13 Ekim 2019
———"Merhaba." dedi Nisan, Giray'ın yanına doğru giderek. O sırada Efkan da bana doğru yaklaşıyordu.
"Selam." dedi ve yanağımdan öptü Efkan.
"Selam." dedim ve ben de onun yanağından öptüm. "Yaptınız mı maç?"
"Daha değil, Baha'yla Akın'ı bekliyoruz."
Çimlere doğru gidip diğerlerinin yanına oturduk.
"Hayal de gelecek." Caner heyecanla konuştuğunda onun bu haline güldüm.
"Iı... şey..." Güven ezilip büzülmeye başlayınca onun bu haline garipseyerek baktım. Her zaman dik duruşundan ödün vermezken şimdi utanmış görünüyordu. "Ekin'i çağırdım."
Enes, Soner ve Giray Güven'le uğraşmaya başladığında ben de elini belime saran Efkan'a baktım.
"Neden dalga geçiyorlar?" dedim merakla.
"İçimizden birinin en son sevgilisi olduğunda 9. sınıftaydık, Giray hariç." diye açıkladı. "Daha bu sene başlayalı bir ay olmuşken neredeyse hepimiz birini bulunca kendi aramızda birbirimizle uğraşmaya başladık."
"Anladım." dedim gülerek. O sırada Baha da yanımıza gelip oturmuştu.
"Baha, sen de çağırdın mı birini?" dedi Soner gülerek. Baha konuyu bilmediğinden sorarcasına diğerlerine baktı.
"Herkes manitasını çağırmış da." diye açıklama yaptı Enes.
"Benim görüştüğüm mü var da çağırayım lan?" dedi Baha getirdiği basketbol topunu Soner'e atıp. "Asıl sen çağır... Damla'yı."
"Ooo Soner, abine mi çektin lan sen?" dedi Akın da yanımıza oturup.
Gülerek yanımda oturan Efkan'a baktığımda o da benim gibi gülüyordu.
"Yok öyle bir şey." dedi Soner ciddileşerek.
"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz kardeşim." dedi Baha gülerek.
"Annemin haberi var mı Soner?" Efkan imayla konuştuğunda altında bir tehdit sezmiştim.
"Abi, sakın! Şimdi de bana sarmaya başlar."
Ekin ve Hayal yanımıza geldiğinde Caner ayağa kalkıp Hayal'e sarıldı.
Çocuklar maç yapacağı için hepimiz ayağa kalktık.
Hayal'le konuşurken, Güven'in eli ensesinde bir şekilde Ekin'le konuşmaya çalıştığı gözümden kaçmamıştı.
"Tesadüf de olsa bir araya geldik, ne güzel." dedi Nisan.
"Keşke Fidan'ım da olsaydı." dedi Alper üzüntüyle. "Dur ben bir arayayım." Telefonunu çıkarıp yanımızdan uzaklaştı.
"Ben bir Ozan'ı arayayım. Barıştılar mı merak ettim." dedim ve kızları orada bırakıp biraz ileri gittim.
Ozan'ı arayıp telefonu kulağıma koydum.
"Efendim kuzen."
"Ozan, ne yaptın? Halloldu mu?"
"Oldu oldu." dedi neşeyle. "Şimdi Berrak'ın eve gitmesi gerekiyor. Onu bırakıp yanınıza geleceğim. Neredesiniz?"
"Ben sana konum atarım."
"Tamam, görüşürüz."
"Görüşürüz." Telefonu kapatıp Ozan'a konum attığımda belime sarılan kollarla birlikte gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
Teen FictionGirift: İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. ~~~~~ Ben Yağmur, Yağmur Avaz. Bu okulda okuyan çoğu öğrencinin de olduğu gibi; yüksek gelirli bir ailenin, tek, çocuğuyum. Babam Türkiye'de ve hatta yurt dışındaki birkaç ülkede oldukça tanınan bir cerrah...