9-10 Ekim 2019
———~Efkan'dan
"Böyle işin anasını satayım." dedi Giray elini masaya vurup. "Fena trip yiyorum. Hiçbir mesajıma cevap yazmıyor."
"Oğlum sen de salak mısın? Niye gidip de Sinem'le konuşuyorsun?" dedi Baha.
"Bizim okulda ne işi olduğunu sordum, o sıra da Nisan görmüş işte." dedi sıkıntıyla.
"Senin iş ne durumda?" dedi Güven beni dürtüp.
"Hala yağmurla karışık kar mı yağıyor?" Caner'in esprisine kendisi dışında kimse gülmeyince o da gülmeyi kesip bana baktı.
"Ben okuldakilerin a..." Sinirle küfredecekken sustum. "Ağızları boş hepsinin. Boş boş konuşup kızın canını sıkmışlar."
"Abi onların konuştuğuyla senin yaptığın bir değil ki. Niye seninle konuşmuyor?" dedi Akın.
"Adı bir türlü konamayan bir şeye dahil olmak istemiyorum, dedi."
"Hah, aynı Nisan. Arkadaş oldukları çok belli." dedi Giray sinirle.
"E siz de ne bekliyorsunuz oğlum? Davetiye falan mı?" dedi Baha. "Hadi siz neyse, daha yeni konuşmaya başladınız." dedi Giray'a, sonra bana döndü. "Sen ne bekliyorsun?"
"Ne bileyim oğlum? Daha önce sevgilim mi oldu benim? Beni sevdiğini hissediyorum ama hiç söylemedi sonuçta, kendi kendime gelin güvey olup kıza hislerimi söyleyip ters bir tepki alırsam ne halt edeceğim?"
"Kardeşim, sen aptal mısın?" dedi Giray düz bir sesle. "Kız 'adını koyalım' demiş sana açık açık. Ne ters tepkisi?"
Telefonuma bir bildirim gelince ekrana baktım. Alper canlı yayın açmıştı. Belki Yağmur da vardır düşüncesiyle hemen canlı yayına girdim.
Yağmur ve Nisan şarkı söylüyordu. Gülerek ekrana bakarken çocuklar da yanıma toplandı.
"Nisan?" dedi Giray gülerek.
"Sanki... sarhoş gibiler." dedi Güven.
'Oluru var mı söyle bana, benim olmanın
Yoksa yok deme faydası yok, yüzüme vurmanın' dediklerinde Nisan'ın yüz ifadesi değişince Giray iç çekti."Ben kendi ağzıma..." deyip alnına vurdu.
Bir süre boyunca bazen hareketli şarkılar söyleyip dans ettiler, bazen de yavaş şarkılarda gözlerini kapattılar. En sonunda Nisan pes edip oturunca Yağmur başka bir şarkı daha açtı.
'Gel, anla dikenimden' dediğinde gülümsedim. Çok içten söylemişti.
"Seni çağırıyor kanka." dedi Caner gülerek. Yayını kapatmadan telefonu masaya bıraktım ve ayağa kalktım.
"Kalk lan, gidiyoruz."
Giray hızla ayağa fırladı.
"Harbi mi?"
Kafamı sallayıp telefonu masadan aldım ve Alper'i aradım. Arkadan hala Yağmur'un sesi gelirken evin adresini istedim.
"Aslanlarım benim, göreyim sizi." Baha omzuma vurduğunda Giray'la birlikte yanlarından ayrılıp arabaya bindik ve hızla yola çıktık.
Birkaç dakika sonra Yağmurların evinin yakınlarında bir evin önünde durduk. Arabadan inip bahçeye girdiğimizde Giray gülmeye başladı.
"Ne yapıyoruz lan biz?" dediğinde ben de güldüm ve zile bastım.
Kapı açıldığında karşımıza Alper çıktı.
"Sarhoşken daha çabuk sinirleniyorlar, haberiniz olsun." dedi Alper. İki parmağını kafasına koyup selam verdi ve evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
Teen FictionGirift: İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. ~~~~~ Ben Yağmur, Yağmur Avaz. Bu okulda okuyan çoğu öğrencinin de olduğu gibi; yüksek gelirli bir ailenin, tek, çocuğuyum. Babam Türkiye'de ve hatta yurt dışındaki birkaç ülkede oldukça tanınan bir cerrah...