Korku tüm bedenimi etkisi altına almıştı.Zor bela kaçtığım o eve bir daha dönmek istemiyordum.
Ki zaten o canavar beni yakalarsa neler olacağını düşünmek bile istemiyordum.O yüzden vakit kaybetmeden kaçmam lazımdı.Gücüm yettiğince koşmaya başladım.Hatta o kadar korkuyordum ki fazla fazla hızlı koşuyordum.Arkamdaki sesler giderek yaklaşıyordu."Bak eninde sonunda seni bulacağım!Kaçtıkça cezanı ikiye katlıyorsun küçüğüm!"
Gerekirse canımı verirdim ama pes etmeyecektim işte.Arkama bile bakmadan koşmaya devam ettim.Bir anda ayağım bir taşa takılınca sert bir şekilde kendimi yerde buldum.Düşmemle ağzımdan acılı bir inleme çıktı.Bir bu eksikti zaten.Elimi burkulan ayak bileğime götürdüğümde canımın acısından alt dudağımı dişliyordum.Çok yakınlardan gelen ikinci bir silah sesinden sonra başımı kaldırıp etrafıma bakmaya başladım.Köşeye sıkışmıştım.Böylebitmemeliydi ama.Ayağım bu haldeyken koşmam mümkün değildi.Yavaşça sendeleyerekte olsa zar zor bir çalının arkasına saklandım.Umarım beni bulmaz.Ayağım çok acıdığı için yüzümü buruştururum buruşturdum.O anda seslerin ve ayak seslerinin daha yaklaştığını farkettim.
"Dağılın lan!Bulun onu bana!Yoksa hepinizin leşini sererim buraya!"
Kalbim ağzımda atıyordu sanki. Böyle bir adamdan korkmamak mümkün değildi.Peki ben nasıl ona meydan okuyabiliyordum.Galiba bendeki de deli cesareti olsa gerek.Saklandığım çalılığa daha çok saklanıp beni bulmaması için içimden bildiğim tüm duaları etmeye başladım.
Kısa bir zaman sonra korumaların hepsi saklandığım yere gelmişlerdi.Başımı öne doğru biraz uzatıp baktığımda 30'a yakın koruma olduğunu farkettim.Ve hepsinin de elinde silahlar.Başımı hemen çekip korkumu bastırmaya çabaladım.Fakat o kadar tedirgindim ki sanki beni bulmaları an meselesiydi.
Adamlar bir süre burada onaylandıktan sonra benim burada olmadığını sanıp tam gideceklerken o anda istemediğim bir şey oldu.Ayağımı hareket ettirecekken ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım.Opsss!Tam zamanıydı sanki.
Birkaç saniye sonra hepsi başıma toplanmaya başlamışlardı bile.Başımıkaldırıp baktığımda isminin Hakan olduğunu bildiğim Miraçın sağ kolu olan adam bana onaylamaz bakışlar atıyordu.İçlerinden biri hızlıca konuştu.
"Oğlum git haber ver abiye.Yenge yi bulduk de!"Birkaç kişi hızla koşarak gitti yanımızdan.Belki bana acırlar diye son çare olarak yalvarmaya başladım.
"Bakın ne olur bırakın beni gideyim!Yalvarıyorum size!Allah aşkına bırakın gideyim!"
Hakan bana halâ aynı ifadeyle bakıyordu.Neden kaçtın der gibi.
Ah be yenge!Ne yaptın sen.Kendi ayağınla kendi cehennemini yarattın resmen"demesiyle gözlerimi yumdum bir süre.Tekrardan bir umutla yalvardım belki bırakır diye.
"Hiç mi vicdanın yok senin!?Lütfen bırak da gideyim"
Bir şey demediğini görünce bakışlarımı bana acıyan bakışlar atan adamlara diktim.
"Bari siz yapmayın.Vermeyin beni ona!"hepsi bana donuk gözlerle bakıyordu.Bunun üzerine zar zorda olsa ayağımın acısını umursayarak ayağa kalktım.
"Hepiniz korkağın tekisiniz!Sizlere adam demeye bin şahit gerek biliyor musunuz?Hepiniz o adamın köpekliğini yapıyorsunuz Korkaklar!"dememle hepsi bir şey demeden başlarını öne eğdiler.
Tam kaçmak için arkama dönecekken ensemde hissetiğim silahla vücudum âdeta buz kesti.
"Bence sende bundan sonra benden korkmalısın küçük sevgilim!"dedi sıcak nefesini kulağıma üflerken.bulmuştu işte beni.Bana ne yapacağını düşünmek bile canımın yanmasına sebep oluyordu.O anda içimi tarifsiz binbir duygu kapladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİŞ
General FictionBırak..gideyim..ne olu-rr Bakışları halâ buz gibiydi.Aynı onu ilk gördüğüm gün gibi.O zaman anlamalıydım bu zalim gözlerin ne demek istediğini.Ama çok geç farkettim en başından beri beni istediğini.Şu an ise köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.Gururum...