10 Ekim 2019
———"Semra Teyze." dedim yüksek sesle. "Hoş geldiniz."
Hızla yanlarına gittim.
"Hoş bulduk canım. Sen de hoş geldin."
Semra Teyze paltosunu çıkarıp hizmetliye verirken Cihan Amca'ya döndüm.
"Nasıl geçti kaçamak? Kafa dinlemişsinizdir, ne güzel."
Onları olabildiğince oyalamam gerekiyordu. Efkan ve Giray'ı ne kadar geç görürlerse bizim için o kadar iyiydi.
"Evet canım, çok güzeldi."
Cihan Amca salona doğru adım attığında dudağımı ısırdım.
"Nisan nerede? Hala uyuyor mu yoksa?" Semra Teyze de Cihan Amca'nın peşinden gidince elimi alnıma vurdum.
Peşlerinden salona girip kimseyi göremeyince şaşkınlıkla etrafa baktım.
"Aa anne, erkencisiniz."
Nisan salona girip annesi ve babasıyla sarıldıktan sonra bana baktığında kaş göz yaparak çocukların nerede olduğunu sormaya çalıştım. Eliyle sakin olmamı ima ettiği hareketler yapınca rahat bir nefes verdim.
Kahvaltıdan sonra Nisan'la beraber mutfağa girdiğimizde o tezgahta bir şeyler yaparken ben de tezgaha yaslandım.
"Nasıl kaçtılar?"
"Sen annemin adını bağırınca ilk bir telaşa kapılıp Giray'ı koltuğun arkasına falan saklamaya çalıştım." dediğinde beraber güldük. "Sonra bahçeye çıkıp çitlerin üzerinden yan bahçeye atladılar. Bizi evin ilerisinde bekleyeceklermiş." dediğinde gülümsedim ama sonra kafamı iki yana sallayıp Efkan'la konuşmadığımı kendime hatırlattım.
"Kendimiz giderdik." dediğimde bayık bayık yüzüme baktı.
"Saçmalama Yağmur, bu fırsatı bulmuşken asla kaçırmam. Sevgilimle beraber okula gideceğim."
"İyi sen git, ben babama söyleyeyim de beni o bıraksın."
"Yağmur, ne diyorsun ya? Naz yapma. Sen de bunu istiyorsun, kabul et."
"Ben sevgilimle beraber gitmek istiyorum Nisan, neyim olduğunu bilmediğim biriyle değil." dediğimde iç çekip fırının yanına gitti ve elindeki kabı fırına koydu. "Ne yapıyorsun sen?"
"Dün Cem'e kek götüreceğimi söyledim ya, onu yapıyorum. Hem Alper de yer."
"O Alper'e de ayrı hesap soracağım." dediğimde Nisan da kafasını salladı.
"Ben de. Sarhoş halimizi millete izletip rezil etti bizi."
"Gerçi senin işine geldi." dediğimde aklıma gelen bir anıyla birlikte duraksadım.
Efkan bana 'gel dedin, geldim' demişti ben de daha sonra ona 'iyi ki geldin' demiştim. Efkan'a söylediğim şeyler beynimde yankılanırken ellerimi yüzüme kapattım.
"Hatırlıyorum." diye yakındım. "Keşke hatırlamasaydım."
"Neden?"
"Çocuğu bir kovmadığım kaldı resmen. Fena uğraştırdım."
"Mesela?"
"Bu durumun nasıl çözüleceğini sordu ben de 'Her şeyi ben mi söyleyeceğim? Biraz da sen düşün.' dedim." dediğimde ikimiz de güldük. "Bir de tam beni öpecekken elimi ağzıma kapatıp, 'Olması gereken olana kadar beni öpemezsin.' dedim. Bak bunu iyi demişim aslında."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
Teen FictionGirift: İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. ~~~~~ Ben Yağmur, Yağmur Avaz. Bu okulda okuyan çoğu öğrencinin de olduğu gibi; yüksek gelirli bir ailenin, tek, çocuğuyum. Babam Türkiye'de ve hatta yurt dışındaki birkaç ülkede oldukça tanınan bir cerrah...