on ikinci bölüm

14.1K 1K 215
                                    


 Jungkook evimden gitmeden önce söylediğim tek şey 'duydum Jungkook' olmuştu. Zaten belli olan tüm arkadaşlarını benden çok sevmesi, onun da bunun tastiklemesiyle içime bir taş gibi oturmuştu.

Onlar her şeyden önemliydi. 

Sessiz bir vedaydı, bağırıp çığırmamıştım. 

Git demiştim sessizce, bizden olmaz artık demiştim. Bizden olmazdı. 

Sabah karga bokunu yemeden gelen kafe mobilyalarını düzenleyerek dağıtmıştım kafamı. Euphoria kafe en fazla bir haftaya açılacaktı.

Euphoria.

Jungkook'un düğünümüzde söylediği, benim için yazdığı şarkı.

Euphoria'mın nedeni sensin demişti.

Neden yalan söylemişti?

Mor tabela ve kahve beyaz döşenmiş kafeye baktım. İkimizin ortak hayallerinden biriydi bu. Emekli olduğumuz zaman Busan'a bir kafe açmak. Jungkook Busan'ı çok seviyordu. Ben de onu ve onun sevdiği her şeyi seviyordum. Arkadaşları bir istisnaydı tabii.

İsteğini hiç düşünmeden kabul etmiştim. Hayatımın sonuna kadar onunla olmak istiyordum. Hayatımın sonuna kadar Jeon Taehyung olmak istiyordum. 

İşler istediğim gibi gitmemişti ve ondan sonra daha da batırmıştım. Onu kendimden bile çok sevmem hayatıma müdahale etmemi engellemişti. İpler tamamen ondaydı. Yıllardır.

''Çok güzel olmuş Taehyung, ismi de çok sevdim'' dedi Joohyuk, etkilenmiş gibi görünüyordu.

''Teşekkürler, umarım birlikte iyi işler başarırız'' dedim omzuna dokunarak, gülümsedi ve etrafı gezmeye devam etti

''Şu kapalı olan oda ne olacak?'' çizimlerim için kullanacağım odayı gösterdiğinde, cebimdeki anahtarla açtım kapıyı. Dört bir yanı Jungkook'un portreleriyle dolu olan odada gezdirdi gözlerini, yere bir örtü sermiştim. Yerlerin kirlenmesini istemezdim.

''Çok yeteneklisin'' dedi şaşkın sesiyle ve kısaca gezdi odaya, odadan çıktığımızda kilitleyip tekrar cebime koydum anahtarı

''Boşver şimdi bunları, yardımın gerek''


Kafe tamemen bittiğinde, cama 'eleman aranıyor' yazısı asmıştım, Joohyuk yanımda çalışacak olabilirdi ama iki kişi halledemezdik. Öğrendiğim kadarıyla paspas, masa silme, sipariş alma gibi işlerde iyiydi. Pasta,kek ve tatlı türü şeyleri ben yapardım zaten. Kasaya da Joohyuk baksa,içecek ve sipariş teslimi ile ilgilenecek biri lazımdı.

Yugyeom burada olacaktı bir iki güne, onu özlemiştim. Konuşulacak çok şey vardı hem.

Yardım etmesi gerekiyordu. Aklımı toplamam gerekiyordu. Yazdığı mesajda Jungkook'dan önce de bir hayatım olduğundan bahsetmişti, sonra da olacağından.

Kendini zorlama, demişti. Hiçbir şey senden önemli değil, demişti.

Yugyeom iyi ki arkadaşım demiştim o an. İyi ki var.

''Taehyung'' Joohyuk'un sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ona döndüm

''Akşamları canlı müzik olsa nasıl olur? Üniversite'den tanıdığım bir grup var, ayarlayabilirim'' Aklıma gelen Jungkook ve grubuyla gülümsedim. Üniversitede deli gibi şarkı söyleyip yazardı. Tabii kafe barlarda da sahne alırdı. Her sahne alışında izlemeye giderdim. Burada olsa inkar ederdi hemen. Kendi söylemek isterdi.

Ama burada değildi ve söylenilen her sözden, yapılan her hareketten onunla ilgili bir şey çıkarmam mantıksızdı. Geri gelmeyecekti, zaten gelsin de istemiyordum. 

Sadece bilirsiniz euphoria onsuz boş gibiydi, ikimizin hayallerini tek başıma gerçekleştirmek beni oldukça rahatsız ediyordu.

after you | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin