1

50.6K 1.7K 833
                                    

16 Eylül 2019
———

Okulun bahçesine girdiğimde binaya ilerlerken etrafa bakındım. Her zaman olduğu gibi okulun basketbol takımı kendi aralarında maç yapıyorlardı ve bir grup onları izlerken diğer öğrenciler kendi hallerinde takılıyorlardı.

Nisan'la beraber sınıfa girdiğimizde çantamı cam kenarındaki önden ikinci sıraya bıraktım.

"Gü-nay-dınn..."

Alper sabah sabah nereden bulduğunu bilmediğim bir enerjiyle sınıfa girip önümüzdeki sıraya yerleştiğinde Nisan ve ben de yerlerimize oturmuştuk.

Çok geçmeden, her zaman olduğu gibi, Alper arkasına döndü ve biz ders başlayana kadar bomboş şeylerden konuşmaya başladık.

Zil çaldığında, artık alıştığımız bir şekilde, bizim sınıfta olan bazı öğrenciler birbirleriyle şakalaşarak sınıfa girdiler. Onlara bakıp göz gezdirdiğimde 5'i de hala gülerek sıralarına yerleştiler.

Kendimi tanıtayım.

Ben Yağmur, Yağmur Avaz. Bu okulda okuyan çoğu öğrencinin de olduğu gibi, yüksek gelirli bir ailenin tek çocuğuyum. Babam Türkiye'de ve hatta yurt dışındaki birkaç ülkede oldukça tanınan bir cerrah, annemse ev hanımı.

Her ne kadar dışarıdan bakınca kolejde okuduğum ve  yüksek gelirli olduğum için zengin, tiki kız imajı çizsem de aslında herkes kadar normal biriyim.

Gel gelelim benim biricik arkadaşlarıma. Yanımda oturan, Nisan. Benim çocukluk arkadaşım. Babalarımız meslektaş ve evlerimiz birbirine yakın olduğundan küçüklükten beri tanışıyoruz. Önümde oturan deli de Alper. O da Nisan gibi çocukluk arkadaşım ve aynı zaman da komşum; onunla da aynı semtte oturuyoruz. Ailelerimiz de bizim gibi uzun zamandır tanıştığı için birbirimizden hiç kopmuyoruz, daha doğrusu kopmaya fırsat bulamıyoruz.

Her neyse...

Bu içinde bulunduğumuz alan ise... Girift Koleji. Girift Koleji adı gibi karmaşık, birbirine karışmış ama bir o kadar da harika bir yer.

Bu okulda akademik başarı kadar sanat ve spor da ayrı bir önem taşıyor. Haftanın belirli günleri ana dersler işlenirken geri kalan günler isteyenin istediği bölümü seçtiği hobi dersleri yer alıyor.

Girift Koleji akademik alanda başarı gösterirken aynı zamanda sanat ve spor alanında da yüksek bir başarı elde ediyor ancak hepsinin yanı sıra basketbolda kendinden çokça söz ettiriyor. Ve bu başarıyı elde eden takımın oyuncularının bir kısmı da az önce sınıfa gülüşerek giren grup.

Gözlerim Baha, Caner, Güven ve Giray'da gezindikten sonra ona baktım... Efkan Dolunay, Girift Basketbol Takımı'nın kaptanı. Siyah, hafif uzun, dalgalı saçları; derin, mavi gözleri ile önüne çıkan her kızı etkileyecek türden biri.

Dışarıdan bakıldığında hepsi oldukça karizmatik, yapılı ve eğlenceli görünüyorlar.

12. sınıfa başlayalı henüz 1 hafta olmuştu ve sınıflar sene başında karma yapıldığı için onlarla 4 senedir ilk defa aynı sınıfa düşüyordum, hiçbiri hakkında bir fikrim yoktu. Böyle bakılınca da -onlar hep kendi aralarında takıldığından dolayı- hiçbir zaman bir fikrim olacağa benzemiyordu.

"Yağmur."

Adım seslenildiğinde daldığım düşüncelerden çıkıp karşıma baktım. Hoca çoktan gelmişti ve yoklama alıyordu.

"Burada."

Hoca yoklamayı almaya devam ederken ben de çantamdan defter ve kalemlerimi çıkardım.

GİRİFTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin