9 Ekim 2019
———Berkay beni gördüğünde Efkan'a bakıp sırıtarak bir şey söylediğinde Efkan da bana bakıp tekrar Berkay'a döndü. Kendi aralarında bir şeyler konuştuktan sonra Berkay sınıfa girince Nisan ve ben de sınıfa doğru ilerledik.
"Yağmur." Efkan adımı seslendiğinde ona döndüm. "Biraz konuşalım mı?"
"Zil çaldı, derse girmem gerek."
İçeri gireceğim sırada kolumdan tuttu.
"Lütfen."
Nisan'a bakıp kafamla içeri girmesini söylediğimde bizi yalnız bıraktı.
"Asu da gelecek mi?" dedim alayla. Kafasını yere eğip bir şeyler mırıldandı.
"Yağmur, sandığın gibi bir şey değil." deyip tekrar bana döndü. "Gel, kantine çıkalım."
Bir şey demeden merdivenlere ilerlediğimde o da peşimden geldi.
Kantine çıkıp masalardan birine oturduğumda karşıma oturdu.
"Dinliyorum." dedim arkama yaslanıp. O sırada kantine birileri girip her zamanki gibi fısıldaşmaya başlayınca derin bir nefes aldım.
Bunların dersi yok muydu yahu?!
"Dün Asu yanıma gelip bana maçlarla ilgili bir şeyler sordu..."
Tüm olanları detaylıca anlattıktan sonra tepkime baktığında ellerimi göğsümde birleştirmiş bir şekilde yüzüne bakıyordum.
"Bir şey söylemeyecek misin?"
"İnsanlar haklı Efkan..." dedim bugün duyduğum her şey aklıma gelirken. "Asu ve sen... yakışıyorsunuz. Hazır fırsatın varken güzel kızı kap gitsin." Çocuklar, yemekhane sırasında tam olarak böyle söylemişlerdi.
"İnsanların ne dediği umurumda değil Yağmur." dedi sandalyeden doğrulup. "İstedikleri kadar konuşsunlar, bize ne?"
"Ama benim umurumda." diye çıkıştım. "Düşündükleri şey, senin bunca zaman kimseyle konuşmayıp benimle konuşmaya başlayınca daha farklı şeyler arayıp -ki bu farklı şeyler ne orası belli değil- hazır Asu seninle ilgilenirken beni bırakıp Asu'ya gittiğin. Tam olarak bunu söylüyorlar."
"Böyle olmadığını sen de biliyorsun."
"Ben biliyorum ama bütün gün o bakışlara maruz kalırken bilmemin pek bir önemi olmuyor. Adı bir türlü konamayan bir şey dahil olmak istemiyorum." dedim aramızdaki ilişkiden bahsederek.
Bir şey demeye fırsatı olmadan zil çaldığında masadan kalkıp onu orada bıraktım.
Dudaklarım titrerken sınıfa girdim ve hızla çantamı topladım.
"Ne oldu, hallettiniz mi?" dedi Nisan.
"Hayır." demekle yetindim.
"Nasıl hayır? 1 ders boyunca ne konuştunuz?" Çantamı sıranın üzerine bırakıp Nisan'a döndüm.
"Asu'yla arasında olanları anlattı, Asu onu öpmüş Efkan'ın bir suçu yokmuş." Kantinde olanları sinirle anlatıp çantamı aldım ve ayağa kalktım. Beraber sınıftan çıktığımızda atölyeye girdim.
Çok geçmeden Nisan hızla içeri girdiğinde ona döndüm.
"Yağmur çok kötü bir şey oldu." Gözleri dolu doluydu.
"İki dakikada ne oldu?"
"Hani Giray'ın sadece bir tane sevgilisi olmuş, onunla da geçen sene ayrılmış demiştim ya?" dediğinde kafamı salladım. "Kız bu okula geliyormuş. Nakil işlemleri için buraya gelmişler, az önce senin yanına gelirken Giray'la onu konuşurken gördüm. Buraya geleceğini de koridordaki bir kızdan öğrendim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
Teen FictionGirift: İç içe geçmiş, birbirine dolanmış. ~~~~~ Ben Yağmur, Yağmur Avaz. Bu okulda okuyan çoğu öğrencinin de olduğu gibi; yüksek gelirli bir ailenin, tek, çocuğuyum. Babam Türkiye'de ve hatta yurt dışındaki birkaç ülkede oldukça tanınan bir cerrah...