-Taehyung'dan-
Yugyeom ile gece boyu filmler izlemiş ve telefonlarımızı kapatmıştık. Büyükannem odaya gelip arada kontrol etse de bir zaman sonra uyuya kalmış olacak ki gelmemeye başlamıştı. Güneş doğarken uyumuştuk ve saat 8'de uyanmıştık. Cidden, ölüm gibiydi.
Göz altları mor mor olan Yugyeom'a bakıp güldüm
''Korku filminden fırlamış gibisin'' dedim daha çok gülerek, uzun zamandır ilk defa bu kadar eğlenmiştim.
''Neyse ki zombiye benzemediğime eminim'' dediğinde hızlıca aynaya baktım, zombi gibi falan gözükmüyordum
''Kıskanma beni, ne olursa olsun mükemmel görünüyorum'' dedikten sonra ona yıkandıktan sonra kurulanması için havlu ve temiz kıyafet ile çamaşırlar vermiştim. Hızlı olmalıydı çünkü daha ben de girecektim. Güzel ve oldukça komik başlaya sabahımız zorlu ilerliyordu.
Banyodan çıkıp giyindikten sonra saatin 9 olduğunu gördüm ve ellerimi saçlarıma attım. Kahverengi
''Saçlarımı boyayacağım yakın bir zamanda'' kahvaltı etmeye dalmış hayatımdaki en sevdiğim üçlü beni onaylamış ve gülmüşlerdi. üçlüye jungkook'u katmıyordum çünkü zaten onun kalbimde böyle bir sıralamaya ihtiyacı yoktu. Tahtın tek sahibi oydu. Gülümseyerek masaya oturdum ve hızlıca kahvaltı ettim.
Kafeye girdiğimde Joohyuk yerleri temizliyordu, her sabah yaptığı gibi. Yoona noona ise masaların tozunu alıyordu, şey bu hep yaptığı bir şey değildi ama sanırım kafe boş olduğu için Joohyuk'a yardım ediyordu.
''Günaydın'' dedim Yugyeom'un girmesi için kapıyı tutarken, aynı şekilde karşılık verdiler.
''Biz benim saçımı boyamaya gidiyoruz, siz buraya baksanız olur mu?'' sorduğum soruya ikisi de olumlu cevap vermişti. Yugyeom ile girdiğimiz kafeden aynı hızla çıkmıştık
''sarı çok mu göze batar?'' boya kutularına bakarken, elinde mavi rengi tutan Yugyeom'a baktım şaşkınca
''mavi olmaz Yugyeom, en iyisi sarı olsun'' ani kararımla şaşırmış ama gülmeye başlamıştı. Az önce göze batmak mı demiştim? Canı cehenneme.
Birlikte saç boyama, yıkama ve kurutma işlemlerini bitirdiğimizde işte hazırdım. Yepyeni bir Taehyung olarak.
-Jungkook'dan-
Dünkü tartışmadan sonra cidden kafamı toparlamam gerekmişti. Ağzıma gelen her şeyi söylemiştim ve sanırım sonradan düşününce haklıydım da. Taehyung'u çok özlemiştim. Söylediğim her söz bir bir çürürken Seokjin hyung'a her şeyden önemlisiniz deyişim geldi aklıma. Taehyung kalbi nasıl kırılmıştı kim bilir? Onun kalbini kırmak istemiyordum, onu geri istiyordum, tekrar benim olsun benimle olsun istiyordum. bir iki hafta önce hepimiz takibi bırakmıştı ve bizi de kendi takipçileri arasından çıkarmıştı. Ne yaptığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Nasıldı? İyi miydi? İyi olmalıydı.
Biricik kuzenim Yugyeom'un paylaştığı hikaye ile donup kalmıştım, cidden Taehyung sarı saç mı? diye geçirmiştim içimden, nasıl böyle güzel görünebilirdi
euphoria'mının sebebi sensin canım arkadaşım @kimtae
tamam işte şimdi Daegu'ya gidip orayı basmanın zamanı gelmişti, orası basıp kuzenim olacak o dangalağı öldürmemin zamanı.