OYLAMAYI UNUTUYORSANIZ ŞİMDİDEN OYLAYALIM iyi okumalar...
Acı neydi.Ağlamak neye dermanki.Keder mi kader mi bu yaşadıklarım.İçimi yarıp baksanız binlerce soru çıkar.Fakat tek bir cevaba bile sahip değiller.Ben zaten cümlelerimi de yaşadıklarımıda hep soru işaretiyle ya da virgülle sonlandırırım.Oysaki ne de çok isterdim nokta koyupta bitirmeyi.Ama olmuyor,olamıyor.Hayatta her istediğimizin yerini istemediklermiz kaplar işte.Düşünsenize bir zamanlar size çok uzak gelen şeyler bugünlerde dibinizden ayrılmıyordur çok tuhaf bir şekilde.Ne etsem ne söylesem fayda etmiyordu gözyaşlarıma.Hep yenisi ekleniyordu eskilerine.Ama yinede bu yıkılışa bir son vermeli ve artık dik durmam gerekiyordu.Bu benim hikâyemdi.Ve ben kendi hikâyemde kaybeden taraf olmak istemiyordum.Ya direnecektim ya direnecektim.Başka yolu yoktu.Ayağa kalkmanın zamanıydı.Küllerimden yeniden alev alma zamanıydı.O MİRAÇ Korkmazsa bende Rüya Soykırım.
...
MİRAÇDAN
Boğazımı sıkan kravat sanki sadece bedenimi değilde ruhumuda sıkıyordu.Elimi kravata atıp umursamazca çekip çıkarttım.Yanımdaki deri koltuğa yayvanca oturup başımı ellerimin arasına aldım.
Uzun süredir aklımı karıştırmayan konu bugün çat diye konusu açılmıştı.Her ne kadar umursamaz davransamda geçmişim yakamı bir türlü bırakmıyordu.Yaşadıklarım aklıma gelince gözümün önünde bir bir canlanıyor bu da canımı sıkıyordu.
Sehpanın üzerinde olan ve herzaman hazır bulunan viskiyi alıp kristal bir bardağa hızlıca döktüm.Canımı sıkan konulara sinirlenip viskiyi tek dikişte bitirdim.Yeni bir kadeh içmeye başlayınca kapı tıklandı.
"Gel"dememle Hakan geldi.
"Gel koçum gel"koltuğa tekrar oturup bakışlarımı yere sabitledim.
"Abi yengenin orada olduğundan haberim yoktu.Affet"
Kendini suçlar gibi konuşması ve çekingen ses tonu ona güvenmemde doğru bir seçim yaptığımı bir kez daha bana anlatıyordu .
"Sen nerden bilecektin be oğlum.Sıkma kendini.Suçu da kendinde arama"
Elimdeki kadehi sürekli döndürüp kendimce bir ritim kurmuştum.Hakan bu dalgın halimi farketmiş olacak ki tekrar konuşmaya başladı.
"Şey abi.Üzerime vazife değil ama seni dalgın gördüm.Hem bugün yengenin orada şarkı söylediğinede pek bir tepki göstermedin"
Haklıydı aslında.Çok fazla üstüne gitmemiştim.Ben onu zayıf yönünden vuracam derken o bilmeden bugün beni en derin noktamdan vurmuştu.
"Halledeceğim koçum.Herkes layığını bulacak.Ben ne zaman hatayı cezasız bıraktım.Bugün sadece zamanı değildi."
Hakan başını ağır ağır sallayıp onaylayan mırıltılar çıkardı.
"Anladım abi.Vardır senin bir bildiğin.İzninle ben çıkayım"
"Tamam koçum çık sen"
İşte bu yüzden Hakan en güvendiğim adamımdı.Ne etsem ne söylesem tamam abi,sen iyisini bilirsin abi der geçer ve sorgusuz sualsiz yapardı.
Hakan çıktıktan sonra yine ben ve yine elimdeki viski ve tabikide yakamı bir türlü bırakmayan düşüncelerimle uykusuz uzun bir geceye daha merhaba dedim.
...
RÜYADAN
Kimseye hiçbir şey demeden kafeden ayrılmıştım.Bugün ilk defa Miraçın gözlerinde azda olsa bir duygu kırıntısına rastlamıştım.Ses tonu,bakışları,sözleri çok anlam barındırıyordu.Sanki içinde uzun süredir tuttuğu bir şeyler var gibiydi. Neyse zamanla çıkar kokusu deyip yürümeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİŞ
General FictionBırak..gideyim..ne olu-rr Bakışları halâ buz gibiydi.Aynı onu ilk gördüğüm gün gibi.O zaman anlamalıydım bu zalim gözlerin ne demek istediğini.Ama çok geç farkettim en başından beri beni istediğini.Şu an ise köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.Gururum...