Selamlar ve iyi okumalar!
🤖
Saçlarının uçları toz pembe renginden arınmış, tamamen pastel rengi bir mora bulanmış saçlara bürünmüş Amer, karşımda dikiliyordu.
Daha doğrusu ben adı artık 'tartışma odası' olmuş odada volta atarken geri geri yürüyerek benimle göz teması kurmaya çalışıyordu. Bir avucunun üstünde her hareketiyle birlikte süzülen bat'ının ekranı vardı. Işıklı spor ayakkabılarıyla her zıpladığında saçları havaya doğru sıçrıyordu. Ve elbette bu tuhaf neşeli- endişeli durumunun bir nedeni vardı: Beni bir öpücüğe ikna etmek.
Bu sabah öğrendiğim ilk şey Pyken ekibinin ve tabii ki kendi ekibimin bizden öpüşmemizi beklediği olmuştu.
"Sabrina, inan bana seni çok iyi anlıyorum," dedi ben hızlı hızlı adımlamaya devam ederken. Sırtımı ona döndüğümde birkaç saniye sonra tekrar yüzüme bakacak şekilde geri geri yürümeye başlamıştı. "İnsanların sadece sevdikleri kişiyi öpmesi çok normal. Senin hiçbir duygu beslemediğin birini öpmek istememen de normal. Fakat Reena, halktan biri gibi görünmek zorunda. En azından biraz olsun. Ve ne yazık ki bu lanet çağın neredeyse tamamı her önüne gelenle öpüşmeyi sorun etmiyor."
"Ben ediyorum," dedim sesimi ifadesiz tutmak için kendimi zorlayarak.
Pyken'le öpüşmek. Aklımda sürekli acil durum uyarısı gibi yanıp süren iki kelime buydu. Daha önce kimseyle duygusal olarak yakınlaşmamıştım bile. Üstelik öpüşmek... Bu benim için bir hayal falan değildi. Daha önce kimseyle öpüşmeyi hayal bile etmemiştim. Aslında, kendime itiraf etmem gerekirse sadece bir kez bunu düşünmeyi denemiştim. Öylesine birini hayal etmiştim ve sonuç olarak aynanın karşısında kıpkırmızı olmuş bir şekilde kalkmıştım.
Tanımadığım biriyle konuşabilirdim. Tanımadığım birine sarılabilirdim. Ama tanımadığım biriyle öpüşecek kadar çağın içine batmamıştım. Günün birinde aşık olursam- ki bunun mümkün olacağını sanmıyordum- işte o zaman biriyle öpüşebilirdim. Benim için anlam ifade eden bir hareketi sırf farklı bir kılığa büründüm, sırf bir başkası gibi davranıyorum diye yapamazdım. Üstelik benim için anlam ifade eden bu öpüşme muhtemelen Pyken'e hiçbir şey ifade etmeyecekti bile.
Amer yüzü düşmüş bir şekilde koltukta oturanlara kaçamak bir bakış attı. "Biraz yardım fena olmaz," diye seslendi ağlamaklı bir sesle. Yaklaşık yarım saattir bana dil döküyordu ve ben tek tük cevap vermek dışında onunla konuşmamıştım bile. Kalbini kırmak kesinlikle istemiyordum fakat bu duruma nasıl cevap verebilirdim ki? Ben kahraman olmayı, insanları kurtarmayı istemiştim. Onların gözünü boyamak için aptalca öpücükler ve sahte bir ilişki kurmak istemiyordum.
Başkan Grace'le acilen konuşmam lazımdı.
"Onu kahraman yapmadan önce bin kez falan düşünmeliydik," dedi Aamir rahat bir tavırla yaslandığı koltuktan gözlerini zar zor aralayarak. Siyah, kıvırcık saçları kafasını yasladığı masaj yastığına yapışmıştı. "Uyum testinden yüksek alması kimin umurunda? Basit bir öpücük için kaç dakikadır dil döktüğüne bir bak. Sanırım ilk öpüşmede boşal-"
Adımlarım durdu. Öfkeyle koltukta oturan adama doğru döndüğümde sesini ben değil, Asya çoktan kesmişti. İki elini sertçe onun omuzlarına batırmış ve tırnaklarını omzuna bastırmıştı. Ela gözleri buz kesmişti. "Seni kimse eğitmedi mi, terbiyesiz herif?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHRAMAN
Science-FictionAskıda. Sabrina Lones gündüz Lenasis'in süper kahramanlarından biri olan Reena'ydı. Akşam ise para karşılığı ünlü model Falh Davis'e bir saat arkadaşlık ediyordu. Sabrina'nın bilmediği şey ise diğer kahraman Pyken'in Falh Davis olmasıydı. • Onlar as...