8-9 Kasım 2019
———"Cansın can. Bak seni arayıp özel olarak çağırıyorum, Ceren'i aramayacağım. Ona göre."
"Çok özel hissediyorum şu an." dedim abartılı bir şekilde.
"Kızım ne konuştun bu kadar ya?" diye seslendi Nisan. "Gel artık."
"Geliyorum." dedim ve Ozan'a geri döndüm. "Kapatıyorum."
"Tamam, gelince görüşürüz."
"Görüşürüz. Berrak'a selam."
Telefonu kapatıp bizimkilerin yanına döndüm.
"Kim?" diye sordu Efkan.
"Ozan." dedim. "Nişanlanıyormuş."
"Ne?" Herkesten aynı tepki gelmişti.
"Ozan?" dedi Alper hayretle.
"Okul bitene kadar ailelere açıklamak istemediği için sevgilisiyle kavga eden, onun için kalkıp İstanbul'a gelen Ozan nişanlanıyor, öyle mi?" Nisan da hayrete düşmüştü.
"Aileler tanışmış. Düğünü okul bitince yapacaklarmış. Önümüzdeki hafta nişan var."
Biraz daha bahçede kalıp sohbet ettikten sonra içeri girdik. Kızlarla birlikte yemek hazırlayıp verandaya masa kurduk.
"Yağmur, sende bir haller var?" dedi Ekin, kızlarla mutfaktayken.
"Atalay Hoca canımı sıkıyor, Efkan'ın bu konuda rahat olması daha da canımı sıkıyor. Adam çok üzerine gidiyor ama gıkını çıkarmıyor, aksine alaya alıyor."
"Ay evet ya, perşembe günü çok zorlamış takımı. Caner'in konuşacak hali bile kalmamıştı." dedi Hayal.
"Önceden de sıkı çalıştırıyormuş ama bizi öğrendiğinden beri daha da zorlamaya başlamış." dedim tezgaha yaslanıp.
"Neden peki? Basketbol oynamaları ilişki yaşamalarına neden engel olsun ki?" diye sordu Günay.
"Kariyeri olumsuz etkilediğini söyledi bana." dedim ve doğruldum. "Neyse, hadi çıkalım dışarı."
Yemek yiyip ardından sofrayı topladığımızda gelirken alınan alkol şişelerini ve kadehleri alıp geri döndük.
İçeceklerimizi içerken aynı zamanda sohbet ediyorduk.
"Hepiniz takım sayesinde mi tanıştınız?" diye sordu Ekin.
"Giray ve Efkan'ın anneleri arkadaş olduğu için küçüklükten beri tanışıyorlar. Ben de Akın'la ortaokulda aynı sınıftaydım, oradan tanışıyoruz." dedi Güven.
"Ama totalde hepimiz takımda kaynaştık sayılır." dedi Caner.
"Çok güzel bir arkadaşlığınız var." dedi Günay. "Dışarıdan çok güzel görünüyor."
"İçeriden de öyle." dedi Giray.
"Hüzünlendim be." dedi Caner alayla. "Ağlatacaksınız beni."
Hepimiz ona gülerken Efkan kolunu sandalyemin yaslanma yerinden kaldırıp saçımla oynamaya başladı.
"Saat bayağı geç oldu ya. Uykunuz gelmedi mi?" dedi Hayal.
"Yatalım artık."
Arabalardan çantalarımızı alıp içeri girdiğimizde Alper ve Fidan'a salondaki koltuğa yatak kurduk.
"Yağmur, ben nerede yatacağım?" Günay'ın sessizce sorduğu soruyla birlikte gözüm mutfakta fısıldaşan Baha ve Efkan'a kaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
Teen FictionGirift: İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. ~~~~~ Ben Yağmur, Yağmur Avaz. Bu okulda okuyan çoğu öğrencinin de olduğu gibi; yüksek gelirli bir ailenin, tek, çocuğuyum. Babam Türkiye'de ve hatta yurt dışındaki birkaç ülkede oldukça tanınan bir cerrah...