GİRİFT

20

11 Ekim 2019
———

"Ya insan bir haber verir." dedim Ozan'a sarılıp.

"Büyük bir sürprizim var demiştim." dedi gülerek.

"Kardeşim." dedi Alper şaşkınlıkla. "Hoş geldin."

Ozan benden ayrılıp Alper'le sarıldığında kapıyı örttüm.

"Hoş bulduk kardeşim."

Ozan teyzemin oğluydu ve teyzemler Antalya'da oturduğundan dolayı çok az görüşüyorduk.

Küçükken her yaz buraya geldikleri için Ozan'la Alper ve Nisan da yakın arkadaştı.

Onlar hasret gidermelerini bitirince Ozan kolunu omzuma attı ve salona girdik.

"Aman Allah'ım!" dedi Nisan hayretle. "Ozan!"

"Nisan." dedi Ozan da gülerek.

"Kaç senedir neredesin, aptal?" dedi Nisan, Ozan'a sarılırken.

"Geldim işte, boş ver sen geçen seneleri." Onlar birbirinden ayrıldığında merakla Ozan'a baktım.

"Hani, nerede bayılacağım hediye?" dediğimde kendini gösterdi.

"Buradayım ya işte." dediğinde gülerek kafamı iki yana salladım.

"Bir insan hiç mi değişmez?" dediğimde Ozan salona baktı.

"Tanıştırayım." dedi Alper, Fidan'ın yanına geçip. "Kız arkadaşım Fidan." dedi ve Fidan'a baktı. Hala nasıl sevgili olduklarını bilmiyordum. "Bu da Ozan."

Ozan, Fidan'la tanışıktan sonra Nisan da Giray'ı tanıtınca sıra Efkan'a gelmişti.

"Efkan." dedi Efkan, Ozan'a elini uzatıp. Ben de derin bir nefes aldım.

"Benim... erkek arkadaşım." dediğimde Ozan şaşkınlıkla bana baktı.

"Senin? Erkek arkadaşın?" dediğinde kafamı salladım. "Anladım." deyip Efkan'a baktı. "Memnun oldum kardeşim." dediğinde Efkan da başıyla selam verir gibi yaptı.

Ortamda daha tanışacak biri kalmadığı için herkes koltuklara yerleşince Giray ve Nisan kendi aralarında sohbet ederken Alper ve Fidan, Ozan'la sohbet etmeye başladı.

"Bana lavaboyu gösterir misin?" Efkan'ın sesini duyduğumda onu onayladım ve birlikte salondan çıktık. Tuvalete doğru gideceğim sırada Efkan beni durdurunca ona döndüm.

"Yalnız kalmak için bir bahane bulmam gerekiyordu." dediğinde gülümsedim. "Günlerdir küs olunca insan özlüyor."

"Abartma Efkan, alt tarafı dört gündür küsüz." dedim alayla.

"Söylemesi kolay. İstediğim zaman seninle olamamak ne kadar zor, haberin var mı?"

"Senin suçun." dedim omuz silkip. "Sen senelerdir hiçbir kızla konuşma, benle konuşmaya başlayınca kızların gözü açılsın." dedim tripli bir şekilde.

Gülerek beni arkamdaki duvara yaslayıp ellerini belime yerleştirince ben de ellerimi kollarına koydum.

"Dört gündür çok trip yedim. Artık sadece gülüşünü görmek istiyorum, lütfen." diye yakındığında güldüm. "Hatırlıyor musun, bana 'olması gereken olana kadar beni öpemezsin' demiştin." dediğinde gözlerimi kaçırıp kafamı salladım. "Olması gereken olduğuna göre... artık seni öpebilirim sanırım."

"Sanırım." dedim gözlerimi gözlerine çevirip.

Gülümseyerek dudaklarıma eğilince gözlerimi kapadım. Dudakları dudaklarıma değdiğinde ilk seferki gibi dizlerimin bağı çözülünce kollarını sıkı sıkı kavradım.