1.Bölüm "Giriş"

20.9K 837 413
                                    

Selam. Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben Kim So Young. 17 yaşındayım.

Bugün babamın ölümünün üzerinden tam 2 ay geçti. Annemle birlikte küçük kardeşimi de alıp dayımın yanına yerleşmeye karar vermiştik.

Babamın ölümünden sonra Daegyu'daki dükkanımızı daha fazla işletemeyip kapatmıştık. Şimdi ise bir trenin içinde Busan'a doğru gidiyorduk.

Yarın yeni öğretim yılının ilk günüydü. Aslında heyecanlıydım. Çünkü önceki okulumdan fazla kişiyi sevmezdim. Şimdi ise yeni hayat, yeni okul ve yeni arkadaşlar...

Beni ne beklediğini bilmediğim bir hayata adım atıyordum...

...

Sonunda gelebilmiştik yeni evimize. Dayım apartman sahibi olduğundan alt katındaki daireyi bize vermişti.

Kardeşim So Min ile yaşıt olan kuzenim Sun Hee birbirleriyle çoktan kaynaşmışlardı bile... (6 yaşlarındalar.)

Yengem ise bize tüm sıcakkanlığıyla evimize yerleşmemize yardım ediyordu. Dayım bizden kira almayacaktı. Annem ne kadar ısrar etse de izin vermedi. Bunun yerine dayım bir öneride bulunmuştu.

Yengemin işlettiği pirinç keki dükkanında yengeme yardım edecekti. Böylelikle her ay çok az bir miktar kira bahanesiyle kesilecekti. Ancak böyle ikna olmuştu annem.

Biraz da olsa evimiz düzene girmişti. Annem elime çöp poşetini sıkıştırıp dışarıya götürüp dökmemi istemişti. İyi de, ben daha hiçbir şey bilmiyordum.

"So Young kızım, çöp konteyneri karşı binanın biraz ilerisinde."

Diyen yengeme önce kafa sallayıp, anneme de göz devirme işlemini hallettikten sonra dışarıya çıkmıştım.

Söylene söylene karşı binaya doğru yürüyordum. Hava kararmıştı ve ortam ürkütücü bir hale bürünmüştü.

Adımlarımı hızlattığımda arkamdan sesler geliyordu. Sanki biri beni takip ediyor gibiydi. Kalbim korkudan ritmini bozmuşken arkama bakmadan yürümeye, daha doğrusu koşmaya başlamıştım.

Çöp konteynerine vardığımda çöpü atıp geri dönmüştüm ki, karşımda gördüğüm silüet ile korkudan geri adım atmış ve yere düşmüştüm. O ise üzerime doğru geliyordu. Yüzünü tam seçemediğim adamdan korkup çığlık atmaya başlayacaktım ki, elini uzatmasıyla donakalmıştım. Bana yardım etmek istiyordu.

Uzattığı eli tutup ayağa kalkıp üzerimi silkeledim. Şimdi daha iyi seçiyordum yüzünü, o yakışıklı yüzü...

Hafif büyük olan gözleri, güzel burnunu, adeta bir kalem edasıyla çizilmiş olan dudaklarını, en tatlısı da o tavşan dişlerini...

Karşımda duran yakışıklı çocuğa tanışmak için elimi uzatmış tam adımı söyleyecekken, konuşmama izin vermedi.

"Çabuk e-eve git. Bu saatte b-buralar tekin değil. Ayrıca s-sakar mısın?! Senin yüzünden benim de üstüm k-kirlendi."

Garip hareketler yapan çocuğa sadece bakakalmıştım. Peki ya kekelemesi. Hmm... Sanırım şu anlık eve gitsem iyi olacak. Dedektifliğin hiç sırası değil So Young...

🧡🍁

Seviliyorsunuz.

𝐃𝐢𝐬𝐞𝐚𝐬𝐞「 JJK 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin