Merabalar nasılsınız bakıyım?İyi olduğunuzu diliyorum.Ben mi??Ben çok iyi değilim canlar😞😞Neden mi?Çünkü sizin için o kadar hızlı bölüm atıp emek vermeme rağmen hak ettiğim değeri görmüyorum maalesef😥Vote ve yorum sınırları bile zar zor geçiyor.
Oylar ve yorumlar emeğim karşısında çok az.Ve ben çoook üzülüyom.Söylesenize ben bir voteyi ve güzel bir yorumu hak etmiyor muyum??😔Bölüm hakkında düşüncelerinizi yazın.Ben henüz yolun başında olan bir yazarım.Sizde bana yardımcı olamazsanız ilerlemez ki...😞Çok bi şey istemiyom zaten alt tarafı bir yıldız ve bölümle ilgili birkaç yorum o kadarcık.Siz beni sevindirmezseniz benimde hızlı bölüm atmam için hiçbir sebebim kalmaz ki ama😔Siz beni mutlu edin ki bende sizi mutlu edebileyim...Oy ve yorum atan okurlara binlerce kez minnettarım.😊
Unutmayın verilen emek alınan değer kadar çok olur.Umarım beni anlamışsınızdır.Beni anladığınıza göre bölüme geçelim ve şu gariban yazarı da bi sevindirelim yaw😉😉
Satır arası yorumları unutmayın ha..
Oy sınırı:35
Yorum sınırı:60(gönlünüzden ne koparsa artık.)İyi okumalar...
Gözlerine baktığımda yine her zamanki gibi duygusuzca bakıyordu.Abime baktığımda yerde acı içinde kıvranırken iki tane koruma yanına gelip kabaca onu yerden kaldırdılar.
"Hayır.Bırakın onu!"
Abimin yanına gitmek için birkaç adım atmıştım ki belime dolanan kollar buna izin vermedi.
"Söyle onlara bıraksın onu!"Ensemde nefes alıp verişlerini hissedebiliyordum.Söylediklerimi kulak ardı edip etrafta pür dikkat bizi izleyenlere baktı.
"Eğlence bitmiştir!Boşaltın burayı!HEMEN!"
Sonlara doğru sesi yükselmişti.Ardından etraftakiler itiraz etmeden hızlı ve seri hareketlerle mekanı boşaltmaya başladılar.Abime gözüm kayınca ağlamamı durduramadım.Benim yüzümden ne hâle gelmişti.
"M..miraç n..ne olur bırak g..gideyim yanına! L..lütfen!"
"Şşşştt sakin ol!Gitmeyeceksin onun yanına!"
Kulağıma fısıldadığı üzerine daha çok ağlamaya başladım.Belimdeki kollarından kurtulmaya çalışsamda bir türlü başarılı olamıyordum.Gözlerim etrafa kaydığında az önceki doluluk ve yüksek müziğin yerini sessizlik kaplamış ve boşalmıştı.
Belimdeki ellerini çekip yüzümü avuçları arasına geldi.
"Bak,bana bak.Gözlerime bak diyorum!"
Buğulu gözlerimi gözlerine çevirdim.
"Ağlama artık.Hele de bir başkası için asla!"Nefretle yüzüne bakmaya devam ettim.Sözleri ve hareketleri canımı çok yakıyordu.Bıkmıştım artık.
"Biz sana ne yaptık?Bize bunları neden yaşatıyorsun?Olmuyor işte.Görmüyor musun?Beni yanında tutmanla eline hiçbir şey geçmiyor.Birini zorla sevemezsin ki!Hem ben çok küçüğüm.Benim gibi 18 yaşında olan bir kızdan ne istiyorsun.Bırak artık.Vazgeç!"dedikten sonra dizlerimin üzerine çöküp şiddetli bir şekilde ağlamaya devam ettim.
Belki de uzun zamandır içimde tuttuklarımı söylüyordum.Çünkü gerçekten artık dayanacak gücüm kalmamıştı.Son 2 ayda hayatım mahfolmuştu.Ailemden,
arkadaşlarımdan,okulumdan,
evimden ayrı kalmıştım.Her şeyim elimden alınmıştı.Ama o halâ buz gibi bakıyordu gözlerime.Miraça baktığımda ellerini saçlarının arasından geçirip sesli bir küfür savurdu ağzının içinde.
"Hayır işte hayır!Sen benimsin.Bırakmam,bırakamam seni.Ben bu kadar senle dolmuşken nasıl vazgeçerim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİŞ
General FictionBırak..gideyim..ne olu-rr Bakışları halâ buz gibiydi.Aynı onu ilk gördüğüm gün gibi.O zaman anlamalıydım bu zalim gözlerin ne demek istediğini.Ama çok geç farkettim en başından beri beni istediğini.Şu an ise köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.Gururum...