7K-4 HIRSIZLARIN EVİNE HOŞ GELDİM

1K 622 103
                                    

Medyada Olcay ve Koray var 🦋

Aşağıdan gelen gürültülerle yerimden fırladım hemen aşağıya indim. Babaannem öfkesinden deliye dönmüş bir sekilde bağırıyordu. Zavallı dadım onu teskin etmeye çalışıyordu ama nafile babaannemin öfkesini kimse yenemezdi onun gazabından kimse kurtulamazdi tıpkı annem gibi .

Annem zamanın en iyi aktrislerinden biriymiş . Kariyerinde yükselme aşamasındayken babama aşık olup onunla evlenmiş oyunculuğu bırakmış . Babaannem onu hiç istememiş . Her şeye rağmen babam ruhunu verdiği bu kadına aşkını vermek istemiş ve onunla evlenmiş. Dadımın bunu ben küçükken bir peri masalı gibi anlatırdı bana her masal gibi bu da pek iyi sonla bitmedi.

Babaannemin annemi baska biriyle görmesi ve anneme iftira atmasıyla bu güzel masal ve benim çocukluğum karanlık bir deftere gömüldü .Bunların hiçbirine inanmadım her şeye rağmen annemin masum olduğuna inandım bir gün bile şüphe duymadım fakat babaannem onun kızı olduğum için kabul etmedi beni hala da her sey için beni suçluyor. Bu eve uğursuzluk getirdiğimi söyler hep. Bazen başıma bir şey geldiğinde ya da umutsuzluğa düştüğümde gerçekten uğursuz olup olmadığımı düşünürdüm hep. Babamın bana bakmaması bana her baktığında annemi gördüğünü söylemesi bu yüzdendir belkide . Gerçekten sadece acı veriyorumdur belki gerçekten uğursuzumdur . Bu sebeple babamlada birbirimize hiç ulaşamadık bir kez olsun dadım yerine onun benim başımı okşamasını isterdim fakat bu mümkün değildi çünkü aramızda aşılamayan kocaman bir dağ vardı oda "BABAANNEM"

Babaannem annemin ölümünden 2 yıl sonra babamı evlenmek için zorladı .Onun kendi seçtiği ve her türlü isteğini yerine getirebilecek bir geline ihtiyacı vardı çünkü ve tabiki oğlunu bu uğursuzluktan çıkarmanın yolunun bu olduğunu düşünüyordu . Yeni bir torun evin yeni neşesi demekti bende bu kadar sevinmemişti ama babam evlenip tekrar çocuk sahibi olduğunda çocuğun erkek olacağını düşünüp çok sevinmişti .Çünkü tüm mal varlığını uğursuz bir kıza bırakmak istemiyordu .Fakat bebek erkek değil kız olmuştu. Babannem başlarda buna üzülsede en azından mal varlığını bırakabileceği bir torunu olduğu için seviniyordu . Bütün herkes için bir neşe kaynağıydı bu çocuk .Benimse her şeyim bir kardeşim olmuştu bundan daha güzel bir şey olabilimiydiki ?

"Hayal "doğduğunda ben 8 yaşındaydım .Onu kucağıma bile vermemişlerdi uğursuzluğum onada bulaşır diye ama ben onu hep gizlice sevdim koruyup kolladım o kadar güzeldiki üvey anneme nazaran onu seviyordum canım kadar çok hemde . Babamın evlenmesine , hatta" Hayali" bile benden çok sevicek olmasına rağmen onu çok seviyordum . Bu bebek benim umudumdu onunla oyunlar oynar eğlenirdim gizlice. Bana çok düşkündü benim ona olduğum gibi . Gülüşü ile günüm aydınlanır ağladığında bende onun gibi ağlamaya başlardım. Hayatımda ilk kez birini çok seviyordum ilk defa beni sevende biri vardı .Kardeşlik duygusu dünyanın en zarif ve en ulaşılmaz şeyiydi bana göre. Babaannem ve üvey annem görmeden severdim onu. Geldiklerinde saklanırdım zavallı bebeğim her şeyin farkında gibi ablasına yardım eder beni satmazdı uslu uslu durur sesini çıkarmazdı .

Ama şimdi oda yoktu yanımda ve bunun sorumlusuda ben görülmüştüm . Hayalin annesinden bahsetmek istiyorum birazda Hayalin annesi muğlada babamın yağ fabrikasında çalışıyordu. Babamı iflasa sürüklemiş ve tüm paralarını alıp kaçmıştı . Babam ikinci bir darbeyide bu kadından yemişti arkasında küçücük bir bebek ve darmadağın olmuş bir adam bırakarak kaçmıştı.Yaşıyormuydu bilmiyorum ama umarım ölmüştür .Babamı iflasa sürüklediği ve mahvettiği için değildi öfkem Hayali annesiz bırakmıştı bu yüzden öfkeliydim ona . Hayalde benim gibi olmuştu belkide bunlar olmasaydı hayal şuan yaşıyor olacaktı yanımda olacaktı. Hayal sadece 4 yaşına kadar yaşadı. Evimizin bahçesindeki bir havuzda can verdi . O gün benim ilk kez öldüğüm gündü Hayal gözlerimin önünde ölmüştü . Bakıcısı onu güneş vitamini alması için dışarı çıkarmıştı .Bense yine odama kilitlenmiş balkonda hayale bakıyordum. Bakıcı hayali bahçede bırakmıştı yemeğini getirmek için . Hayal havuza doğru koşmuştu suyu çok severdi bebekkende suyu gördüğünde mutlu olurdu .Hayale bağırmıştım suya gitmemesini söylemiştim ama hayal dinlemedi kimse yardım çığlıklarımı duymuyordu hayal havuza düşmüştü ve boğuluyordu kimse benim feryadımı duymuyordu .Bakıcı koşarak hayali sudan çıkarmıştı ama çok geçti Hayal ölmüştü.

Babaannem o günden sonra kendine gelemedi ve yine her şey için beni suçladı benim uğursuzluğum yüzünden olmuştu her şey . 18 yaşındaydım fakat hala içimde onun acısı vardı mezarının başından hiç ayrılmadım ölüm yıl dönümünü hiçbir zaman unutmadım . O günden sonra evde katil gözüyle bakıldım .Babam evlat acısıyla yanarken benim yardım çığlıklarımı hiç bir zaman duymadı. Ve bana yardım etmedi .

"Bir kez olsun bu evde huzur olsun BİR KEEEZ!! yine yapacağını yaptın diymi başını belaya soktun muğladaki maral neyse buradada aynı olacaksın değil mi ? Yine başımıza musibetlerini getireceksiniz ! Yine kimin canını yaktın da bu haldesin !"

Babaannemin bu sert çığlığıyla acı hatıralarım kafamdan bi anda uçup gitti . Yine dinlenilmiyor yine suçlanıyordum alışmıştım artık . Bu hep devam edicekti değişen hiç bir şey olmayacaktı.

" Hanımım bir dinleyin çocuk hiçbir şey yapmadı eğer anlatmama müsade ederse...."

" Kes sesini senin yüzünden bi gram değiştiği yok her suçunu örtmek için uğraşıyorsun ! KOVMAMI İSTEMİYORSAN SAVUNMA Bİ DAHA BU UĞURSUZU BANAAA!!!

" Dadıma bağırmayı kes artık ! Onun bir suçu yok. Evet yaptım başımı belaya soktum ve hep yapacağım istediğin kadar bağır çağır bana öldüremezsin sen beni kıramazsın eskisi gibi zaten öldürdünüz beni "

"KEŞKE GEBERSEN KEŞKE ÖLDÜĞÜN O GÜNÜ GÖREBİLSEM KEŞKEEEE! "

Duyduğum bu sözden sonra içimde bir şeyler kopup gitmişti sanki hani hissizleşmiştim hani kırılmazdım artık ? Olmuyordu yine bir kez daha ölüyordum karşısında babaannemin .

Koşarak evden çıktım arkama dahi bakmadan. Dönmeyecektim artık o eve ne olursa olsun dönmeyecektim !
Üzerime yağan yağmura aldırış etmeden çığlık çığlığa ağlayarak koşmaya devam ettim . Caddenin aşağısındaki yokuştan hız kesmeden koşuyordum aklım da hiçbir şey yoktu sadece kaçıp uzaklaşmak kimsenin beni bulamayacağı bir yere gitmek istiyordum . Kulaklarım uğulduyordu caddenin ortasına geldim tekrar soğuktan titriyordum sırılsıklam ıslanmıştım . O an aklıma sadece o gelmişti . Revirdeki o ılık nefesini bir an soğuktan donmuş bir sekilde olan yanaklarımda hissetmiştim adını bile daha bilmediğim bu kişi bana derin bir his veriyordu. Ayaklarım kesilmişti koşmuyordum sadece yürüyordum basılan araba kornalarını duymuyordum artık. Hepsi kafamda birer uğultu gibiydi yine sarhoş gibi olmuştum kafamı yana çevirdiğimde gördüğüm en son şey siyah bir arabanın bana doğru yansıyan gözlerimi karartan ışığıydı.

Gözlerimi açtığımda iki renkli göz bana bakıyordu gözlerimi avuşturup daha iyi görmeye çalıştığımda beyaz tenli siyah saçlı ,renkli gözlü yakışıklı bir surat olduğunu gördüm . Ve arkasında kıvırcık saçlı bir kız
Tanımlayamadığım bu çocuk bana doğru yaklaşıp ;

" İyimisin ?"

( Kıvırcık saçlı kız ) " İyi işte baksana ,çarpmanın etkisiyle yaşamaz zannettim ama şasırttı doğrusu beni "

Neler oluyordu kimdi bunlar nereye düşmüştüm ben ? Revirdeki gibi kaçsam ? Nasıl kaçacaktım ki ? Bir şey yapmalıydım aklıma sadece o an sadece bayılmış numarası yapmak gelmişti .

( Kıvırcık saçlı kız) " Al işte tekrar bayıldı , zengin bir tipe benziyo kıyafetlerine baksana ailesi şimdi bunu arıyordur arabayla çarptığımızı öğrenirlerse başımız yanıcak ! Kurtulmamız lazım bundan bi an önce "

Kurtulmak mı ne demek istiyorlar? Allahım nereye düştüm ben ? Ne yapıcam korkudan gözlerimi açamıyordum bayılma numarası yaptığımı anlarlarsa bunlar bana ne yapardı kim bilir !

"Saçmalama Olcay ! Ne kurtulmasından bahsediyorsun uyanmasını bekleyeceğiz"

Demek kızın adı olcaydı ne garip bir yere düşmüştüm ben neler oluyordu açsamıydım gözlerimi ?

" İşimiz bu kızın ayılmasına kaldıysa zor o biraz koray "

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM OKURBÖCEKLERİM🦋

7 KADEHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin