25. BÖLÜM- KAYIP

137 10 7
                                    

Merhabalar. Geç kaldım ama nedense bir garip dönemdeyim. Yazmak, okumak, izlemek o kadar zor geliyor ki anlatamam. Şarkılardan ilham kovalayan ben, şarkı bile dinleyemiyorum. Geç kaldım o yüzden^^

Bölümde hatalar, kopukluklar olduysa yazabilirsiniz. (Hatta sevinirim) Yazması uzun sürdüğünden kopukluk olmuş olabilir. Dahası benim için zor bir konuyu yazmayı denedim ve olmamış olabilir. Allah korusun, sadece okumakla kalsın 🥺

Yeri gelmişken bayramızını da kutluyorum. Allah nicelerine yetişmeyi, eski bayramların tadını yeniden almayı nasip etsin. Allah'a emanet olun, görüşürüz. ☀️🍬

Zeynep'ten~

"Terasa çıkıyorum da ondan nefesim hızlandı," dedim. Sürgülü kapıyı örttüm. Elimde saksı, kulağımda telefonla zorlukla kapattım kapıyı. Arkama döndüğümde cümlemin devamını getiremedim. Çağan gülerek el sallıyordu. Kulağımdaki telefonu boş elime alıp ona başımla selam verdiğimde elini indirdi.

"Zeynep? Hey?"

"Ha? Afedersin, ne demiştin?"

Çağan elimdeki saksıya bakıp güldüğünde ona doğru yürümeye başladım. Onun da sırtını verdiği balkon demirlerine sırtımı verip yere bağdaş kurdum. Aramızda bir duvar olsa da onu görüyordum.

"Akşam dışarı mı çıksak?"

"Kiminle?"

"Ağabeyim gelmeyecek muhtemelen ama nereye gideceksek götürebilirmiş bizi."

"Anladım, gidebiliriz. Evde sıkılıyorum zaten."

"Nereye nereye?"

Heyecanlı sesine güldüm.

"Sen karar ver," dedim. "Havalar akşam katlanılabiliyor oluyor, lütfen Güneş battıktan sonra gidelim."

"Olur," dedi. "Şöyle boğaz kenarında yürüyelim bence. Sonuçta bir süre sonra buraları özleyeceğiz."

"Özleyeceğiz? Hayırdır, nereye gidiyoruz?"

"Üniversiteye!"

"Şehir dışı kesin mi senin için?"

"Elbette. Hatta birlikte olsa ne güzel olur! Ama sanırım Bursa olacak gibi benim."

Başımı salladım o görmese de. Sonra aklıma gelen şeyi yolladım dudaklarımın arasından.

"Nil'i de çağırayım mı?"

Çağan da bana döndü o an.

"Olur! Betül buralardaysa o da gelsin."

"O Bursa'da," dedim. "Geçen hafta gelmişti ama hiç kalmadan döndü. Neyse, ben Nil'e sorayım o zaman, sana yazarım."

"Tamamdır cancağızım, senden haber bekliyorum. Görüşürüz!"

"Görüşürüz Gül'üm."

Telefonu kapattığımda Çağan ellerindeki toprağı umursamadan aramızdaki duvara koydu ellerini.

"Nil?"

"Akşam dışarı çıkacağız da o da gelebilir belki diye düşündüm."

"Gelemez."

"Nedenmiş?"

Sesim biraz aksi mi çıkmıştı?

"Akşam Tunahan ve benimle çıkacak, ondan."

"Bir planınız mı vardı?" dedim bu kez sakince.

"O da seni çağıracaktı hatta."

"Hay aksi, başka bir plan yaptım az önce."

ZERDALİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin