(21-22)-23 Eylül 2019
———Bomboş geçen bir hafta sonundan sonra yeniden okula girdiğimizde kantine çıktım ve uykumun açılması için kahve alıp bir masaya oturdum.
O sırada Efkan kantine girip kendine bir su aldıktan sonra beni fark edip yanıma geldi.
"Günaydın." deyip karşıma oturdu.
"Günaydın." dedim ve kahvemden içtim.
"Uykusuz görünüyorsun." dediğinde kafamı salladım.
"Hafta sonu sıkılınca yeni bir resme başladım. Dün bütün gece onu bitirmekle uğraştım."
"Ne çizdin?" dediğinde boğazımı temizledim. Basketbol maçı yaparkenki halimizi çizmiştim.
"Ağaç, çiçek, böcek falan işte."
"Anladım." dedi. "Çizmeyi çok mu seviyorsun?" Hızla kafamı salladım.
"Çok." dediğimde güldü. "Aslında..." dedim aklıma gelen fikirle. "Ben seninle maç yaptım, sen de benimle çizim yapabilirsin."
"Ben? Çizim?" dedi hayretle ve güldü. "Ben resim yapmayı beceremem."
"Olsun. Maksat eğlenmek zaten." dedim gülümseyerek. Gözlerime bakarak gülümsedi.
"Tamam, olur." dediğinde zaferle güldüm.
"O zaman, öğle arasında resim atölyesindeyiz."
~~~~~
Öğle arasında Efkan'la birlikte atölyeye girdiğimizde masamın yanına gidip yeni bir tuval çıkardım.
"Bunların hepsi senin mi?" dedi şaşkınlıkla, masanın üstündeki boya ve fırçalara bakarak.
"Evet." dedim ve ellerimi birbirine vurdum. "Ne çizmek istersin?"
"Bilmem." dedi omuz silkip. "Sen karar ver."
"Hayır, bu senin resmin. Senin karar vermen gerek." Biraz düşündü.
"Basketbol oynayan bir çift çizelim."
Hadi canım! Bu çocuk akıl falan mı okuyordu?
"Gerçekten mi?" dediğimde kafasını salladı. "Tamam." dedim uzatarak.
Palete gereken boyaları döküp ona bir fırça verdim, kendime de bir kurşun kalem aldım. "Ben bir taslak çizeyim, sen ona göre devam et." dediğimde beni onayladı.
Hızla bir taslak çıkardıktan sonra ona yapması gereken şeyleri anlatıp, ne yapacağını izlemeye başladım.
Zaman geçtikçe çizim güzel bir hal alırken hiç fena gitmiyordu.
"Sen de benimle boya." dediğinde ben de bir fırça alıp yanına geçtim. O erkeği renklendirirken ben de arkadaki potayı boyuyordum. "Burayı nasıl yapmam gerekiyor?"
Gösterdiği yere bakıp yapması gereken şeyi söylediğimde anlamayarak yüzüme baktı. Ona biraz yaklaşıp elini tuttum ve boyamasına yardımcı oldum.
Kafamı sola çevirip ona baktığımda yüzlerimiz birbirine fazla yakındı.
Derin bir nefes alıp gözlerine baktığımda o gözlerini gözlerimden çekip dudaklarıma baktı ve tekrar gözlerime baktı.
Boğazımı temizleyerek tuvale geri döndüğümde o da bir adım geri atıp elini ensesine attı.
"Bitmiş gibi duruyor." dedim heyecanımı bastırmaya çalışırken. "Bayağı hızlıymışsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
Teen FictionGirift: İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. ~~~~~ Ben Yağmur, Yağmur Avaz. Bu okulda okuyan çoğu öğrencinin de olduğu gibi; yüksek gelirli bir ailenin, tek, çocuğuyum. Babam Türkiye'de ve hatta yurt dışındaki birkaç ülkede oldukça tanınan bir cerrah...