10.BÖLÜM- KATİL

194 14 24
                                    


Yazardan~

Zeynep elindeki kitabın son sayfası okuduğunda başını kaldırdı ve bomboş, ıslak bakışlarla karşısındaki duvara baktı. Bir damla gözyaşı, kirpiklerine tutunamadan yanağından aşağı kaydığında kaşlarını çattı. Yeniden elindeki kitaba, kitabın kapağına, baktı. Bu nasıl bir sondu?

"Allah'ım," dedi bir gözyaşı daha çenesine indiğinde. "Allah'ım..."

Kitabı titrek hareketlerle kitaplığına koydu. Çenesindeki bir damlayı elinin tersiyle sildi ve parmaklarını şakaklarına bastırdı. Ne baş ağrıtıcı, ne kalp yorucu ne büyük doluluk hissi veren bir kitaptı, bu böyle...

"Zeynep!"

Aşağı kattan adının söylendiğini duyduğunda başındaki yazmasını aynadan kontrol edip kahverengi elbisesinin eteklerini düzeltti.

"Yeşim abla?"

Merdivenlerden hızla inerken kapının yanında bekleyen Yeşim hanımı gördü. Soran gözleri açık kapıya kaydığında kapıda Betül'ü gördü. Mavi saçlarını dalgalandırmış ve dudaklarına koyu renk bir ruj sürmüş kız, genişçe ona gülümsediğinde yüzündeki şaşkın ifadeyi sildi ve elini kaldırdı hafifçe.

"Selam," dedi kapıdaki Betül. "Ben geldim."

Zeynep, Yeşim hanımın yanına geldiğinde selamını aldı.

"Ve aleykümselam, Betül. İçeri geçsene."

"Ben de söyledim geçmesini ama geçmedi," dedi Yeşim hanım sitemkar bir ses tonuyla. "Yukarı çıkın siz, atıştırmalık getireyim size ben de."

"Teşekkürler, Yeşim abla," dedi Zeynep ve hala kapıda bekleyen arkadaşına döndü. "Gel hadi."

Betül yavaşça içeri girdi ve Zeynep'in az evvel indiği merdivenleri çıkmaya başladılar. Zeynep'in odasına girdiklerinde de Betül yatağın ucuna oturup tırnakları boyalı eliyle saçlarını kardı.

"Müsait miydin?"

"Evet, kitap okuyordum. Hayırdır inşallah?"

Zeynep çalışma masasının önündeki sandalyeye oturdu.

"Ben şey... Kitap getirdim de sana."

Çantasından bir kitap çıkardı. Bu, Zeynep'in Gül'de unuttuğu kimya kitabıydı.

"Nerden buldun bunu?"

Kitabı alıp masaya bıraktı.

"Dün arkadaşın geldi buraya," dedi Betül ellerini birbirine kavuşturup. "Volkan... Seni bulamadı sanırım ve ben de bahçedeydim."

"Bizim bahçede?"

"Yok, kendi evimin bahçesinde. Sizin bahçeyi görebilecek kadar yakınız aslında biz."

Zeynep şaşkınlıkla nefes aldı. Evlerinin yakın olduğunu bilmiyordu.

"Hadi ya?" dedi gülerek. "Akşam gidecektim zaten onlara, lüzum yoktu ama unuttu sanırım Volkan ağabey. Sağ olasın sen de."

Betül, önemsiz bir şey yapmış gibi elini havada salladı. Masanın üstündeki kitaba göz ucuyla bakıp Zeynep'e döndü.

"Zeynep," dedi bir nefes alıp. "Ne okuyordun?"

Aklındakini sormamıştı. Nasıl soracağını bilmiyordu.

"Bunu," dedi az önce koyduğu kitabı alıp ona uzatarak Zeynep. Kitap artık onun için kıymetliydi çünkü içine dokunmuş gibi hissediyordu.

"Tarihi sanırım," dedi Betül arkasındaki yazıyı okurken. Kapağındaki kıza baktı ve bembeyaz elleriyle o kıza dokundu.

"Gerçek mi bu ya? Çok güzel..."

ZERDALİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin