16.BÖLÜM- HASTALIK VE ANNE

156 11 38
                                    

Selamün aleyküm! Bu bölümü beklediğinizi umut ederek özür diliyorum. Malum, üniversiteler uzaktan eğitim ve çevrimiçi sınavlar yaptıkları için işin içinde ben de varım. Oldukça yorgun ve bıkmış bir haldeyim. Sizi de bu yüzden beklettim. Neredeyse bir aydır parça parça, vakit buldukça yazdığım bu bölümü, 'İki gün boşluğun var, bitir şu bölümü.' diyerek bitirdim.
Umarım keyifle okursunuz, sevgilerle. Sağlıkla kalın🌸

Zeynep'ten~

"Ne?"

"Tedavi, dedin az önce. Kim hasta?"

"Yanlış duymuşsun," dedi sinir bozucu bir umursamazlıkla. Yanımdan geçecekken koluna sarıldım.

"Yanlış duymadım," dedim benden kaçırdığı gözlerine dikkatle bakarak. "Kim hasta? Annem mi?"

"Ne alakası var annenle?" dedi karşısında bir aptal varmış gibi çenesini eğerek. "Saçmalama."

"Kulaklarım işitecek kadar gencim henüz," dedim ısrarla. "Anneme bir şey mi oldu?"

O sırada anahtarın kapıda oluşturduğu ses çalındı kulaklarımıza. Bunu fırsat bilip bir adım atmıştı ki kolunu tutan elimi sıklaştırdım. Gelen her kimse anahtarı vardı belli ki.

"İçeri gir istersen," dedi Yeşim abla birine.
"Ben beklerim burada," dedi Yeşim ablanın yanındaki. Sonra ikisi de sustu.

"Ne oluyor burada?"

Yeşim ablanın sorusuyla yine bir adım atmaya kalkıştı.

"Yalan söylüyor," dedim kolunu daha da sıkarak. "Hep yaptığı gibi yine kaçıyor."

"Ne yalanı?"

Yeşim abla yanımıza geldiğinde Zalim ona yaklaştı ve benim tutmadığım elini ona uzattı hafifçe.

"Anneme bir şey oldu ve bana söylemiyor," dedim kolunu sertçe iterek. Canı yansın istedim. Biraz olsun acısın kolu... Sonra kendimden utandım. Birinin kötülüğünü istemek...

"Zeynep," dedi Yeşim abla. "Ne olacak ki annene kuzum?"

"Onu soruyorum ben de," dedim ona dönerek. "Ama kocan ısrarla susuyor. Sen sor, belki sana bir şey der."

"Bir şey olduğu yok," dedi Zalim araya girerek. "Zeynep evham yaptı. Çağan, nasılsın oğlum?"

"Çok iyi," dedim araya girerek. Gülümseyen yüzü iyice sinirime dokunuyordu. "Çağan hep burada. Ona istediğin zaman nasıl olduğunu sorabilirsin. Şimdi bana bak. Doğruyu söyle bana."

Zalim bana döndü bunu duyunca.

"Çağan'dan kıskanıyor musun sen beni?"

O an şokla ona bakakaldım. Ne dediğini kendisi de bilmiyordu, değil mi?

"Geç bunları," dedim. "Sana karşı zerre bir şey hissetmiyorum ben. Anneme ne olduğunu söyle yoksa... Bizzat kendim sorarım."

Bir şeyler sakladığına emindim. Şimdi doğruyu söylese belki kızmazdım ama söylemiyordu işte.

"Annen, teyzenin yanında," dedi düşünür gibi. "Yanlış mı biliyorum?"

Başımı salladım kabullenip. Son kez ona ve Yeşim ablaya bakıp merdivenlere yürüdüm. Kısa bir an Çağan'ın soran bakışlarına denk geldim ama onunla konuşmak için de uygun bir zaman değildi bu.
Ne olduğunu öğrenmeliydim. Saklanan her neyse...

^^

Betül'den~

"Senin ne işin var burada?"

ZERDALİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin