19 Ekim 2019
———"Fotoğrafları gördüm, çok güzel görünüyordu."
"Sen bir de yakından gör." dedim gülerek.
Bir yandan Nisan'la telefonda konuşurken öbür yandan odamdaki asılı tuvalleri düzenliyordum.
Daha önce çizmiş olduğum birkaç tabloyu, Efkan'la basketbol oynarkenki halimizi ve Efkan'ın hediyesini düzenli bir şekilde asmaya çalışıyordum.
Yatağımın tam üstünde kocaman bir tablo vardı. Tabloda asimetrik, değişik, renkli figürler vardı.
O tablonun bir yanına Efkan'ın hediyesini, diğer yanına da Efkan'la olan tablomuzu asmıştım.
"Giray arıyor, seni geri ararım. Görüşürüz."
"Görüşürüz." Telefonu kapatır kapatmaz tekrar çalınca garipseyerek ekrana baktım. Efkan arıyordu. "Efendim." dedim neşeyle.
"N'aber?" dedi gülerek.
"İyi. Senden naber?"
"Benden de iyi." dedi ve direkt konuya girdi. "Sizinkiler evde yokmuş ya..."
"Evet."
"Bugün kulübeye mi gitsek? Takılırız."
"Kim kim?"
"Biz, Giraylar, Caner'le Güven de şu an kız arkadaşlarına söylüyorlar." Sanırım Giray o yüzden Nisan'ı aramıştı.
Ekin ve Güven de tahmin edildiği gibi sevgili olmuşlardı.
"Olur, gidelim."
"Bir saate alırım seni."
"Tamam canım." Birden ağzımdan çıkan kelimeyle duraksadım.
"Canım?" dedi Efkan gülerek. "Sen bana canım mı dedin az önce?"
"Of ağzımdan çıkıverdi işte." dedim utanarak.
"Utanma... canım."
"Of Efkan kapatıyorum, görüşürüz." dedim ve telefonu kapatıp yatağın üzerine attım.
Utanmıştım işte.
~~~~~
Efkan'dan mesaj gelince birkaç kıyafet doldurduğum çantamı da alıp evden çıktım.
Ozan, Berrak'la buluşmaya gittiğinden evde çıktığımı haber verebileceğim biri yoktu.
Arabaya binip çantamı arka tarafa bıraktım ve önüme döndüm.
"Selam." dedim gülümseyerek.
"Sadece selam mı? 'Canım'a ne oldu?" dedi yola çıktığımızda.
"Ay iyi ki bir kere ağzımdan çıktı. Daha da söylemeyeceğim." dedim ve ellerimi göğsümde birleştirdim.
"Tamam, şaka yaptım. Söyle sen, güzel oluyormuş."
"Sanki sen çok söylüyorsun da." dedim alayla.
"Günahımı alıyorsun. Ben sana diyorum ama sen utandığın için 'söyleme' diyorsun."
Haklı.
"Of tamam, kapatalım bu konuyu." dediğimde güldü.
Bir süre yol aldıktan sonra bir marketin önünde durduğumuzda Efkan'a baktım.
"Yarına kadar yetecek yiyecek yok, alışveriş yapalım." Beraber arabadan indiğimizde markete girdik.
Efkan elinde market arabasıyla ilerlerken ben de lazım olacak şeyleri arabaya atıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
Teen FictionGirift: İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. ~~~~~ Ben Yağmur, Yağmur Avaz. Bu okulda okuyan çoğu öğrencinin de olduğu gibi; yüksek gelirli bir ailenin, tek, çocuğuyum. Babam Türkiye'de ve hatta yurt dışındaki birkaç ülkede oldukça tanınan bir cerrah...