KAHRAMAN

19. BÖLÜM: 'KONTRAT'

Medyadaki şarkıyı dinleyerek yazdım, o yüzden anlamını koymuyorum. Şimdilik uymuyor anlamı hikayeye.

Medya: Sabrina Lones temsili.

🤖

Bat'ımın ekranı gönderilen kontrat ile aydınlanırken boğazım düğümlendi.

Bu sırada hepsinin beklenti dolu bakışları benim üzerimdeydi.

Otuz sekiz sayfalık anlaşmaya göz gezdirirken ekibin bakışları iğneler gibi tenime saplanıyordu. Eski usul bir alerji testi yaptırıyor gibiydim. Onlar böyle bakarken okumaya odaklanamıyordum. Bu yüzden kafamı kaldırdım ve gözlerimi Amer'e çevirdim. Ona bakarak konuşmak daha kolaydı.

"Siz böyle bakarken bunu yapmak kolay değil," dedim. "Bu anlaşma bir günde düşünülebilecek bir anlaşma değil."

Bana bakmayan tek kişi olan Sway Geo, yayıldığı koltukta uyuyormuş numarası yapmayı bıraktı. Yine bana bakmadan, "Bir gün boyunca düşünebilirsiniz Bayan Lones." dedi ifadesiz bir sesle. "Buradan ya teklifi kabul ederek, ya da hafızanızı sildirerek çıkarsınız."

Alive'ın unutturma teknolojisi.

Ürpermeme rağmen yüzümde mimik değişmedi. Sadece öfkelendiğimi belli etmek amacıyla kaşlarımı çattım. Benimle beni tehdit eder gibi konuşamazdı.

Asya durumu yumuşatmaya çalışır gibi gülümsedi. "Pyken ve Rehna ekibinin, ekip yöneticilerinin yüzü bilinmemeli. Sevdiklerimiz, yakınlarımız, ailelerimiz W'nun bize ulaşmasıyla tehlikeye girer." Ela gözlerini kaçırdı. "Sadece önlem amaçlı. Eğer test yaptığımız kişilere burada olan biteni unutturmasaydık..."

Aamir iç geçirdi. "Facia olurdu."

Kafamı sallayarak onları onayladım. "Gayet doğru bir hamle. Benim demeye çalıştığım şey, yalnız kalmak istemem. Yalnız başıma tüm maddeleri değerlendirmeliyim. Daha sonra sizinle konuşup olmasını istemediğim yerleri ve eklenmesini istediğim maddeleri söylerim."

Amer'in pembe gözleri heyecanla parıldadı. "Bu kabul edeceksin mi demek oluyor?" diye sordu hevesle. Ellerini dizlerine dayamış, koltukta öne doğru eğilmişti. Heyecanına karşı kendimi tebessüm ederken buldum.

"Düşüneceğim, demek oluyor." dedim gözlerimi bat'ın ekranına indirip. Onlara bakmadan, "Lütfen," diye tekrarladım. "Şimdi beni yalnız bırakır mısınız? Ya da beni yalnız kalabileceğim bir yere götürür müsünüz?"

Asya tereddüt içinde diğerlerine bakarken Farika düşünmeden kafasını salladı. "Açık havada mı düşünmek istersiniz Bayan Lones?" diye sorduğunda kafamı sağa sola salladım. "Burası iyi. Sıradan bir oda da olur."

Amer ayağa kalkıp herkesi zorla ayağa kaldırdı. Aamir, Amer kolunu tutarken ona ters bir bakış atmayı ihmal etmemişti. Farika zaten ayağa kalkmıştı.

Amer, Sway Geo'nun dizini mavi- yeşil spor ayakkabılarıyla dürtükleyerek uyardı. Sway göz devirip kalktı. Odadan çıkmadan önce bana kameraların varlığını hatırlatmayı ihmal etmedi.

"İşinizin bitince bir şeyler demeniz yeterli," dedi Farika çıkmadan önce. "Kameradan izliyor olacağım."

Test sırasında genişleyen oda, katlanarak tekrar küçüldü. Oda yine sadece bir koltuk takımından ibaret olan eski haline döndü.

Bileğime dokunup bat'ın ekranını kapadım. Dirseklerimi dizlerime dayayıp yüzümü avuçlarımın arasına aldım. Bir süre, öylece nefes alıp vererek durdum. Simülasyonda gördüklerimi, bana yapılan teklifi sindirmeye çalıştım.