Tam karşımda oturan Jimin beni bakışlarıyla doğramanın yöntemlerini arıyor gibiydi, bense ona hiç karşılık vermemiştim. Jungkook anlık bir sinirden önemliydi bu sebeple arkadaşlarını açıkça sinirlendirmek yerine bu işi biraz daha gizli yapmak istiyordum. Ayrıca Jungkook da artık benim yanımda gibiydi.
''Ne iyi oldu böyle ya, hep birlikte yemek yememiz'' Jungkook çaprazında ve Yoongi'nin yanında oturan Hoseok ortaya konuşmuştu ancak kimsenin konuşacak gibi bir hali yoktu
''Evet bence de, ne güzel birleştik yemek yiyoruz'' samimiyetsizliği bin kilometreden bile belli olacak bir gülümseme sergiledim. Jungkook ise sözlerimle gülmüştü, alaylı bir gülüş gibiydi.
''Tae hayatım'' Yugyeom'un bana seslenmesiyle biraz uzak oturduğumuz için, masada eğildim onu görmek için. Yanımda oturan Jungkook ise sinirden kasılmış gibiydi
''Taehyung nereden senin hayatın oluyor Yugyeom?'' Jungkook'un sorusu ile güldü en iyi arkadaşım. İkisinin de ne yapacağı asla belli olmazdı. Tüm bakışlar ikisinin arasında mekik dokurken
''En iyi arkadaşım değil mi? Hem birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz. Senden de önceden beri. Biliyorsun değil mi? Hayatım olabilir yani, sana mı soracağım?'' Yugyeom, yapma Yugyeom. Yanarız
''Ne diyor bu?'' Jungkook tıslarcasına bana döndü, gülümsedim sadece
''arkadaşım o benim, arkadaşım. Sinirlenme, hem Jimin sana hayatım dese ben bir şey demem'' masadaki tüm bakışlar beni buldu. Tamam belki de derdim ama bunu onların bilmesine gerek yoktu
''Cidden mi? Çok kıskanç bir insan gibi duruyorsun halbuki'' Seokjin konuştuğunda, tam yanımda oturduğu için hafifçe omzuna dokundum. Samimilikten çok uzaktım ama iyi bir oyuncu olduğum için kimse anlamamıştı
''Tabii ki bir şey demem, kıskanç biri de değilimdir ayrıca'' Jungkook'a döndüğümde alayla bakıyordu bana. Yalandan hiçbir şey olmazdı
''Ne yani? Şimdi biz Jungkook'la dans etsek, bir şey demez misin?'' abartma Park Jimin, abartma.
''Tabii ki hayır, sen onun en iyi arkadaşısın ne diyebilirim ki?'' Jimin bana biraz daha ısınmış gibi görünüyordu, herkes yemeklerine döndüğünde Jungkook kulağıma doğru eğildi
''emin ol, senden başka kimseyle dans etmem ama güzel oynadın, ben bile inanacaktım neredeyse'' sesli bir şekilde güldüm,
''Çok şakacısın'' dedim herkesin duyabileceği bir şekilde, Hoseok ile bakışarımız kesiştiğinde hayran olmuş gibiydi, belki de imrenmişti.
''Siz ikinizi böyle görmek beni mutlu etti'' Minho hyung, geldiğinden beri sanırım iki ya da üçüncü cümlesini kurmuştu
''Sağ ol hyung'um'' hiçbir sahtelik ya da yapmacıklık olmadan kurduğum cümleden ardından gülümsedi Minho hyung, belki birçok insanı kendine aşık edebilirdi bu gülüşle
''Ee, işe geri dönecek misin Taehyung'' Seokjin konuştuğunda, sana ne diye bağırmak istedim ama yapamadım
''Başka planlarım var şuan, sanırım dönmeyeceğim'' kafasını aşağı yukarı salladıktan sonra yemeğine döndü, bu beşliden dördü gün geçtikçe daha az nefret edilesi olsa da Park Jimin hala ilk günkü gibi gıcıktı.
''Bu arada, Jungkook sen şu grup işine dönmek istiyorum demiştin ya, ben onu düşündüm ve onaylıyorum. Solistlik yapmayı çok isterim'' Jungkook'la buluştu bakışlarım, Jimin'in sözlerinin ardından. Bana hiçbir şey söylememişti, grubu yeniden mi kuruyorlardı?