Saatler sonra odamdan çıkıp salona gittim. Eve göz gezdirdiğimde annem eve henüz gelmemişti bile. Duvarda asılı olduğunda saatin. 11.45 olduğunu gördüm. Mutfağa ilerleyip masanın üzerindeki bardağa su doldurup içmeye başladım. Kapıdan gelen sesle elimdeki bardağı masanın üzerine bırakıp kapıya gittim. Gelen annemdi. Darma dağın bir halde ifadesiz bir suratla bana bakıyordu.
Topuklu ayakkabılarını çıkarıp yere attı. Elinde çantayı askıya astı.
''Ne bakıyorsun? çekil önümden.'' Omzumdan serçe itmesiyle sarsılmıştım.
Sarhoştu. Ayakta bile duyamıyordu. Mutfağa ilerlerken onu takip ettim. Titreyen elleriyle su içmeye çalışıyordu. Yanına yaklaştım. Elimi koluna koyup kendime çevirdim.
''Neden sarhoşsun?'' Elimi kolundan itip diğer elindeki bardağı duvara fırlattı. Bardağı duvara fırlatmasıyla çıkan sesle birlikte eğilip kulaklarımı kapattım.
''Sanane bundan! Seni ilgilendirmiyor! Anladınmı beni? şimdi yerden kalk ve odana git!'' Sarhoş haliyle bağırıp çağırıyordu. Onu daha önce böyle bir halde görmediğimden korkum daha da çok artmıştı. Artık,artık katlanılacak gibi değildi.
''Beni duymadınmı! Odana git dedim!'' Savurduğu tekme karın boşluğuma gelmişti. Yerde çaresiz bir şekilde kıvranırken o sadece bağırıp çağırıyodu. Yerden mutfak tezgahına tutunup kalktım. Olabildiğince hızlı adımlarla odama gittim. Kapıyı içeriden kilitledim. Kapıya sırtımı vererek kayıp yere oturum. Dizlerimi karnıma çekip sadece ağladım. Yapbildiğim tek şey buydu. Elimden gelen sadece ağlamak ve o an yaşadıklarımın hafızamdan silinmesini dilemekti.
''Bugün okula gitmemişsin. Neden okula gitmedin?'' cevap vermeyip sadece sustum. Bir kaç dakika sonra kapıya vurduğu tekmenin şiddetiyle kapıdan uzaklaştım. Attığı tekmeyi neredeyse sırtımda hissetmiştim.
''Neden gitmedin? Cevap ver! Okul müdürün beni aradı. Okula gitmeyesin diyemi onca para döküyorum ben! Okulun için harcadığım onca parayla onca şey alabilirdim-'' Anahtarı çevirip kapıyı açtım.
''Neden sevgiline söylemiyorsun? O sana almıyor mu!'' Attığı tokatla birlikte yere uzanmam bir olmuştu. yanımda eğilim elini saçlarımın arasına geçirip saçlarımı çekerek beni ayağa kaldırdı.
''O uzayan dilini kesme zamanı geldi. Yürü!'' Beni banyoya itekleyerek lavabonun önüne getirdi.
''Ne yapacaksın?'' Ağlamaklı ve titrek bir ses tonuyla yüzüne bakarak sordum. Kafamı iterek önüme dönmemi sağladı. Çekmeceden çıkarttığı demir makası eline alıp diğer eliylede saçlarımı kavradı. Ne yapacaktı? Saçlarımı kesecekti!
''Yapma.Lütfen'' Ağlamaklı bir ses tonuyla aynadaki yansımasından gözlerinin içine bakarak.
Hiş düşünmeden tek seferde avuçladığı tüm saçlarımı kesti. Onca yalvarışlarımı hiçe sayıp saçlarımı kesip avuçlarımın arasına kodu.
''Al bakalım.'' Makası lavabonun üzerine sert bir şekilde koydu ve arkasını dönüp,kapıyı kapatıp çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN IŞIKLAR
Teen FictionEsil Aycan. Anne ve babasının boşanması sonucu,babası ve ailesinden koparılıp annesi ile yaşamak üzere İstanbul'a taşınmıştır. Peki bundan sonra ne olacak? "Ben Esil Aycan. Benim hikayemi okumaya var mısınız?"