31. " Hatıralar kördüğümü "

193 12 0
                                    

kafamı eğdim, benim suçum değil, hatırlayıp, hatırlamamak ama içimden bir ses onunla iyi şeylerim olmadığıydı. Kapıyı açıp, şişmiş gözleriyle odayı terk etti. Suga yanımdaki koltuğa uzanırken ona tebessüm ettim. Yatağa kendimi biraz daha gömerek kendimi uykunun tatlı kollarına bırakmıştım

☘︎

Hiçbir şey hatırlamıyordu belki de asla hatırlamayacak ama onun gözünde geçmişte min jae yüzünden hatırlayacağı kesik şeyler benden nefret etmesini sağlayacak. Ellerimi birbirine sürtüp, arabama bindim. Üyeler çoktan yurda gitmişti, bende arabamı sandra'nın şirketine sürdüm.

Güvenlik dışında kimse yoktu, tanıdık olduğumdan kolaylıkla içeri girebilmiştim. Asansöre bindim, kafam çok karışıktı ona yardımcı olmalıydım, keşke aylar önce o kutuyu atmasaydım, belki o bir şekilde yardım ederdi. İçeri girdiğimde odası olduğu yere geldim, masasına yürüdüğümde onun fotoğrafıyla karşılaştım, çerçeveyi elime aldım ve iç geçirdim.

" bizi hatırlayacaksın güzelim elimden ne gelirse
yapıc- "

Sözümü kesen masanın altındaki siyah kutuydu, bir süre bakıştığımda eğilip, aldım. Masanın üstüne koydum, içine bakmak için tam da yelteniyordum ki.....

☘︎

2 saatlik uykumun ardından yavaşça doğruldum. Suga koltukta kollarını birbirine bağlamış, uyuyordu. Ona gülümsedim, üstümdeki çarşafı kenara itip, yataktan yavaşça kalktım, yanına yürüdüm. Siyah saçları çok yumuşaktı, tam saçlarına dokunacağım sırada aniden bileğimden tutup, kendine çekmesi sonucu üstüne düşmüştümz gözlerimi büyültmüştüm.

" üzgünüm uyandırmak istemedim "

" önemli değil "

Üstünden hızla kalkmıştım, o da uzandığı yerden kalkıp, oturmuştu, bende yanına geçtim, birbirimize bakamıyorduk az önceki olay yüzünden.

" aç mısın? "

Yüzüme bakmadan dediği şeye karşılık 'evet' demiştim. Kafa sallayarak yerinden kalkıp, kapının oraya yürüdü.

" kafetarya da güzel yemekler vardır yürümek sana iyi gelir "

" tamam ama bekle şu serum arabasını alıyım "

Serum takılan yerin ince demir yerinden tutup, sürüklemeye başladım ardımdan, kapıyı çekip, koridorda yürümeye başladık. Bir yandan da ona bakıyor, hemen bakışlarımı geri çekiyordum.

" ne sorucaksan sor "

" aslında o yani jungkook biz gerçekten de birbirimize aşık mıydık ? Çünkü aklıma sen geliyorsun seninle buluşmuştuk sen gözyaşımı siliyordun "

Soruma bir süre cevap vermedi, başım arada ağrıyordu ve kesik kesik şeyler hatırlıyordum ama asla toparlayamıyordum hatırladıklarımı, kafetaryaya gelmiş, yemeklerimizi alıp, boş bir yere oturmuştuk.

" siz birbirinize ölümü göze alıcak kadar aşıktınız sandra senin gözyaşını sildim çünkü jungkook için ağlıyordun onu nikâh masasında terk ettin beynindeki tümör yüzünden ve o senden nefret etti.......sevdiğim kadın kardeşim dediğim kişinin ondan nefret ettiğini söyleyerek ağladı "

Son söylediği şeyi kısık sesle söylemişti ama duymuştum ölümü göze alacak kadar mı?

" onu hatırlamak istiyorum suga "

Masadaki elini tuttum o suçlu değildi. Ona karşı bir hissim yoktu ama sebebi onu hatırlamayışımdı, istiyordum onu hatırlamak bilmek hayatımdaki değerini,

" lütfen onu hatırlamama yardım et "

Gözümden yaş aktı o ise buruk bir gülümseme sundu.

" onu hatırladığında beni unutucaksın sandra sana böyle aşıkken istemiyorum üzülmeni yaşlarını biri yüzünden dökmeni "

Masadaki elimi sıkıca tuttu. Gülümsüyordu ama her an ağlayacak gibiydi.

" hyung "

𝐀𝐥𝐥 𝐎𝐟 𝐌𝐞 ☘︎ 𝒋𝒋𝒌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin