𝐀𝐥𝐥 𝐎𝐟 𝐌𝐞 ☘︎ 𝒋𝒋𝒌

26. "Bayan külkedisi"

Herşey durmuş gibi hissetmiştim. Bana bir şey yaşamadık demişti. Nasıl hamile kalabiliyordu, jungkook sevinç ve şaşkınlık duygularını beraberinde yaşıyordu, bense onları gözetliyordum. daha fazla bakmayı bırakıp, arabamı çalıştırıp, gaza basıp, yanlarından geçtim. Dolmakta olan gözlerimi yutkunarak durdurmaya çalışıyordum. Arabamı sahile çekip, jimini aradım. İlk çalışta açmamıştı, ikinci çalışımda açmıştı. Sırtımı arabanın önüne yasladım.

" jimin sana ihtiyacım var dostum "

" hemen geliyorum jungkook anlattı ve bu arada suga hyung seni görmek istiyor sana attığım konuma
gel "

Arabaya bindiğim an konum gelmişti. Ünlü oldukları için çok görülmek istemiyorlar, dediği konum farklı bir yerdi, içeri girdiğim an kendimi klas bir cafede bulmuştum. İçeride onları görmemiştim, zaten benden başka kimse yoktu. Omzuma değen el ile arkama döndüm, jimin ve  arkasında eli ceplerinde, simsiyah kıyafetiyle, suga duruyordu. Onlara sahte bir gülümseme sunup, kahve sipariş etmiştim.

" gerçekten hamile mi ? "

ikisine dolan gözlerle baktığımda, kahvemden bir yudum aldım. Suga elindeki telefonu bana uzatıp, kaydettiği bir sesi dinlettiyordu. Minji paragöz teyzesi tarafından tehdit edilmişti. Bu yüzden sahte bir hamilelik testiyle jungkook'u kandırıp, evlenicekti.

" bi tane daha haneul vakası "

bana dikkatle ve alayla konuştuğu şeye karşılık kahvemden yudum aldım. Suga haklıydı, ne yapmalıyım bilmiyordum.

" bir çözüm bulmalıyız "

Yutkunarak söylemiştim bunu, napmam gerek bilmiyordum. Hastalığım yüzünden giderek eriyen ben, şimdide hamile yalanı uyduran, bi kızı durdurmaya çalışacaktı. Derin düşüncelere dalmıştım ki yoongi'nin dediği şeyle düşüncelerimi bir kenara koymuştum.

" bu ses kaydını jungkook'a verebiliriz ama minji kötü bir kız değil teyzesinin tehditini geri çevirmeliyiz "

" hyung haklı hadi gidelim "

Jimin önden arabaya doğru yürürken, suga nazikçe kolumdan tutmuştu. Kulağıma eğilip," konuşmamız gereken konular var yanlız " Dediği şeye karşılık, kafa sallayıp  gülümsedim. Arabaya binip, eve sürdüm. bugün çok sinir bozucu geçmişti, telefonuma aniden mesaj gelmişti. Elime aldığım sırada yazanlarla duraksamıştım. " sandra noona acil bakmalısın " Yazan kişi, jungkooktan haber almak için tuttuğum bir fandı.

" Efendim canım "

Yazdığımda, yanıtlamasını bekledim. Arabayı kenara çekmiştim. Gelen bildirim, kalp atışlarımı artırmıştı.

" jungkook oppaya gelen çok kötü bir tehdit gördüm silah ve konser biletinin fotoğrafını atmış biri "

" korumalar var girmesine izin verilmez asla "

" noona konser yerinin tam yakınında inşaat yeri var oraya çıkıp öldürcekmiş şuan ağlıyorum korkudan "

" benimde farklı olduğum söylenemez "

Telefonu titreyen elimle zor bir şekilde kapatmıştım. Arabayı hızla eve sürüp, Jungkook'un geçen gün bana mesaj attığı numaraya mesaj attım.

" acilen konuşmamız gerek seninle ilgili beni dinlemelisin attığım konuma gel "

Gönder tuşuna basıp, hızla ılık bir duş aldım. üstümü giyip, evden çıkmış, ilerdeki attığım konumdaki sahile gelmiştim. Gelmesini beklemiyordum ama bir umut gelir diye ordan oraya yürüdüm. Siyah maske ve siyah şapkalı biri bana doğru yürümeye başladı, bu oydu.
Gelmesine sevinsemde bir yandan duyduklarım beni ele veriyordu." fanlar arasında konuşulan bir şey gördüm bak " Telefonumla fanın bana attığı şeyi gösterdim." bişey olmaz " Umursamaz bir tavır takınıp, gidiyordu ki kolundan tutmuştum.

" ya gerçekse öldürmeye kalkarsa seni "

Kolunu tutan bileğimi tersiyle aniden çekti. Üstüme yürüyüp," noluyo ya sana ne zaman beni düşünür oldun ha !! " Dediği şeye karşı susmuştum. Ben onun hiçbir şeyiydim, onu düşünmem bile yasaktı.

" haklısın seni düşünmem bile yasak "

Gözlerim dolu bir şekilde önünden hızla geçtim. yağmur atıştırmaya başlamıştı. Kapşonumu kendime daha çok çekip, ağlamama izin verdim. Ona bağıra bağıra ölüyorum diyemiyordum. Son günlerimi onsuz geçirmek isterken, o daha çok bana yaklaşıyordu. Cebimde sakladığım telefonum, titremeye başlamıştı. Ekrana baktığım sırada bilinmeyen numaraydı, açıp açmamak konusunda gerildim, en sonunda açmıştım.

" benim suga "

" numaramı jiminden mi aldın "

" evet yarın akşam iş çıkışı yanına gelicem müsaitsen "

" tabi olur "

Telefonu kapatıp, eve girdim. Bu Jungkook'un umursamadığı ölüm tehditini de yarın suga'ya anlatıcaktım. Eve girdiğim an pijamalarımı geçirip, kendimi yatağa attım.