35.Bölüm: Final

5.1K 420 532
                                    

Yazar'dan

2020/Günümüz

Gece uykusundan uyanan So Young, saate baktığında daha 4 olduğunu gördü. Kafasını hemen sağ tarafına çevirdiğinde saçları dağınık, dudakları aralıklı bir şekilde duran eşini görmesiyle gülümsedi. Yataktan çıkıp salona doğru ilerledi. Buraya yeni taşındıkları için, daha açmadıkları bir sürü koli vardı. Uykusunun kaçmasını fırsat bilip onlarla ilgilenmeli diye düşünüyordu.

Birkaç koliyi boşaltıp yerleştirdikten sonra, bir tane daha koli açtı. Bu kolide geçmişinin en güzel anıları vardı. Jungkook'un Kore'de hediye ettiği akçaağaç yaprağı ile olan çerçeve, daha sonrasında yine akçaağaç yaprağı vardı. Fakat bu Kanada'da yakaladıkları yapraktı. So Young, anıları teker teker canlanırken gülümsedi.

Daha sonra eline eski bir kitap aldı. Bunu hatırlıyordu, bu onun yazdığı kitaptı. Tam 5 sene önce yazmayı bıraktığı eski kitabın kapağını sevdi ilkin. Bir isim bulamamıştı, yazdığı kitaba.

Bu kitap, Jungkook ve onun hikayesiydi. Bu kitap, onların aşkının kanıtıydı.

Gözleri dolan So Young, kitabın ilk sayfasını açtı ve buruk bir tebessümle okumaya başladı. Eskiden hayatını kitap yapmak isteyen genç kız, yaşadıklarını bir kitap edasıyla her gün bir kâğıda döküyordu içini.

Her bir kağıda, kalemin mürekkebiyle duygularını aktarıyordu. Bazen aksattı, yaşadıklarını yazmayı. Sadece Jungkook ile olan anılarını yazmayı tercih etti belki de, ya da sadece o anıları bir kitaba dönüşmeyi hak ediyordu. Bilemiyordu...

Ondan ayrı kaldığı yıllarda neler çektiğini bile yazamamıştı. Eğer okusaydınız, gözyaşlarınız sel olabilirdi. Bir yılını değil, bir gününü okumanız yeterliydi.

O zamanlar ölü bir insandan farkı yoktu.

Yazdığı her sayfayı, giderek artan gözyaşlarıyla okuyordu. Neler yaşamıştı böyle...

Kitabı baştan sonuna kadar okuduktan sonra, aklından bazı yerleri çok mu abartmışım acaba, diye geçirdi. Bir kitap olmayı hak edecek düzeyde miydi?

O sırada Jungkook, elini eşinin omuzuna atmak için uzatırken eli yataktaki boşluğa düştü. Kaşlarını çatarak yatakta doğruldu ve eşine baktı. Yanında yoktu, bu yüzden odadan çıkıp mutfağa geçti. Mutfakta da bulamayınca salona geçti en son. Onu yerde oturmuş, elindeki kitapla uğraşırken gördü. Gülümseyerek yanına oturmadan hemen önce yüzü düştü. Çünkü sevdiği kadının gözyaşları arasından hıçkırıklarını duymuştu.

"Aşkım? Neden ağlıyorsun?"

So Young, yanına oturan, endişeli gözlerle ona bakan eşine gülümsedi. Diyecek bir söz bulamadı, öylece elindeki kitabı ona uzattı.

Jungkook, eline aldığı eski kitabı açarak okumaya başlamadan önce kapağa baktı. Anime bir resim çizmişti, So Young. Bu anime, ona benziyordu. Daha başlamadan yüzünde bir gülümseme belirdi. Okumaya başlamadan önce eşinin dizlerinin üzerine başını koydu, uzanarak okumaya başladı.

So Young ise sadece Jungkook'un kitabı okurken vereceği tepkileri izliyordu.

Jungkook sayfaları çevirdikçe çeviriyordu. Her okuduğunda dolan gözleri arasından yine de buruk bir tebessümle okuyordu.

So Young, Jungkook'un saçlarını sevmeye başlarken Jungkook gözlerini kitaptan ayırıp saçlarını seven eşine baktı. Onu her şeyden çok seviyordu.

𝐃𝐢𝐬𝐞𝐚𝐬𝐞「 JJK 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin