beni babama götürür müsün. Ben,ben onu çok özledim.''
''Merak etme,seni almaya geleceğim. Şu anda yoldayım. Sen hazırlan ve beni bekle. İstanbul'a vardığımda seni tekrar arayacağım. Telefonunu kapatma olur mu?''
Ağlayış seslerim ona bir cevap olmuştu. Tek çarem beklemekti. Daha fazlası geliyordu elimden. Ama her ne olursa olsun,güçlü olacaktım. Babam için güçlü olmalıydım. Babamın şuanda bana benimde ona ihtiyacım vardı. Hemde çok...
Telefonumun ekranını açıp önce internetimi daha sonra instagramımı açtım. @rüzgar_00mesaj kutusuna girip mesaj yazmaya başladım.
''Merhaba,be bugün okula gelmeyeceğim. Lütfen Aslıhan hocaya söyler misin?''
Yazıyor...
@rüzgar_00 ''Söylerim ama neden okula gelmiyorsun?''
@esilaycnn ''Bunları sana anlatacak kadar seni kendime yakın görmüyorum.'' Çok ağır konuştum,hayır haklıyım.
Yazıyor...
@rüzgar_00 ''anladım,üzgünüm. Söylerim''
''Görüşmek üzere.''
@esilaycnn ''Teşekkür ederim.'' Konuşma biçimim ona karşı ağır olmuştu ama şimdi düşünmem gereken daha öneli birbir vardı. Babam. Babama gidecektim. Babama gidecektim ve bunun bir geri dönüşü olmayacaktı.
(Yarım saat sonra.)
Koşarak eve geri döndüm. Hızla anahtarımı kapının kilit kısmına sokup kapıyı açtım. Ayakkabılarımı çıkartıp kapıyı ardımdan kapattım. Odama yönelip çantamdan anahtarı çıkartıp kapıyı açtım. Her ihtimale karşın kapıyı tekrar kilitledim. Kaybedebileceğim bir dakikam bile yoktu. Olabildiğince hızlı davranıp çantamın içine bir kaç parça kıyafet koydum. Üzerimi değiştirip,yanıma bir kaç parça eşyamı daha aldım. Tam odadan çıkacakken masamın üzerinde duran günlüğümü unuttuğumu fark edip geri döndüm.Bana ait olan her şeyimi aldım. Çizimlerimi,defterlerimi ve diğerlerini.
Hızlı bir şekilde toparlandım. Çekmecemden bir not kağıdı çıkarıp üzerini bir not yazdım. Ona bunu bırakmak bile fazlaydı ama bırakmam gerektiğini düşündüm. için yaptım.
Odamdan çıkacakken kapının açılma sesini duydum. Eve geri dönmüştü. Sessiz bir şekilde odasına gitmesini bekledim. Dışarıdan gelen seslere bakılırsa telefonla konuşuyordu.
''Evet,anladım Ömer bey. hm hm. Anlıyorum.'' Sesin azalış hızıyla odasına itmiş olduğunu anlayıp odadan çıktım. Kapıyı açtığımda karşımda onun görünce yutkunarak bir adım geri haraket ettim.
''Neden bu saatte evdesin? Okulda olman gerekmiyor mu?'' Ne demem gerektiğini düşünürken bugün olan beden dersimiz aklıma gelmişti. Hızlıca bir şeyler uydurmam gerekiyordu.
''Beden dersimiz vardı da. Eşofmanlarımı giymeyi unutmuşum. Bu yüzden geri döndüm.'' O beni baştan aşağı süzerken soğuk soğuk terler akıtıyordum. İnanmış olacak ki hafif tebessüm etti. Geçmeme izin verdi. Hızlıca kapıya yönelip ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.
''Geç kalma!'' İç sesim ''He çok beklersin.'' diyordu.
Cevap vermedim,öylece hızlı adımlarla evden çıktım. Bu o evden son çıkışım olacaktı. Bir daha asla o cehenneme geri dönmeyecektim.
Sokağa çıktığımda hızlı adımlarla nereye gideceğimi bilmeden yürümeye devam ettim. Ne zaman arayacaktı? yada ayacak mıydı? Bir kaç dakika sonra çalan telefonumun sesini duyunca olduğum yerde durdum. Arayan babamın numarasıydı. Telefonumu hemen açık kulağıma dayadım.
''Alo? Ben hazırım,sen neredesin?''
''Esil'cim,ben şun İstanbul'dayım. Bana evinin adresini verir misin?'' Eğer buraya gelirse annemin beni yakalaması an meselesi olurdu. Bunu yapamazdım.
''Olmaz!''
''Ne-neden?''
''Eğer evime gelip alırsan annem öğrenir. Sana evimin yakınlarındaki bir adresi vereceğim. Beni oradan al. Olur mu?'' Karşıdan ses gelmeyince devam ettim.
''Lütfen!'' Karşıdan Gelen nefes sesini duydum. Sıkıntılı bir nefes sesi.
''Tamam o halde. Bekliyorum.'' Yüzümde oluşan tebessüm biraz olsun umut olmuştu. sonunda babama kavuşacaktım. Ona sıkıca sarılıp özlem duyduğum kokusunu içime çekecektim. Ogün bugün olacaktı.
Mesaj kısmına girip adresi mesaj olarak attım. Adresini verdiğim yer koşar adımlarla gittim. Adresini verdiğim yer annemin çok sık hatta hiç gitmediği bir Cafe'nin adresiydi. Yarım saatlik bir bekleyişin ardında önümde duran siyah bir araba durdu. Arabayı süren kişi arabadan indi. Uzun boylu,kahverengi saçlı,kahverengi gözlü biriydi. Daha önce bu yüzü gördüğümü hiç hatırlamıyordum,gördüysem bile nerede ve ne zaman gördüğümü.
Önümde durup tebessüm ederek elini uzattı.
''Merhaba Esil,ben Atlas. Yani ağabeyin.''
Yani ağabeyin...
Yani ağabeyin...
Yani ağabeyin...
Kafamın içerisinde dönüp dolanan ve beni şoke eden o cümle. ''Yani ağabeyin.''
Hepinize yiye yeni yeniden merhabalar! EVET küçük bir bomba patlattım. Kara kara nasıl devam ettirebilirim diye düşünüyordum nvklfcxkjncxklj
ESİL'İN BİR AĞABEYİ VAR! veeee sizce neden bu zamana kadar birbirlerini hiç görmediler?
Yorumlarınızı bekliyor olacağım ve şunu söylemek istiyorum.
Hemen hemen her bölümümün açıklama kısmına yorum atar mısınız? vs diye soruyorum ama buna rağmen okunma oranına göre yorum çok az geliyor. Siz görüşlerinizi belirtmediğiniz sürece ben hatalarımı vs göremem . Genellikle gelen yorumlar: Yb ne zamana? Oooo! gibi oluyor. Sizlere yb için bir süre zarfı veremem,ne zaman ilham ve yazma isteği doğarsa içime o zaman yazıyorum. Kötü yorumlarınızı belirtmeyin demiyorum tabikide yazın ama normal yorum bile gelmiyor gelenleri de okuyorum zaten. Yinede her şey için teşekkür ederim. iyi okumalar dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN IŞIKLAR
Подростковая литератураEsil Aycan. Anne ve babasının boşanması sonucu,babası ve ailesinden koparılıp annesi ile yaşamak üzere İstanbul'a taşınmıştır. Peki bundan sonra ne olacak? "Ben Esil Aycan. Benim hikayemi okumaya var mısınız?"