BÖLÜM 6: SİRK HAYVANI
♔
Bodrum katı koridorları pencereleri olmadığı için her zaman loş olur ve fakültenin diğer yerlerine göre daha soğuk ve ıssız olurdu. Bu her zaman böyleydi ama şimdi normalde olduğundan daha karanlık ve ürkütücü bir yer gibi hissetmeye başlamıştım. Ellerimi ve dizlerimi yasladığım beton zemin bir anda var olan tüm sıcaklığını da yitirmiş gibi tenime batmaya başladı.
Dizlerimin üzerine çökmüş aşağıdan onun karanlık gözlerine bakıyordum, dudaklarında bir gülümseme vardı ama gözlerinde bir katil ve kurbanının gösterisini izliyordum.
Sanki onun ayaklarının önüne kendi bağcıklarıma takılıp düşmemişim de o boynuma geçirdiği iple beni buraya kadar sürüklemişti; elinde tuttuğu bir palet değil de ucundan kan damlayan keskin bir bıçaktı ve bıçağın ucundan zemine damlayan kan benim kanımdı.
"Nita? " Prensin hemen arkasından görünen Bayan Coral'ın sesiyle gözlerimi Prens'in gözlerinde sahnelenen cinayet oyunundan kurtarabildim.
Üzerimdeki şaşkınlıktan hemen kurtulup aceleci ve düzensiz hareketlerle ayağa kalktım ve kalkmaya çalışırken telaşlandığım için birkaç kez elbisemin eteğine basarak yalpaladım. Tüm bu süreçte prens istifini hiç bozmadan öylece dikilip beni izlemişti.
Ayağa kalktıktan sonra birisi boynuma bastırıyormuş gibi hissederek zorla prensin önünde eğilerek selam verdim. Bayan Coral prensin arkasından bana aferin dercesine gülümsediğinde gözlerimi devirme ihtiyacımla savaşmak zorunda kaldım.
Bayan Coral rahatsız edici derecede abartılı tavırlarla prensin önünde ellerini saygılı bir şekilde birleştirerek, "İhtiyacınız olan her şeyi temin edebildik umarım Prens Jakel? " diye sordu.
Prens gözlerini üzerimden bir an olsun çekmeden, "Evet, ihtiyacım olan her şey burada," diye cevap verdi. "Siz gidebilirsiniz. Yardımlarınız için minnettarım Bayan Coral. "
Prensin hiç beklemediğim bir anda karşıma çıkması sebebiyle bir an beni buraya Bayan Coral'ın çağırdığını unutup neden bodrum kata indiğimi düşünmeye başlayacaktım. Belki de Bayan Coral beni asla çağırmamıştı ve Taya bana aptalca bir şaka yapmıştı?
Öğretmenimiz prensin yanından geçip benim tam önümde durdu ve, "Dün kan alma sırasında yaptığın hareketin elbet bir cezası olacaktı biliyorsun değil mi? " diye sordu. Gözlerim Bayan Coral'ın hemen arkasında dümdüz bir suratla bana bakan prensin gözlerine kaydı ve kaşlarım merakla çatıldı.
"Nasıl bir ceza? " diye sordum şüpheyle. İçimi hiç hoş olmayan bir his kapladı.
"Bugün derslere girmeyecek ve Prens Jakel'e yardımcı olacaksın. "
NE? BU NASIL CEZA?
Prensin başını kaşımak için bile kullanacağı onlarca adamı vardı, ellerinden gelse nefeslerini bile başkalarına aldırtarak yaşayacaklardı neden ben yardımcı olacaktım? Zihnim sitem ve hakaret dolu birçok cümle ile dolup taştı ancak tüm bu cümleler içinde başımı belaya sokmayacak bir tanesini seçip de konuşamadım.
Sadece, "Nasıl? " diyebildim. Bana nasıl böyle bir ceza verirsiniz? Nefret ettiğim, yüzünü bile görmek istemediğim bir adama nasıl yardım edebilirim? Koskoca prense benim gibi biri nasıl yardımcı olabilir? Tüm bu soruları tek bir 'nasıl'a' sığdırdım ama hepsi cevapsız sorulardı.
"Ben size açıklayacağım Bayan White. "
Benedict'in tanıdık yumuşak sesi kendisi gibi bir anda beliriverdi. Malzemelerin olduğu odadan yeni çıkmış olmalıydı. Merdivenden düşerken elimden fırlayan şemsiyem tam ayak ucunda duruyordu, eğilip şemsiyemi yerden aldıktan sonra birkaç adımda prensin hemen yanına kadar geldi ve gözlerini Bayan Coral'a çevirip, "Yardımlarınız için teşekkür ederiz gerisini ben halledeceğim," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASALIN GİZLİ KATİLİ
Ficción GeneralBir varmış, bir yokmuş. Yok olunmuş. Bu masalda prens kızı evlenmek için değil, infaz etmek için arıyormuş. Zaten dans da etmemiş kimse. Bal kabağı da yokmuş, kabarık elbiseler de. Arkada kalan ayakkabı bir katilin elinde. Zehirli elmaları cad...