KAHRAMAN

22. BÖLÜM: 'KAFES'

Selamlar! Sizi hemencecik yazarken çoook eğlendiğim bir bölümle baş başa bırakıyorum ♥ Bölüm sonunda görüşürüz!

Medya: Lenasis. Sizce büyüyen binamız hangisi?

Bölümü medyadaki müzikle okuyabilirsiniz. Gerilimli olan bu bölümümüze çok iyi uyuyor.

İyi okumalar!

🤖

Falh'la gözlerimiz birbirine değdi.

Aramızdaki bakışma kısa sürmüştü çünkü hızla koridordan çıkıp oturma odasına girmiştik. İkimiz de yan yana iki kişilik rahat koltuğa oturmuş ve bat'larımızın ekranını hızla açmıştık. Bat'ımın ekranını sadece benim görebileceğim gizli moda alıp Falh'a bir şey çaktırmamaya çalıştım. Hızla Amer'e mesaj atmak için girdiğimde onun çoktan bana mesaj atmış olduğunu gördüm.

-Amer İca Vayn (04.25) : Sakin ol şampiyon, aklına gelen kişilik bir durum yok.

Omuzlarım çökerken derin bir nefes aldım. Reena'lık bir durum olmaması çok iyiydi çünkü sokağa çıkma yasağı varken Falh'ın elinden nasıl kurtulabileceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Göz ucuyla Falh'ın yan profiline baktım. Boynunda belirginleşen ince damarlar teninin altında çarpıyor, aralık, orta dolgunluktaki dudaklarından nefes alıp veriyordu. Onu bu kadar geren şeyin ne olduğundan emin değildim. Belki özel alanını zorunlu olarak işgal etmem onu rahatsız ediyordu. Ya da benim gibi sokağa çıkma yasağının nedeni konusunda endişeliydi.

-Amer İca Vayn (04.25) : LenasisTV'yi açmanı öneririm.

-Amer İca Vayn (04.25) : Ya görüldü atmasana ya.

-Amer İca Vayn (04.25) : Ya Sabrina.

-Amer İca Vayn (04.25) : Üzülüyorum ;-;

Sabrina Lones (04.25) : Teşekkürler Amer. İçimi rahatlattın.-

-Amer İca Vayn (04.25) : Tamam affettim.

"Sanırım büyük bir durum yok," dedi Falh derin bir nefes verirken. "Şuna bak." Bat'ının ekranını koltuk takımının arasındaki küçük masanın üstüne doğru iteledi. Ekran, masasının üstünde bir süre asılı kaldıktan sonra büyüyüp genişledi ve eskiden kullanılan televizyonların görüntüsünü aldı. "Arkana yaslan," dedi Falh gergin bir şekilde sırtını yumuşak koltuğa gömerken.

Ekran, ışıklarla olabildiğince aydınlanmış bir sokağı gösteriyordu. Baştan aşağıya zırhlar giyinmiş birkaç insan arka planda bir şeylere hazırlanıyor gibiydi. İstemsizce önce doğru eğilirken, "Bu o yayın!" dedim hevesle. Falh ketum bir şekilde kafasını sallayarak beni onaylarken derin bir nefes aldı. Muhtemelen o da benim gibi hükumetin bu izni vermesini yanlış buluyordu.

Görüntü kısa, sarı saçlara sahip ve yüzü çağın güzelliğine epey uygun bir kadına çevrildi. Muhtemelen bir robottu çünkü bulunduğu yerin bir saat içinde tehlikeli hâle geleceğinden adım gibi emindim. Bu iş için insan muhabirleri görevlendirmezlerdi fakat hükumet, içeride neler olup bittiğini görmek için içeriye girecek kişileri insanlar arasından seçebiliyordu. Çünkü içeriye girecek kişiler intihara gönüllüydü. Sanırım bu vicdani olarak onları rahatlatıyordu.

Kadın kameraya bakarak tebessüm etti. Çağın istediği boyuttaki orta dolgunluktaki dudakları kıvrıldı. "Tam beş gün önce, 1 Mart gecesinde saat ikiyi gösterirken Lenasis için oldukça ilginç bir gece yaşandı." Kadın özet geçmeye başladığına göre programın başına yetişememiştik. Programlarda önce keyifli bir açılış yapılırdı. "En son tamı tamına bir yüzyıl önce yaşanan elektrik kesintisi, tüm teknolojik mucizelere rağmen dünyanın refah seviyesi en yüksek şehrinde gerçekleşti. Bunu takip eden dakikalarda Lenasis, fay hattından kaynaklı olmayan bir sarsıntıyla sarsıldı. Halktan çoğu kişi bunu ilk önce bir deprem sandı fakat gerçekleşenlerin aslında zannedilenden çok farklı olduğu ortaya çıktı. Aslında olan şey Eski Çin Teknoloji Kuruluşunun binasının yerden yükselerek kısmen büyümesiydi."