"Sang Min!" Bağırarak ortalarına girmeye çalıştım ama başaramamıştım. Çünkü millet o kadar çullanmıştı ki Jimin'in üzerine, zar zor görebiliyordum.
"JİMİN!" Sesim az öncekine nazaran daha yüksek çıkınca Jimin durdu ve bana döndü. Elindeki kanı savurarak kurtarırken Sang Min de yerden kalkıyordu. Sang Min'e baktığımda iyiyim der gibi kafasını sallamıştı.
Bu benim yüzümden dayak yiyen 2. kişi olmuştu.
"Ne yapıyorsun sen?! Yeter artık peşimi bırak! Neden anlamıyorsun?!"
"Bu söyledi değil mi sana?! Bu it ispiyonladı bizi!"
Sang Min'den bahsediyordu elbette. Bana anlattığı iddiadan haberi olmuştu. Ama nasıl? Kim söylemişti bunu?
"Yeter yaa! Bak o söylediği için seni sevmemezlik yapmıyorum anladın mı? Sevmiyorum seni! O söylemeseydi de sevmezdim seni! Bunu o kıt aklına sok!"
Jungkook koluma destek vermek için dokunduğunda ona döndüm. Kaşlarını kaldırdı. Üzgün görünüyordu, ya da yorgun...
"Tamam..."
Ne yani? Bu kadar çabuk mu kabullenecekti? Woaah bunu bu kadar çabuk beklemiyordum. Baya iyi olmuştu benim için. Sang Min yanıma geldiğinde elini Jungkook'un omzuna attı.
"Naber kuzen?"
Ha?
Jungkook hızla kendini geri çektiğinde bana bakarak konuştu tekrar.
"G-gidelim."
"Olur."
"Dur bir dakika!"
Arkamıza dönmüşken Jimin bağırmıştı, refleksle arkamıza döndüğümüzde kolumu tutan Jungkook'a baktım. Yutkunmuş muydu o?
"Bana bunu kimin söylediğini sormayacak mısın?"
"Kim?"
"Hmm..." Keyifle karşımda gülerken sinirlerim daha da bozulmuştu.
"Kim olduğunu söyleyecek misin artık?"
"Sen söyler misin Jungkook?"
"Jungkook ne alaka şimdi?"
Jungkook bana bakmak yerine Jimin'e bakıyordu. Sinirlendiğini kasılan çenesinden anlamıştım. Yoksa Jungkook...
"Jungkook söyledi."
"Ne?"
"Ne?"
Sang Min ile aynı anda konuştuğumuzda bütün gözler Jungkook'a dönmüştü. O ise sadece Jimin'e bakıyordu. Gözlerini sıkıca kapatıp sakin olmaya çalışıyordu.
"Kuzen?"
"B-bana kuzen deme!"
"Sen hâlâ geçmişte mi kaldın yoksa?"
Ne geçmişi?
"Jimin neler oluyor burada?"
Aynen Tae, bir sen eksiktin zaten.
"Hiiç. Hadi gidelim." Dedikten sonra Taehyung bana sorar bakışlarla baktığında ona karşılık veremedim. Çünkü hâlâ şokun etkisindeydim. Etraf dağılmış, Jimin de gitmişti. Şu an sadece ben, Jungkook ve Sang Min kalmıştık.
"Biz aramızı düzelttiğimizi sanıyordum Jungkook..."
"G-gerçekten mii?"
"Hah! Ne düzelt-tme-mesi yha!"
Sadece onları izliyordum. Hani bir an olur ya, böyle diyecek bir sürü kelime vardır ama birini bile söyleyemezsiniz. Sadece susmak istersiniz, konuşmak istediğiniz onca şey varken o an susmak istersiniz... Ben o haldeydim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐢𝐬𝐞𝐚𝐬𝐞「 JJK 」
Fiksi PenggemarBen, So Young. Herkesin korktuğu, herkesin garip bakışlarına maruz kalan Jeon Jungkook'a aşık oluyorum... 🧡🍁 #hayrankurgu 3 ✨ #bts 2 ✨ #jimin 1 ✨ #jjk 1 ✨ #disease 1 ✨ #soyoung 1 ✨