Üyelerle konuşmamdan geçen 20 dakikayla, arabamda olanları düşünüyordum. Keşke onlara daha yakın olsam diyorum ama ben bir çalışandım ve evli değildim. Çekim sırasında üyelerin birbirlerinin ifşasını çekmesi, en güldüğüm zamandı diyebilirim ve bunu benim kameramla yapmış olmaları ayrı bir andı.
Arabamı park edip, evimin önüne geldim. Çantamdan zor bulduğum anahtarları kilide yerleştirip, içeri attım kendimi.
Elimde jungkook'un verdiği siyah kutu vardı. Ne olduğu hakkında herhangi bir fikrim yoktu ve merak uyandıran bir görünüşü vardı. Kutuyu oturma odasında duran yemek masasının üstüne koyup, odama gittim, ilk işim banyoya gidip, şu makyajı silmek oldu. Yoksa sivilcem çıkıyordu.
ayıcıklı pijama ve dağınık topuzla, geldiğim oturma odasında kutuyla bakışıyordum. Şuan kendimi gerilim filmindeki, başrol oyuncusu gibi hissetmiştim.
Elime alıp, kapağını açtım. İçinde çıkanlar gülmemi ve gözlerimin dolmasını sağladı. Üyelerin beni bir çalışan olarak gördüğünü düşünüyordum. İçinde 2018 yılından bu yıla kadar çektiğim fotoğrafları duruyordu. Hepsinin bir anısı vardı...
En son kutunun dibine yazılmış bir not vardı yazanlar;
" sadece çalışan değil sen bizim anı kameramızsın "
Çok mutlu olmuştum. Odama gittiğimde, kitaplığımın en üst kısmına kutuyu koyup, yatağıma uzandım Gözlerimi yeni bir sabaha yumdum.
☘︎
Telefonumun çalması uykumu yarıda bırakmıştı. Arayan kişi tabikide üyelerin menajeriydi. Bu adamın ne alıp veremediği var benimle anlamış değilim. Biraz çaldıktan sonra açtım.
" menajer sunbaenim "
" sandra hazırlan çekimler daha bitmedi "
Son söylediği ile telefonu klasik gene yüzüme kapattı.
Büyük bir off çekip, yatağımdan kalktım. Rutin işlerimi yerine getirip, hazırlandım...Giydikleri;
Çekim yerine gitmek için kamera ve yeni filtreler aldım. Dün çektiğim fotoğraflara bakarken jungkook'un beni çektiği fotoğraf yoktu. Ne olduğunu bilmiyordum ama silmiş olabilirdi. Arabama binip, yol aldım. Evimde tek başıma yaşayan, ailesi yurt dışında tipik kızlardandım.
Evlilik hayali olmayan kariyer odaklıydım. Okul hayatımda aynı geçmişti. Arabayı park edip, üyeleri gözlemledim bir kişi yoktu.
" jungkook nerde çocuklar "
Suga
" karavandadır sen çağırır mısın sandra? "Dediğinde kafa salladım. Karavanlara baktığımda kapıda,"✯ jungkook" yazısını görünce kapıyı tıkladım.
"gir" sesini duyunca içeri girdim ki, girmez olaydım. açık kalan ağzım, tişörtünü giymesi ile kapandı.
" hediyeni beğendin mi ? "
Diyip, saçımı eliyle dağıttı. Ben hâlâ şoktaydım.
" e-evet çok beğendim bu kadar sevdiğinizi bilmiyordum beni "
karavanın küçüklüğü yüzünden benim inip, onun öyle inmesi gerekiyordu. O bunu yapmak yerine beni yaslayıp, yüzlerimizi birbirine çarptırdı. Bu kadar yakın olmak fazlaydı yani, kulağıma eğilip,
" kalbine sahip çıkmalısın "
ne dediğini çıktıktan sonra anladığımda, neden kalbimin onu görünce hızlı attığını anlamıyordum.
karavandan çıkarken, menajer beni yakaladı, kolumu sıkıp, kendine çektiğinde, yüzümde benim bir suçum yok ifadesi yer alıyordu." kovulmak derdinse kovabilirim sandra üyeler ile iş dışında iletişim halinde olduğunu duyarsam ya da görürsem iş hayatına elveda dersin "
kafamı sallamak zorunda kaldım. Haklıydı, mesafe önemliydi. Hele de benim için. Karşımda makyözle yakın duran, jungkook'u beklemiyordum. Bunu kişisel değilde, çapkınlık olduğunu son anda anlamam beni kırmıştı. Böyle birine ben nasıl kandıysam zaten.
Min jae
" sandra menajer haklı biz onların dengi değiliz onlarla arkadaş olman bile iş hayatın değil bütün hayatını tehlike altına sokar "Jae bunları derken, sanane demek istesemde, onu kırmak istemedim. Yanından uzaklaştığımda kameramı boynuma asıp, onların yanına gittim. Bir kaç fotoğraftan sonra dinlenmeye alındılar. Üyeler nehirin yakınında şakalaşırken, min jae'nin dedikleri aklıma geldi. Neden herkes bu kadar haklı olmak zorunda ki...
Tae
" JİMİN DİKKAT ET !!! "sese baktığımda, jimin nehire yakın tarafta olan, jungkook'u ittirmek zorunda kalmıştı. İkiside düşücekti ki jimin son anda Tae sayesinde düşmedi ama jungkook nehiri boyladı. Herkes gülerken ben nehirin oraya koştum. Tam düştüğü yere geldiğimde, yoktu, ismini bağırıyordum. Bir şey olduğunu düşündüm. Eğilip, bakıyordum ki,
Aniden sudan çıkıp, elimi çekmesi ile tek nehiri boylayan o olmamıştı. Bir dakika ben yüzmeyi bilmiyordum ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐥𝐥 𝐎𝐟 𝐌𝐞 ☘︎ 𝒋𝒋𝒌
Fiksi Penggemarkaranlık gökyüzünü aydınlatan deponun penceresindeki ayın ışığı yansıyordu yüzlerine, birbirlerine yakın olmaları ölümlerine sebep olsada kalpleri kenetliyken, bedenleri bıraksada fayda etmemişti bu durumu.... Başlangıç▪︎20.03.2020 Bitiş▪︎26.12.2020...