Yorumlarinizi eksik etmeyin.
Ellerim tir tir titriyor,gözlerim donuk ve vücudum şoka girmiş gibi sadece tek bir noktaya odaklanıyordum.O da şuanda yüzü gözü yara bere ve kana bulanmış yüzüyle yerde yatan adamdaydı.
Gözlerim hemen adamın üstünde olan Miraça kaydı.Ne yapacağımı bilemez bir halde sadece olanlara bakıyordum.Ne konuşacak ne de ona dur yapma diyebilecek halim vardı.
Hadi ben iyi olmadığım için bir şey yapamıyorum.Peki çevredekiler neden bir şey yapmıyorlardı.
Ya da yapamıyorlardı desem daha yerinde olur.Ne de olsa o Miraç Korkmazdı.Kimse ona bir şey demeye,yaptığı bir şeyi sorgulamaya ya da onu durdurmaya cüret edemezdi.Çünkü sonucundaki bedelleri tahmin edebiliyorlardı.
Girdiğim transtan zorda olsa çıkıp halâ adamı yumruklayan Miraçın yanına gittim.
Ortamdaki yumruk seslerinden başka bir ses olmayan sesi nihayet ben bozmuştum.
"Dur artık!"dememle bardaki tüm gözler bana dönmüştü.Kimse halâ bir şey yapmıyordu.
Söylediğim şey onu durdurmamıştı.Aksine dahada tahrik etmişti.Bu da adamı daha çok dövmesine sebebiyet vermişti.
"Ya dur artık!Bırak adamı!Öldüreceksin!"halâ durmamıştı.
Tam elini kaldırıp tekrar sert bir darbe indirecekken havada kalan elini tuttum.
"Ne olur yapma.Bırak ölecek yoksa"gözümden düşen yaşlar ve boğazımdaki hıçkırıklarla zar zorda olsa konuşabilmiştim.
Oysa direk olarak dokunduğum eline ve gözlerime bakıyordu.
Derin bir nefes alıp adamın üzerinden kalktı.
Bakışlarım yerde yatan adama kaydığında yüzümü buruşturdum.Yüzü gözü tamamen morarmıştı.Ayriyeten yüzü kandan görülmüyordu bile.
Duyduğum sert kükreme ile bakışlarımı adamdan çektim.
"Kaldırın lan bunu.Biraz misafir edin. Ben özel olarak ilgileneceğim onunla"
Ne yani daha ne yapacaktı adama.Zaten yeteri kadar dövmüştü onu.
Onun emrivaki sesinden sonra adamlar yerdeki adamı aldığı gibi hemen götürdüler."Nasıl yani?Ne yapacaksın adama?"
Sert bakışları bu sefer beni buldu."Kes sesini!"bu adam kendini ne sanıyordu ya.Beni ilgilendiren bir konuda bile konuşma hakkını bana vermiyordu.
Başımı dik tutarak cevap verdim.
"Ne demek kes sesini ya?Tamam adamın yaptığı hiç hoş değildi ama bu senin yaptığın biraz ağır olmadı mı sencede?"dediklerime tek kaşını alayla kaldırdı.
Ardından samimiyetsiz ve alaylı bir kahkaha attı.O böyle gülerken bense sinirle ve şaşkınlık içinde onu izliyordum.
Kahkahası son bulurken gözleri tekrar eski sert hâline döndü.
"Ağır ha!Yaptığı sadece hoş mu değildi sencede?O adam az önce senin fazla hafife aldığın ve belkide hayatının hatasını yaptı."
Dişlerinin arasından tıslayarak söylediği şeyler hem onun hem de benim sinirimi bir hayli bozmuştu.
Söyleyeceklerimi kafamda tartıp konuşmaya başladım."Ne yapacaksın adama?"komiğine gitmiş olacak ki sırıtmaya başladı.
"Ne o daha düne kadar siz bizliydik.Bugün ne değişti?"
Aslında söylediklerinde haklıydı.Hatta daha 1 saat öncesine kadar ben ona Miraç bey ve siz diye hitap ediyordum.Peki şimdi me değişti ki.
"Siz bana bunu soracağınıza hangi patron sadece yanında çalışan bir asistanını bu kadar savunur ki diye bir sorun kendinize"yüzüme yerleştirdiğim zafer kazanmış sırıtışımla direk olarak gözlerinin içine bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİŞ
General FictionBırak..gideyim..ne olu-rr Bakışları halâ buz gibiydi.Aynı onu ilk gördüğüm gün gibi.O zaman anlamalıydım bu zalim gözlerin ne demek istediğini.Ama çok geç farkettim en başından beri beni istediğini.Şu an ise köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.Gururum...