İnşallah beğenirsiniz:)
Karanlık...Oldum olası sevmemiştim bu kelimeyi.Ama neden şimdi her yer zifiri geceyi andırıyor bana.Gözlerim sanki yıllardır uyumamışım gibi açılmamak için inat ediyorlar.Boğazım kupkuru olmuş bir şekilde yavaşca açtım gözkapaklarımı.Birkaç kere kırptıktan sonra bulanık olan etraf netleşmeye başladı.
Nerdeydim ben.Burası neresi.Ve en son ne olmuştu bana.Birden aklıma dank eden şeylerle hatırladım.Gidecektim buralardan.O adamdan kaçacaktım.Ama son anda yapamamıştım.Neden peki.En güvendiğim insan tarafından satılmıştım.Gökhan...
Daha fazla dayanamayarak üzerinde olduğum bu simsiyah devasa yataktan kalkmak için doğruldum.Yatak gibi odanın hemen hemen hepsi siyahtı.Sadece tavanlar beyazdı.Onun dışında bulunduğum bu oda bana Miraçın karanlık yönünü andırdı.Demek ki kişiliğini dekorasyona yansıtmış.
Odaya şöyle bir göz gezdirdiğimde bir ayna,onun yanında kocaman bir dolap ve küçük 2 kapı olduğunu gördüm.Muhtemelen diğer kapı da banyo içindi.Yavaşça oturduğum yerden kalkıp pencereye doğru adımladım.Sanırım şuan en son kattaydım çünkü aşağıya bakınca çok yüksekte olduğumu fatkettim.Biraz daha baktığımda gözlerim kocaman açıldı.Bahçenin her yerinde yaklaşık 30-40 tane siyahlar içinde adamlar vardı.Allahım neresi burası Neredeyim ben?Düşüncelerimi bölen şey kapının kilit sesiydi.Arkamı dönüp kapı açılınca karşımda Miraçı gördüm.Bir eli pantolonunun cebinde donuk gözlerle gözlerime bakıyordu.
"Uyanmışsın"
Yok daha uyuyorum demek istesemde şuan hiç yeri ve zamanı değildi.
"Neredeyim ben?"
"Evimizdesin meleğim"dediğine kaşlarımı çattım.Ne saçmalıyordu bu yine.Daha yeni uyandığım için çatallı sesimle konuşmaya çabaladım.
"Ne diyorsun sen be!?"Ne evimizi!?"
Normalden biraz daha yüksek çıkmıştı sesim.Ona baktığımda o da benim gibi çatık kaşlarla bakıyordu bana."Önce o sesinin ayarına dikkat!Ve buraya ve bana alışsan iyi edersin.Ne de olsa bundan sonra görebileceğin tek yüz benim!"
Ne demek istiyordu bu.Yüzümü ellerimin arasına alıp sıkıntıyla bir nefes aldım.
"Ayrıca beni kandırdığını ve kaçtığını unutmuş değilim"dedi tehdit kokan sesiyle.
"Ne yapsaydım?Boyun mu eğseydim sana?Sen beni isteğim dışında götürecektin.Bende oldu mu deseydim?"
Yavaşca yanıma gelip küçük bir sırıtışla bana baktı.
"Cesaretine hayran kaldım.Ama şunu da unutma ki yerin dibine de girsen seni bulacağımı bilmen lazımdı."Bulunduğumuz yakınlıktan rahatsız olup birkaç adım geriledim.
"Ya sen laftan anlamıyor musun be adam?İstemiyorum.Seninle kalmak,seninle konuşmakistemiyorum.
Seni istemiyorum!"Aramıza koyduğum mesafeyi sıfıra indirip kolumu sertçe tuttu.
"Sence isteklerin umrumda gibi mi duruyor!?Eğer dediklerimin dışına çıkarsın canını yakarım.Şimdi daha falza beni sinirlendirmeden kes sesini!'dedikten sonra beni arkamdaki yatağa hırsla savurdu.Tam doğrulacakken üzerime doğru eğilip işaret parmağını bana doğru sallamaya başladı.
"Bana bak lan!Eğer bir daha beni sinirlendirirsen seni bahçede gördüğün o adamlardan daha evcil ve itaatkâr yaparım"
Tükürür gibi söylediklerinden sonra korkmadım desem yalan olur.Korktuğum için dizlerimi kendime çekip başımı ellerimin arasına alıp yüzümü gizleyip ağlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİŞ
General FictionBırak..gideyim..ne olu-rr Bakışları halâ buz gibiydi.Aynı onu ilk gördüğüm gün gibi.O zaman anlamalıydım bu zalim gözlerin ne demek istediğini.Ama çok geç farkettim en başından beri beni istediğini.Şu an ise köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.Gururum...