Onun şaşkın yüzüne gülerken, yerinden kalkıp, yemek yapmaya devam etti. Üstündeki siyah bol, kısa kollu tişörtüyle karşımda havuç doğruyordu. Kaşıkla yan tarafımdaki tencere olan yemeyi karıştırıyordum. Ne güzel birlikte yemek yapacaktık, tezgaha oturmuş, sadece yemeyi karıştırıyordum.
" daha var mı yemeye hem sen hani yorgundun uyuyacaktın "
" geçti uykum zaten bitmek üzere şu da pişsin de "
Bunu demesinden 10 dakika geçmişti ve ben sofrayı bile kurmuştum. Masaya oturup, bekledim.
" tamamdır geldi yemekler "
Önüme ramen ve kimchi ikilisinden koyduğunda, yemeye koyulmuştum. Resmen aç bıraktı beni, ben yapıcam dedi şimdi ben yapsaydım 20 dakika sürerdi en fazla.
" yavaş ye boğulacan daha evlenicez biz "
şimdi boğuluyordum öksürmeye başladım. Koşarak su getirip, içirmeye başladı.
" t-tamam yeter "
Suyu masaya koyup, karşıma geçti.
" al boğuluyordum düzgün anlatamaz mısın? "
Sırıtışını sunduğunda, yemeklerimize devam ettik. Sofrayı toplayıp, evden çıktım. Daha akşam vardı, 4 saatte zaten ben anca giyinir, makyaj yapardım. Arabaya binip, otele sürdüm.
☘︎
içeri girip, bavulumu açtım. İçinden elbisemi çıkarıp, makyaj setimi de banyoya götürdüm, topuklu ayakkabılarımı da hazırlayıp, giyinme işine koyuldum.
Giydiklerim;
Kırmızı stilettolarımı geçirip, saç ve makyaja koyuldum. Saçımı hafif toplayıp, kahküllerimi salık bıraktım.
Makyaj çok hafif tercih etmiştim ama çok hoş ve doğal olmuştu, çantamı alıp, çıktım. Bunları asla çok çabuk bitirmemiştim. Gerçekten çok uzun sürmüştü, elbisemi seçmem, makyajı silip, geri yapmam, saçımı yaparken elimi yakmam, yani kısa sürmedi, uzun sürdü. Otelin önüne geldiğimde, arabasını beklemiştim.
Önümde beyaz arabanın içinden inen siyah takım elbiseli bir yakışıklı duruyordu. Yanıma ulaşıp, elini uzattığında, nazik bir gülüş sunup, elini tuttum. Arabanın kapısını açtığında, daha büyük bir gülüş sundum. Bindiğimde içeriye onun kokusu sinmişti.
Yanıma oturduğunda, arabayı sürmeye başladı. Yol boyunca akustik şarkılarla yolun bitmesini izledim pencereden
" nereye gidiyoruz bu kadar uzun acıktım da "
" Busan bütün anılarımızın başladığı yere "
ona döndüğümde ciddiydi, aramızda vites bile olsa, ona yaklaşıp, dikkatini dağıtmadan sarıldım.
☘︎
Anılarımızın başladığı yere geldiğimizde kapımı açtı. Nehir karanlıktı, arabadan çıktığımda, koluna girdim.
" çok karanlık ama burası "
Boynuma yaklaşıp, öptü ve kolunu çekti. Ben karanlıktan korkuyordum ki gözlerimi kapattım.
" gözlerini aç bebeğim "
Yavaşça gözlerimi açtığımda, heryer minik renkli lambalarla aydınlanmış, ileride harika bir sofra ve önümdeki beyaz uzun halının, üstünde kırmızı güllerin yaprakları donanmıştı.
" ama burası çok güzel "
Sofraya yaklaştık, oturduğumuzda mumlar seriliydi. Yavaşça yemeklerimizi yerken, ilerideki hayallerimizden bahsediyorduk. Bütün hayalleri benim ileydi ve benimki de onunlaydı. Yemeklerimiz bittiğinde nehir kenarına yaklaştık, masanın altından 1 tane sarı dilek balonu getirdi. Önüme mumu yakıp, birlikte tuttuk. Gözlerimizi kapayıp, dileklerimizi tuttuk ve siyah gökyüzüne sarı dileğimizi bıraktık.
" benimle hayallerini, dileklerini ve hayatını paylaşır mısın? "
Gökyüzüne bakan gözlerim,aniden karşımda diz çökmüş, elindeki kutuyu uzatan jungkook'a dönmüştü. Söylediği soru kalbimin en harika yerine gizlenirken, mutluluk gözyaşları firar ediyordu yanaklarımdan,
" zaten hepsi seninleydi ve seninle olmaya devam edicek EVEEEET "
Parmağıma yüzüğü taktığında, ona sarıldım. Herşeyin bittiğini düşündüm, hiçbir şey düzelmeyecek dedim, kimse istemeyecek bu ilişkiyi dedim ama şimdi ona aittim ve hepte ona ait olucaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐥𝐥 𝐎𝐟 𝐌𝐞 ☘︎ 𝒋𝒋𝒌
Fanfickaranlık gökyüzünü aydınlatan deponun penceresindeki ayın ışığı yansıyordu yüzlerine, birbirlerine yakın olmaları ölümlerine sebep olsada kalpleri kenetliyken, bedenleri bıraksada fayda etmemişti bu durumu.... Başlangıç▪︎20.03.2020 Bitiş▪︎26.12.2020...