Bölüm 28

20 11 10
                                    

Yattığımdan beri bir dakikalığına bile uyuyamamıştım. Bende yatağımdan kalkıp mutfağa gittim. Kendime bir bardak kahve yapıp balkona çıktım. 

Kafamı gök yüzüne kaldırdım.

Son bir yıl içinde çok şey yaşamıştık. Hayat bir sınav,yaşadığımız her yıl bir soruydu. Son bir yıl hatın bana sunduğu sınavda en zor soru olmuştu.

Hani derlerya cevaplar soruların içinde saklıdır. Ben ne cevabı buldum,ne de soruyu anladım.

Derin bir iç çekip kahvemden bir yudum aldım. 

Telefonuma gelen bir bildirimle Beren'den gelmiş olduğunu düşünüp telefonumu elime alıp açtım. Fakan gelen mesaj ondan değildi. Bilmediğim bir numaradan,tanımadığım birinden gelmişti.

Bardağı masanın üzerine koyup mesajı açtım.

05*********: Merhaba,siz Atlas Aycan olmalısınız.

Kimdi bu? Beni nereden tanıyordu? Umursamadan cevap yazmaya başladım.

Atlas; Evet benim. Siz kimsiniz?

05*********: Kim olduğumu boşverin. Bir saat içinde size vereceğim adrese gelin.

Atlas: Kim olduğunuzu bilmiyorum ve istediğiniz yere mi gelmemi istiyorsunuz? 

05*********: Atlas bey adresi gönderiyorum,gelip gelmemek sizin kararınız.

Bir mesaj daha. Konum göndermişti. 

"Kim olduğu belli değil bir de konum atıyor." Dedim sessiz bir ses tonuyla. Bardağımı ve telefonumu alıp içeriye geçtim. Bardağı mutfağa bırakıp odama geri döndüm.

"Salaklar."

Dakikalar sonrakendimi arabada,atılan konuma giderlen buldum.

Saat 05:15 di. Bende bu saatte kalmış,tanımadığım birinin attığı konuma gidiyodum.

"Ne bu? Amerika'n filmi falan mı?" Direksiyona vurup kendime gelmeye çalıştım.

Ne kadar işe yarayacaksa...

Atılan konuma geldiğimde karşımda gördüğüm ilk şey gri iki katlı bir evdi. Arabadan inip numaraya mesaj attım.

Atlas: Konum attığınız yerdeyim.

Beş dakika geçti ya da geçmedi karşımdaki evin kapısını bir kadın açtı.

Orta yaşlı,kapalı hatta güler yüzlü bir kadındı. Beni gördü günde gülümsemesi daha da büyüdü.

"Siz,Atlas bey misiniz?" 

Başımı evet der gibi salladım.

"İçeri geç,buyur." 

İçimi kaplayan korku ve merak adımlarımı eve doğru itiyordu. Şimdi ise içeriye girmiş,evin salonda oturuyordum. Gözlerimi ebin içerisinde gezdirdim. Orta gelirli bir aile için ideal bir evdi. Salondaki soba,salonu ısıtmaya ancak yetiyor gibiydi. Adamın konuşmasıyla dikkatimi ona verdim.

"Atlas bey ben Adnan,bu da eşim Leyla."

"Memnun oldum ama beni nedem bu saatte buraya çağırdığınızın anlamadım."

"Atlas bey benim küçük bir teknem var. Dört beş kişilik bir tekne. Çocukluk hayalimdi. socukluğumdan bu yana biliktirdiğim parayla adım o tekneyi." Dayanamayıp sordum. Bunun benimle ne gibi bir ilgisi olabilirdi?

"Anladım fakan bunun benimle ne gibi bir ingisi var?" Gülümsedi ve devam etti.

Bundan yaklaşık bir yıl önce Leyla ile birlikte açıldık sulara. Sonra Leyla suyun üzerindecbirşey olduğunu söyledi. Ben de büyük bir balık falandır sanrım. O balık falan değil,insan dedi Leyla. Hemen yanına gittik." 

Sanki bilerek yavaş anlatıyor gibiydi. Yada zaman bana oynuyordu. 

Dizlerim,ellerim heryerim titriyordu. 

"Devam edin lütfen." Dedim hızlı nefes alışlarımla.

"Yanına gittiğimizde-"

"Leyla teyze. Uyumadınız mı?" İçeriden gelen bir se böldü Adnan beyi. O içeriden gelen ses kalbimi de delip geçmişti. Bu ses,sesin tonu tamamiyle Esil'in sesiyle aynıydı.

Kapı kolunun haraket edişiyle kapıya döndüm. Kalbim duracak gibiydi. Göz yaşlarım,titreyen bedenim...

Kapı açıldı,içeriye girdi. Dudaklarımdan süzülen tek kelime şu olmuştu.

"E-esil?!"

(...)

ESİL YAŞIYOR!

bu bölüme kadar çok zor geldim. Ama sonunda geldim dxnxnxjx

Esil hakkında neler düşünüyor sunuz?

Yorum ve oylarınızı belliyorum. Çpk ta merak ediyorum bu bölümle ilgili yorumlarınızı.

İyi okumalar:D

Ve bu arada 800 okunma olduk çok çok çok teşekkürler. Nice 1K'lara xjxjxxj

İyi gecelerr:) <3


KAYBOLAN IŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin