yirmi sekizinci bölüm

10.1K 602 217
                                    


Jungkook ile hiç göz göze gelmeden bitirdiğimiz araba yolculuğunun ardından apartman dairemizin içine girdiğimizde. Hafifçe tutmuştu kolumu ve beni kendine çevirmişti

''Neden yol boyu yüzüme bakmadın?'' bakışlarımı bakışlarına çıkardığımda, gözlerini yüzümde gezdiriyordu

''Bana sinirlendiğinin farkındayım çünkü'' dedim suçlu küçük bir çocuk gibi. Hoş kahkahası kulaklarıma dolarken beni kendine çekti ve elini kolumdan çekip sırtıma koydu

''Sana hiç kızmadım. Senin yerinde ben olsam ben de aynı şeyi yapardım'' itirafıyla ellerimi geniş omuzlarına koydum

''Şu sıralar beni çok şaşırtıyorsun'' oyuncu çıkan ses tonumla, sırıttığını hissettim

''Gece uzun Jeon Taehyung, emin olun sizi çok daha fazla şaşırtabilirim'' sözleriyle birlikte yatak odamıza adımlamıştık ve gece gerçekten uzun sürmüştü.


Jungkook işe gideceği için erken kalkmıştı ancak ben biraz daha uyumak istiyordum. Dün gece gerçekten yorulmuştum. Ancak jungkook'un ısrarla çalan telefonu uyumama izin vermiyordu. Kısa bir duşun ardından kahvaltıya inen Jungkook ise telefonunu burada unutmuştu. Sonunda telefonu elime alıp arayan kişiye baktım ancak Jimin Hyung yazılı ismin altındaki numara daha çok ilgimi çekti. Park Jimin'in numarası neden bu kadar tanıdık gelmişti ki?

Hızlı bir şekilde telefonuma girip haftalar önce gelen mesajı açtım. Jungkook'un bir kızın kucağında yattığı fotoğrafı Jimin atmıştı. Hiç utanmamış mıydı acaba? Öyle tatlı tatlı suçsuzmuş gibi konuşurken. Jimin sonunda aramayı kestiğinde, ona kendi telefonumdan mesaj attım

saat 2'de atacağım konumdaki kafe'de ol Jimin, önemli
*konum*

Jimin'den onaylar bir mesaj aldıktan sonra, yataktan kalkıp odadan çıktım ve Jungkook'un yanına mutfağa gittim

''Bugün nöbetin var değil mi?'' dedim dudağımı büzüp kolumu masaya dayayarak

''Maalesef'' dedi önündeki gevreği yemeye devam ederek

''Yugyeom ile dışarı çıkabiliriz biz belki akşam'' anında bakışları bana döndü ve tek kaşı havalandı

''Dışarı derken neresi mesela?'' Yugyeom, sinemaya gitmeyi önermişti ve bana da oldukça cazip gelmişti

''Sinemaya gideceğiz'' dilini dudaklarında gezdirdi

''İçkili bir mekana girerseniz falan bana haber et, sarhoş da olma. Toparlanamıyorsun sonra'' konuşması üzerine güldüm. İçki'den de öyle mekanlardan da nefret ederdim

''Tamam, haber ederim'' biraz daha konuştuktan sonra Jungkook işe gitmişti ve ben de Jimin ile gerçekleştireceğim buluşma için hazırlanmıştım. Çok gergindim ve korkuyordum. Kız ile çekilen fotoğraflar ile ilgili tüm gerçekleri öğrenmeye gidiyor olabilirdim.

Hızlı bir şekilde evden çıkıp attığım konuma gittim ve bacağını sallayarak telefonuna bakıp duran Jimin ile karşılaştım

''Merhaba'' dedim, tam karşısındaki sandalyeye çekip otururken, hızla kafasını kaldırdı ve elindeki telefonu bıraktı

''Selam'' bir süre sessiz kaldıktan sonra buraya geliş amacım ile ilgili konuşmaya başladım

''O fotoğraf neydi öyle? Lütfen artık hiçbir sır saklamadan konuşalım'' dudağını ısırdı gergince

after you | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin