GİRİFT

14

8-9 Ekim 2019
———

Odama girip sinirle çantamı yere fırlattım ve yatağımın ucuna oturdum.

Merdivenlerde onları gördükten sonra geri dönmüştüm, onlardan bir hayli yukarıda olduğum için beni fark etmemişlerdi.

Eve yürürken hem halime acıyıp bol bol ağlamış hem de ne kadar aptal olduğumu düşünüp küfürler etmiştim.

Bir gün, sadece bir gün okula gitmemiştim ve Efkan için her şey çok değişmişti anlaşılan.

Bütün gün konuşmamıştık ama o bir kere olsun yanıma gelmeye tenezzül etmemişti.

Belki de kızların konuştukları doğruydu. Yemekhanedeki kız haklıydı, Asu benden güzeldi. Efkan da belki de bunu fark etmiş, şansını başkalarında kullanmaya karar vermişti.

~Efkan'dan

Sıkıntıyla oflayarak başımı ovdum.

"Abi, Yağmur anlayışlı kız. Kulağına giderse söylersin böyle böyle oldu diye."

"Bilmiyorum, yemekhanede de bir garipti."

Yemekhanede ona gülümsediğimde tepki vermeden önüne dönünce bir gariplik olduğunu fark etmiştim ama daha sonra birden kalkıp gidince bir şey olduğu kesinleşmişti.

"Dün hastaymış ya, belki o yüzdendir."

"Umarım bu iş kulağına gitmez. Her şey çok güzel gidiyor, bozulmasın."

Sabah, voleybol takımındaki bir kız yanıma gelip son yapılan basketbol maçlarıyla ilgili bir şeyler sorduğunda ben de gönülsüzce cevap vermiştim. Kızın hareketleri çok yılışıktı.

Daha sonra öğle arasında gelip çıkışta bir şeyler yapıp yapamayacağımızı sorduğunda uygun bir dille geri çevirmiştim. Ama en fenası çıkışta olmuştu.

Bütün gün Yağmur'la hiç görüşmediğimiz için belki bir şeyler yaparız diye düşünüp ona sormak için yanına gidiyordum ki Asu önüme çıkmıştı. Bana, benden hoşlandığını söyleyince ona bir tepki vereceğim sırada beni öpmüştü.

Tek düşündüğüm şey, bunu Yağmur'un duymamasıydı. Çünkü duyarsa yanlış anlayabilirdi.

"Nisan'a sorsana."

"Ne diyeyim Abi? 'Nisan, acaba Yağmur Asu'nun Efkan'ı çat diye öptüğünü öğrenmiş mi' diye mi sorayım?"

"Aklıma başka bir şey gelmiyor, ne yapayım? Eğer biri gördüyse Asu'nun beni öptüğünü değil, bizim öpüştüğümüzü söyleyecek."

~Yağmur'dan

Her ne kadar istemesem de gerekli olduğu için getirdiğim tabloyu şövaleye yerleştirdim ve resmi inceledim.

Efkan'la basketbol oynadığımız zamana ait olan tuvale bakarken dalıp gittiğimi fark edip silkelendim ve diğer tablolara baktım. Bu zamana kadar birçok tablo yapmıştım ama bugün içlerinden en iyilerini seçmiştim.

Dün yaptığım portreyi de diğer resimlerin yanına eklediğimde işim bitmişti.

Sınıfa çıktığımda Efkanların sınıfta olduğunu fark edip o tarafa bakmadan yerime oturdum.

"Yağmur, hala yemekhanedeki mevzu mu?" dedi Ekin bana doğru eğilip.

"Daha bomba bir şey olmuş." dedi Nisan sıkıntıyla.

Daha fazla duymak istemediğim için sıranın altından çizim defterimi çıkarıp sert hareketlerle sayfaları çevirdim.

O sırada telefonum titreyince kot ceketimin cebinden telefonumu çıkardım. Alper'den mesaj gelmişti.