KAHRAMAN

23. BÖLÜM: 'KARDEŞ'

Selamlar herkese! Geçiş bölümüyle karşınızdayım. (Öyle bir geçiş ki bölüme isim bulmakta zorlandım ya.)

Medya: Falh böyle uyanıyor slejfslkfjlsek (Şaka şaka, o binanın tepelerini görüyor. Çatıda oturduğundan :^)

İyi okumalar!

🤖

Sabah erkenden eve gelip mutfağa sığınmış olsam da N'in ağzından kaçamayacağımı biliyordum. 

Sabahın köründe sokağa çıkma yasağı kaldırılmıştı. Ben de Falh'a veda edip elim küçük çantamın içinde hızlı trene yürümüş ve geri dönmüştüm. Her an bir robot üstüme atlayacakmış gibi hissediyor, iş yerlerini açmaya başlayan robot çalışanlara rahatsız olacakları şekilde bakmamak için uğraşıyordum. Gözümün önünden metrelerce yükseklikten yere çakılan beden gitmiyordu. Sanki yerle buluşma sesi kafamın içinde çınlayıp duruyordu.

O binanın içinde bir şeyler dönüyordu. Bu işin ardında her kim varsa binayı büyütmesinin bir amacı olmalıydı. Bunu içeriye girerek kimse öğrenemezdi. Dün geceden sonra bu kesinleşmişti. İçeride tehlikeli bir şeyler vardı. Ölümcül bir şeyler. Teknolojiyle yaklaşamayacağımız şeyler.

"İşte buradasın!" Bağırarak mutfağa dalan N'e bezgin bir bakış attım. Elleri belindeydi. Üzerinde bir şort ve tişört vardı. Turuncu saçları bembeyaz omuzlarının üstüne değiyordu. Yeni uyandığından emindim fakat hiç de yeni uyanmış gibi gözükmüyordu. "Sana eve geleceğimi söylemiştim," dedim ona ters ters bakarak. "Boşuna endişelendin."

N gece yarısı beni mesaj yağmuruna tutmuştu. En sonunda bildirim sesini kapatmak zorunda kalmıştım.

"Neredeydin?" diye diretti hevesli gözlerle bana bakarken. Neden hevesli olduğunu tahmin edebiliyordum. Biriyle, özellikle bir erkekle, kaldığımı düşünüyor olmalıydı. Hatta bunu umut ediyordu.

"Söyledim ya," dedim gözlerimi kutu şeklindeki tost makinesine dikerek. Tostun içinde istediğim malzemeleri bölmelere yerleştirip ekmeği koymuş, gerisini makinenin halletmesini beklemeye başlamıştım. Makinemiz eski model olduğundan tostun olması iki dakika gibi uzun bir süre alıyordu. 

"Ne söyledin?" diye diretti N. "Şuan tost makinesini yemek ister gibi bakıyorsun. Ne diyeceğini unuttun."

"Arkadaşımdaydım diyorum," dedim aniden ona dönerek. "Senin yaşın kaç da bana hesap sormaya çalışıyorsun?" N bir an, çok kısa bir an, yerinde sinecek gibi oldu. Ardından kendini durdurup ifadesiz bir yüzle bana baktı. "İlk seksini yaptın mı?"

"Ne?" Bağırışım mutfağın içinde çınladı.

"Üzerinde berbat bir ilk deneyim yaşayan bir kadın agresifliği seziyorum," dedi baş parmağını yanağına, işaret parmağını çenesinin altına yerleştirerek. "Beklediğini alamamış gibisin. Bundan dolayı zavallı kardeşini kurban olarak seçip seni çok merak etmesine ve endişelenmesine aldırmadan ona çıkışıyorsun. Zavallı kardeşin hesap sormuyordu." Kirpiklerini kırpıştırıp iri gözlü bir kedi gibi bana baktı. Gözlerinin içi sulanmıştı.

Derin bir nefes aldım. "Cinsel hayatım seni ilgilendirmiyor." dedim ona dik dik bakarak.

"Zaten bu yüzden merak ediyorum."

Tost makinesi ötmeye başladı. Ardından kalın, tırtıklı bir erkek sesi: "Tostunuz hazır!" diye duyurdu. Kutunun altındaki boşlukta dikdörtgen biçiminde, etrafa enfes kokular yayan tost, makineden çıkmıştı. Makineye teşekkür edecekken yanımda N'in olduğunu hatırlayıp kendime engel oldum. N gözlerini kısa bir an tabaktaki tosta çevirdi. "Neden diyet tost yiyorsun?"