Elimde tuttuğum kitabımın arasına ayracı yerleştirip, masanın önüne koymuştum. Telefonumu aldığımda, yatağa uzandım. Mesaj gelmişti, kim olduğuna bakmama gerek yoktu zaten.
Menajer
" üyeler yeni çekim için Busan'a geliyor iyi karşılarsan sevinirim Sandra "Bighit'te kameramanlık yapan ve bekar olan tek çalışandım. Üyeler ile fotoğraf çekimi dışında, bir iletişimimin olmadığı bilindiği için sıkıntı olmuyordu. Amerika'nın önde gelen en iyi fotoğrafçılarından olduğumdan alınmıştım.
Menajer
" 2 saat Sandra "Yazan mesajla koşarak duşa girdim. 40 dakikalık zaman diliminde, dolabımın karşısına geçebilmiştim. Hızlı kombin seçen biriydim, sirinin menajer diyerek arayan kişiyi söylemesi ile hemen elime alıp açtım.
" evet sunbaennim "
" set karavanları nehirin kenarına geldi herkes hazırlık yapıyor ne yapıyorsan çabuk yap "
Tam ağzımı açıp "peki sunbaennim" diyeceğim sırada yüzüme kapatması, içimde tuttuğum küfürlerin dışa vurmasına sebebiyet vermişti.
Giydiklerim;
Giyindikten sonra çalışma odama girip, kameramı çıkarıp çantaya yerleştirdim. Evden hızlı adımlara çıkabilmiştim. Arabama geçip sürmeye koyuldum. Nakdong nehri harika bir doğaya sahip muazzam bir nehirdir. Çekim yeri olarak bu harika nehri seçmişlerdi.
Hafif kısmış bulunduğum radyodan gelen şarkı yüzümde tebbesüme neden olmuştu. Vakit bulamadığım ve ilk defa dinleyeceğim "Bts • 00.00" şarkısı radyonun sesini duymak istememe sebep olmuştu.
Aradan geçen 35 dakikalık yolculuğum 3 km uzağımda gördüğüm nehirle son bulmuştu. Biraz ilerimdeki ağacın altına arabamı sürüp park etmiştim. Etraftaki koşuşan çalışanlar çok geç kaldığımı düşünmeme neden oluyordu.
Kameramı boynuma asıp nehire adımladım. Üyeler her zaman çalışanlara saygılı olan bir grup olmuştu. Hiçbir zaman birinin gelip, küçümseyici bir bakışına bile rastlamamışımdır. Aralarında en sevdiğim üye aslında "kim Seokjin" dir. çünkü fotoğraf çekerken harika pozlar veren biri...
Makyözlerden en yakın olduğum erkek çalışan min jae yanıma gelmiş üyelerin geldiğini iletmişti kulağıma.
kameramın boyutunu ve kalitesini ayarlamaya koyulmuştum.arkamda duyduğum seslerle o tarafa döndüm ve evet gelmişti hepsi ama gözleri uyku diye bağırıyordu sanki,
" evet başlayalım beyler "
Dememle üyeleri oturtup, makyaj ve saça başladılar. Stilistler kıyafet derlemesi yapıyorlardı. Uzun süreceğini bildiğim için manzarasına düştüğüm o nehire adımlamıştım. Telefondan gelen yorumları inceliyordum. Kameraman olmaktan çok evli olmayan biri ve dünyaca ünlü bir grubun şirketinde çalışan olmak zor bir işti.
çünkü herkes benim evli olmadığımı ve üyelerden birine aşık olup, sarkıntılık edeceğimi düşünüyorlardı. benim hiç bir zaman böyle bir düşüncem olmadı. üyeler benim için sadece çalıştığım, aynı ortamda bulunduğum, benden üst düzeyde patronlarımdı.
bu işi tamı tamına 3 senedir yapıyordum ve büyük başarılar elde etmiştim ben bunları düşünürken arkamdan, " bayan sandra " diyen tanıdık sese kafamı dönmüştüm. Bu ses jungkook'a aitti. Saçımı kulağımın arkasına yerleştirip, ona cevap verdim.
" hazır olmalısınız "
yakından göremediğim gözleri çok güzeldi, ilk defa görmüştüm o parlak gözlerini, önden adımlarken arkamdaki bedenine bakamamıştım. Kameramı boynumdan çıkarıp, elime yerleştirdim aniden kendisi almıştı. Gözlerimi şokla büyütürken ona itiraz edememiştim.
" Sandra " güneşin ışığı yansıyordu yüzüme, seslendiği yöne döndüğümde aniden beni çekmişti. Ne yaptığını anlamamıştım. Kamerayı elime verip, üyelerin yanına geçti...
" başlayalım "
pozları çok güzeldi, güneşin batmasına yakındı ve bu saatte kimse gidemezdi Seul'e, herkes otele yerleşecekti bildiğim kadarıyla, " herkese teşekkürler " Diyen jin'e "biz teşekkür ederiz" diyerek karşılık vermiştim. arabama giderken jungkook bana seslenmişti.
ona baktığımda bana doğru yürüdü. Elinde siyah bir kutu vardı. Sorar bakışlarla ona döndüğümde "bak sadece" dedi. irdelemeden kutuyu arabama koydum.
Namjoon
" ingilizcen iyiymiş duyduğum kadarıyla sandra "" yarı amerikalı bir melezim çünkü "
Jimin
" benim ve jungkook'un ingilizcesi zayıf "Jin
" sen ona berbat desene "Suga
" bir ara sunucu buna nasılsın diye sormuştu jimin merhaba diye yanıt vermişti o kadar berbat "Jhope
" jungkook'un sınavda 4 puan almasına ne demeli "Demesi ile herkeste kahkaha tufanı kopmuştu
" duyduğum kadarıyla ingilizcesini geliştirmiş jungkook "
utanmıştı, başını eğdiğinde ona odaklanmıştı gözlerim, odaklandığımı beni yakalayan gözleri bozmuştu. Kalbim hiç bilmediğim bir ritimde atarken yutkundum. Gözleri karşısında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐥𝐥 𝐎𝐟 𝐌𝐞 ☘︎ 𝒋𝒋𝒌
Fanfictionkaranlık gökyüzünü aydınlatan deponun penceresindeki ayın ışığı yansıyordu yüzlerine, birbirlerine yakın olmaları ölümlerine sebep olsada kalpleri kenetliyken, bedenleri bıraksada fayda etmemişti bu durumu.... Başlangıç▪︎20.03.2020 Bitiş▪︎26.12.2020...