KAHRAMAN

11. BÖLÜM: 'TASARIM'

İyi okumalar!

Medya: Rehna

🤖

Pekâlâ, Marvel'ın zirve yaptığı yirmi ikinci yüzyılda yaşasaydım çok ufak bir ihtimal süper kahramanların ortaya çıkışını şimdi olduğu kadar garipsemezdim.

Teknoloji aşkına, kadın benim tasarımımı giyiyordu!

Şaşkınlık içeren bir sessizlik olurken kafelere saklanan insanlar da dışarıya çıkmaya başladı. Tepkisiz bir şekilde epey yükseğimizde havada süzülen, insan mı robot mu belli olmayan iki kişiye bakmakla yetindim. İçimden bir ses robot olmadıklarını söylüyordu çünkü Pyken'in bir kokusu ve sıcaklığı vardı. Öyleyse bunlar amacı neydi?

İki mini drone havada uçarak iki kahramanın tepesinde belirdi. Kalabalığın etrafında bir tur attılar. Geçtiği yerlerde kalabalığın, bizim etrafımızı tamamen saran ışıktan ekran belirdi. Gözlerimi ekrana çevirdiğimde gür, güçlü bir erkek sesi konuşmaya başladı. Ekran cızırdayarak açıldı. Ekranda Bay Geo, yani sapık eski patronum, ortaya çıkarken daha dün girdiğim odasında dolanan kamera onu gösterdi.

"Merhaba Lenasis halkı!" dedi Sway Geo. "Yukarıda gördüğünüz harika tasarımlardan Rehna, bizim eserimiz. Watiev şirketi ile ortak oluşturduğumuz proje hükumet tarafından destekleniyor." Ekran değişirken açık sarı, küt saçlı bir kadın ekrana bakarak hafifçe gülümsedi. Bu Watiev Teknoloji Şirketi'nin CEO'su olan Gela Ras'dı.

"İki kahramanımızın görünüşü de tamamen altın oranla oluşturuldu. Pyken ve Rehna, bir insanın ulaşabileceği en iyi, en çekici ve güzel görünüme sahip." Ekran ortadan ikiye bölünürken sağda Sway, solda Gela belirdi. "Aynı zamanda teknolojiyle oluşturulmuş en iyi özellikleri taşıyorlar." diye tamamladı Sway.

"Pyken ve Rehna önümüzdeki günlerde, kontrolden çıkan robotların sonu gelene kadar sizin koruyucularınız olacak." dediler bir ağızdan. Ekranda taslak bir liste belirirken gözlerimi başlığa çevirdim. "En İyiler Listesi" yazıyordu başlıkta. Gela'nın görüntüsü ekranı kaplarken, "Hangi kahramanı daha havalı buluyorsunuz?" dedi sevimli olduğunu zannettiği bir şekilde. Daha çok bir gülümsemeye çalışan bir robo-köpeğe benziyordu.

"Hangisinin en iyi olduğunu belirlemek sizin elinizde. Prestijleri Lenasis halkı belirleyecek."

Ekran tekrar ikiye bölünürken bir yanda Pyken'in, diğer yanda Rehna'nın yüzü belirdi. Kamera yüzden uzaklaşırken ikisinin de omuzlarından yukarısı görünüyordu. Rüzgarla kızıl saçları savrulurken Pyken ekrana dik dik bakarak rahatlatıcı, boğuk bir ses tonuyla, "Güvendesiniz." dedi. Rehna omzunun üzerinden saçlarını savururken Pyken'in dediğini tekrarladı.

Görüntü silindiğinde gözlerimi yine havada süzülen kahramanlara çevirdim. Hazır herkes sessizken parmağımla sokağın ilerisini gösterdim. "Orada olan kadına ne oldu?" diye seslendim yüksek sesle. Pyken, elleri ceplerinde bana bakarken Rehna bariz bir şaşkınla bana baktı. Beni baştan aşağıya süzerken, "Aaa sen-" dedikten sonra duraksadı. "Hiç kimse." Kendi kendine sırıtırken, "Kendi canını düşün, başkasınınkini değil." diye homurdandı.

Rehna sıralama listesinde sondan birinciliği hak ediyordu. "Ne kahramanca laflar!" diye bağırdım yüksek sesle. Rehna bana bir böcekmişim gibi bakarken Pyken'in listenin başını çekeceğinden, Falh'la yarışacağından emindim. Eh, beni aşağılamak umarım Rehna'nın listedeki yerini yükseltmezdi.

Kalabalıktan gürültüler yükselmeye başlarken gözlerini üzerimden çekmeyen Pyken, nihayet cevap verdi. "Kadının durumu iyi. Cesur davranışın için teşekkür ederim." Sesi kalabalığı bastırırken bu kostümün altındaki kişinin sesinin bu olmadığından emindim. Ses yükseltildiği için kelimelerinde mekanik bir tını vardı fakat sesi çok farklıydı. İnsanı rahatlatabilecek, güzel bir tını üzerinde özellikle çalışmış gibiydiler.