Satır arası çoook yorum istiyomm:)))
MİRAÇDAN
Hak etmiş miydi?Hemde çok.Onu deli gibi sevmeme rağmen her defasında kaçıyordu benden.Bir şans vermek yerine hep uzaklaşmayı seçiyordu.Eğer bir şey yapmasaydım.Yine yapar ve yine kaçardı.O yüzden yaptıklarımdan zerre kadar pişman değilim.Yaptığımın bencilce olduğunu biliyorum.Fakat umrumda bile değil.Benim olan benim kalır.
Oturduğum koltuğa daha çok yaslanıp başımı arkaya attım ve derin bir nefes aldım.Yaptıkları beni sinirlendirmekten başka bir işe yaramıyordu.Bir süre böyle kaldıktan sonra kapı tıklandı.
Sert ve tok sesimle"Gel"dedikten sonra Hakan geldi.
"Abi az önce adamlardan birkaç bilgi aldım"deyince oturduğum yerde dikleşerek dikkatimi ona verdim.
"Anlat Hakan"
"Abi yengenin abisi Kerem her şeyi öğrenmiş."
Söylediği şey sırıtmama neden oldu.
"O aptal herif sonunda öğrendi demek ki!"
"Evet abi.Az önce de evin etrafına yerleştirdiğimiz adamlar annesiyle tartıştığını söyleyip apar topar evden çıktığını söylediler.Sanırım kardeşini aramaya başlamış"
Son söylediklerine bir kahkaha attım.
"Arasın bakalım.Adamsa çıkar karşıma.Yerim belli,adresim belli.Ama geleceği varsa göreceğide var.Rüyayı benden almaya cüret etse.Ki onun buna gücü yetmez.Ama öyle bir şeyi denerse bile yeminim olsun ki onu mahvederim"
"Çıkabilirsin Hakan.Adamlara da söyle gözlerini dört açsınlar"
"Emrin olur abi"dedikten sonra çıktı.Keremle işim çoktan bitmişti zaten.Salak biri olduğu için onu kandırmak çok kolay olmuştu.Şuan ise öğrenip öğrenmemesini tınlamıyordum bile.Ateş olsa cürmü kadar yer yakar.
...
RÜYADAN
Şuan canımı yakan şey.
Açlık mıydı?Hayır.
Susuzluk muydu?Hayır.
Günlerdir oturduğum soğuk beton mu?Hayır.
Tir titremem bile canımı o kadar yakmıyordu.Benim asıl canımı yakan şey her defasında ona yenilmem ve vicdan azabıydı.Miraç dediğini yapmıştı.Beni vicdanımla baş başa bırakıp gitmişti.Zavallı korumalar benim yüzümden ölmüşlerdi.Belki de hepsinin bir ailesi vardı.Ama şimdi benim yüzümden...Ne yaparsam yapayım sonuç hep aynı oluyordu.Pes mi edecektim yoksa?Ben vaz mı geçmeliydim bu savaşta?Pes etmek,teslim olmak,kaybetmeyi kabullenmek bana göre değildi!Ben bu değildim.
Acaba ailem beni özlemiş midir?Arıyorlar mıdır acaba?Çok üzülmüşler midir sahi?Çok özlemiştim ailemi.Küçük ama sıcacık yuvama hasret kalmıştım.Azrayı,annemin laflarını hatta ve hatta abimi bile.Bir gün onu özleyeceğimi söyleseler inanmazdım.Ama şuan yaşadıklarım çok şey öğretmişti bana.
Pes etmemeyi.
Kaybedeceğimi bilsem bile savaşmayı bırakmamayı.
Daha sayabileceğim birçok şey öğrenmiştim şu son 3 günde.
Tam tamına 3 gündür bu karanlık odada tek başımaydım.Aç,susuz ve karanlık bir odada.Üzerinde yatabileceğim bir yatak bile yoktu.Bir de bunların yanı sıra buz gibi çok soğuktu.Sıcak nefesim artık yetmiyordu buz tutmuş bedenime.Gözlerim sanki kapanmamak için büyük bir savaş veriyor bedenimle.Sözde beni sevdiğini söyleyen adam.Canımı yakmaktan hiç çekinmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİŞ
General FictionBırak..gideyim..ne olu-rr Bakışları halâ buz gibiydi.Aynı onu ilk gördüğüm gün gibi.O zaman anlamalıydım bu zalim gözlerin ne demek istediğini.Ama çok geç farkettim en başından beri beni istediğini.Şu an ise köşeye sıkışmış gibi hissediyorum.Gururum...