#10gün10bölüm 4. GÜN
Medya: Robot genelevi temsili. (Görseli yakınlaştırırsanız bazı detaylar göreceksiniz :D)
İyi okumalar!
🤖
Pyken'in cevap verememem için hızlandığını düşünüp düşünmeme arasında kalmıştım.
Gerçek saçlarımın toplu olduğunu sürekli kendime hatırlatıyordum. Yine de hologram saçların sinirlerime bağlı oluşu ve onları gerçek saçımmış gibi hissediyor olmam işleri kolaylaştırmıyordu. Pyken hızlandığında kızıl saçları tamamen geriye doğru savrulmuştu. Benim hologram saçlarım ise sağa sola ve yüzüme doğru uçuşuyordu. Harika.
"Dilini mi yuttun Reena?" diye sordu Pyken alayla.
"Kes sesini," diye homurdandım ağzımda giren hologram saçları çıkarırken. Cevabım epey geç olmuştu fakat bununla idare etmesi gerekecekti. Sabrina'lık bir cevap olmasa da Reena'ya epey uygundu. "Beni pencereden attılar, yoksa her şey yolunda olurdu. Kontrollü kalkış yapamadığı sürece usta bir sürücü de bocalar."
Amer'in canına okuyacaktım. Bunu zihnimin öncelikli kısmına yerleştirmiştim. Asya'dan kaçtığı gibi benden kaçamazdı. Tatlılığı bana işlemezdi. Bunun için sıkı bir fırça yemeyi hak ediyordu. Zihnimin çoğu gittiğimiz yere odaklı olsa da hâlâ beni itişini düşünüyordum.
"Özür dilerim!" diye bağırdı Amer zihnimin içinde. Muhtemelen şevkli düşüncelerim Amer'e bunların ulaşmasını sağlamıştı. Aksi takdirde onun duymasını istemediğim sürece düşüncelerim ona ulaşmazdı. "Bir an heyecanlandım!"
"Beni pencereden attın!" diye bağırdım zihnimin içine. Hissettiğim dehşeti hissedebilmesi için ayaklarına jetleri yerleştirip ona aynısını yapmak istiyordum.
"Özür dilerim..."
Pyken sarı gözlerini kısa bir an yüzüme indirdi. Ardından tekrar önüne çevirdi. "Bu sefer havada süzülmen için zamanın yok," diye itiraf etti. "Biz gidene kadar bir sürü kişi robotlar tarafından tacize uğrayabilir." Kafamı sallayıp onu onayladım ve beni kolları arasında tutup uçmasına izin verdim. Midem bulanıyordu. Bir daha hiçbir şey yiyemeyecekmiş gibi hissediyordum. Korkuyordum. Sadece bir haftadır Reena olmak için alıştırma yapıyordum.
W hazırlanmamı beklememişti.
Yere ayak basar basmaz elimden gelenin en iyisini yapmak zorundaydım. Bu yüzden gözlerimi yumup derin bir nefes aldım. Ben Sabrina Lones'tum. Bu atlatamayacağım bir şey değildi. Her şey yolundaydı. Öyle olması gerekiyordu. Sadece geçtiğim testlerin sonuçlarına bakarak bunu söylemiyordum. Bana güveniyorlardı. Birlikte çalıştığım küçük ekibim bunu yapabileceğime inanıyordu. Ve oradaki insanlar çaresizce onlara yardım edecek birini bekliyordu.
Bir kahramanı.
Reena'yı.
Ben hâlâ bendim. Sadece daha soğukkanlı davranmam gerekiyordu. Göreceğim çıplak robotlar bir insan bedeninde olacaktı. Bundan utanmamalıydım. Her şeye tamamen nesnel bir şekilde bakmalıydım. Bu konuda çok zorlanacağımı düşünmüyordum çünkü insan bedenine direkt olarak cinsellik üzerine bakmıyordum. Bu durumda nesnel bakmak benim için kolay olacaktı. Sadece mide bulantımı bastırmam yeterli olurdu.
"Reena," diye seslenen Farika'nın sesini işittiğimde gözlerimi aralayıp önümüzdeki binalara çevirdim. Az kalmıştı. Farika'nın neden konuşmak için bağlandığını düşünürken kaşlarım çatıldı. Tek saldırı burada değil miydi? "Buradayım," diye cevap verdim aceleyle. "Yazılım cephesinde her şey yolunda mı?" Onun benimle konuşmak istemesinin nedeninin W'nun yazılım saldırısı olduğunu düşünmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHRAMAN
Science FictionAskıda. Sabrina Lones gündüz Lenasis'in süper kahramanlarından biri olan Reena'ydı. Akşam ise para karşılığı ünlü model Falh Davis'e bir saat arkadaşlık ediyordu. Sabrina'nın bilmediği şey ise diğer kahraman Pyken'in Falh Davis olmasıydı. • Onlar as...