on beşinci bölüm

14.7K 916 282
                                    


 Zil çaldığında saat akşamın bir vaktiydi ve ben kafeye gitmek için hazırlanıyordum. Yoona noona ile beraber Joohyuk'un doğum günü için bir şeyler hazırlamıştım. Yoona noona'nın geldiğini düşünürek hızlıca giyinmiş ve odamdan çıkmıştım ancak büyükannem kapıyı çoktan açmıştı, gelen ise Jungkook'dan başkası değildi.

''Ne arıyorsun sen burada?'' dedim sesimi soğuk çıkarmaya çalışarak. Gerçekten çok mükemmel görünüyordu. Aklım almıyordu bazen. Siyah şapkasını çıkarıp dalgalı saçlarını karıştırdı. Elindeki 'tae' yazılı dövme çarptı gözüme. Elini öyle uzun zamandır tutmuyordum ki elimdeki 'kook' dövmesiyle yan yana geldiğini unutacaktım neredeyse.

Tamam yalan söylemeye gerek yoktu. İkimiz de bu dövmelere bayılıyorduk. Ve onların orada olduğunu unutmam işten bile değildi.

''Seni geri kazanmaya geldim. Sen sadece benim euphoria'msın'' demek Yugyeom'un yazdığı şeyi görmüştü. Gyeom'a başta çok kızmıştım yazdığı şey için, ben sadece Jungkook'un euphoria'sıydım. Ama şimdi, Jungkook kıskanmış gibi görünüyordu ve açıkçası mutlu olmuştum.

''Kusura bakma Jungkook, benim başka işlerim var. Yola çıkarsan gece olmadan varırsın Seul'e'' dedikten sonra yanından geçip evden çıkmış ve merdivenlerden inmeye başlamıştım.

Peşimden geldiğini biliyordum, Tam yanımda nefes nefes kalmış bir şekilde ilerlemeye başladı. Koşmuştu sanırım.

''Hiçbir yere gittiğim yok, sen benimle barışana kadar da gitmeyeceğim'' alayla güldüm

''O zaman işten kovulursun büyük ihtimalle Jungkook, çünkü seni asla affetmeyeceğim'' gözlerini devirdi

''2 hafta izin aldım, kocamı getirip gelmek için dedim bir de, nasıl havalı mıyım?'' gülmek istiyordum ama ona kızgın ve kırgındım. Gülemezdim yani

''Gerçekten umurum dışısın şuan'' dedikten sonra apartmandan çıkıp kafeye girdim. O da girdi tabii arkamdan

''Güzel olmuş burası'' dedi etrafı inceleyerek.

''Olduysa oldu, konuşup durma. Sinirimi bozuyorsun'' deyip Yoona noona'nın yanına gittim ve bilin bakalım ne oldu? Tabii ki peşimden geldi.

''Noona, Joohyuk gelmiyor muymuş daha'' deyip kolumu tezgaha dayadım. Jungkook da tam arkamda bizi dinliyordu. Ani bir hareketle ona döndüm

''Uzak dur biraz, dibime girme'' dediğimde gülerek geri çekildi. Şaka yaptığımı mı sanıyordu bu salak acaba?

''Geliyor geliyor, çoğu arkadaşı da geldi zaten'' dediğinde kafenin içinde gezdirdim gözlerimi. Kafede çalan grup da buradaydı ve o baterist çocuk.

''Seninki de burada'' dediğinde gözlerimi kapatıp alt dudağımı ısırdım. Tamam bana elbette karışamazdı ancak daha boşanmadan yeni birini bulmuş gibi görünmek istemiyordum. Hoş bulmamıştım zaten.

''Seninki kim Taehyung'' dedi Jungkook tek kaşını kaldırıp arkamdan çekilip yüzüme bakacak hale geldiğinde

''seni ilgilendirmeyen biri olduğu kesin Jungkook'' dedim, derin bir nefes aldı

''Yeni birini mi buldun?'' dediğinde, alayla gülüp kafamı iki yana salladım

''Ben öyle biri miyim Jungkook? Beni gerçekten tanıyamamışsın'' benimle konuştuğunu ne çabuk unutmuştu? Taehyung'dum ben, gözüm ondan başka kimseyi görmezdi. Bunu o da biliyordu.

''Saçmalama istersen, ayrıca nerede o avanak Yugyeom'' içten içe güldüm. Jungkook ve Yugyeom kuzen de olsa hiç öyle harika bir ilişkileri olmamıştı. Yugyeom'un Jungkook ile beni tanıştırması ise ufak bir tesadüftü. Belki de kader.

''Ne yapacaksın Yugyeom'u? Arkadaşımı rahat bırak'' güldü alayla, ne gülüyorsun salak Jungkook. Gülüp durma

''Biricik arkadaşın beni deli ediyor, döveceğim onu'' gözlerimi devirdim.

''Yugyeom sana bir vursa uçarsın, hala konuşuyorsun gerizekalı. En yakın arkadaşım olduğunu da göz önünde bulundurursan ona yardım etmekten hiç çekinmem bilmiş ol'' tekrar ve tekrar güldü. Tam bir gerizekalıydı

''Sen beni görmeye görmeye kaslarımı unutmuşsun herhalde, şu kollara şu karın kaslarına, bacaklara bak. Yugyeom mu beni uçuracak. Anca rüyasında'' hayal etme tae, hayal etme. Vücudunu hayal etme.

''Of seninle uğraşılmaz. Çekil şuradan, ne zaman gideceksin sen hem? Arkadaşların merak etmiştir'' işte bir Kim Taehyung oyunu böyle kendi lehine çevirirdi

''Ben de bunu konuşmaya geldim Taehyung. Ben çok saçmaladım'' bunları Jungkook söylüyor olamazdı. İçine bir şey mi kaçmıştı acaba? Başına saksı falan mı düşmüştü ya da

''Kafana saksı mı düştü Jungkook, ne diyorsun yine?'' ona tabii ki inanmayacaktım. Arkadaşları onun hayatındaki en önemli insanlardı. Ve onlar her şeyden önemliydi

''Taehyung, pişmanım, çok pişmanım. N'olur böyle olmayalım. Seul'e dön Tae. Evimize dön'' cevap vermemi beklemeden devam etti konuşmasına

''Saçma sapan şeyler yaptım zamanında, biliyorum. Bizimkiler de çok hata yaptı. Tekrar deneyelim Taehyung. Beyaz bir sayfa açalım'' Jungkook'u şaşkınlıklar içinde dinlemiştim. Cevap vereceğim sırada üçüncü bir ses duydum

''Taehyung doğum günü çocuğu geldi''

--

Heeeeh tam yerinde kestin gerizekalı dediğinizi duyar gibiyimoeıodşvtpeor

neyse neyse jUNGOOOO daha çok sürüneceksin allah seni kahretmesin 

neyse neyse jUNGOOOO daha çok sürüneceksin allah seni kahretmesin 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bölümden jungkook'cum

bölümden jungkook'cum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

veee taetae

after you | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin