27.Bölüm "Akçaağaç Yaprağı"

5.7K 510 305
                                    

Selams! Nabersiniz?

Bu arada instagramda takipçilerim biraz da olsa yükseldiğinde, soru cevap yapmak istiyorum.

Sizi de bekleriz.

Medya: Bölümle alakalı

Bölüme geçelim o halde.

🧡🍁

Her sabah erken uyandığımın faydası olacak ki, bu sabahta kendim erkenden uyandım. Uyandığımda kendimi bir sedyenin üzerinde olduğumu fark ettim. Kaşlarımı çatarak sedyeden indiğimde, karşı sandalyede uyuyan Jungkook'u ve hemen yanında, yerde küçük bir pufun üzerinde uyuyan Huysuz'u görmemle, dün geceyi hatırlamaya çalıştım. En son annemin odasındaydım?

Birinin beni taşıdığını hatırlıyorum. Bu Jungkook muydu? Evet evet, oydu. Adımı söylediğini hatırlıyorum. Bana şarkı söylediğini hatırlıyorum, sesi hafifçe kulaklarımda beliriyor. Ve bir öpücük, alnıma değen bir öpücük. O kadar narin ve hoş...

Saçlarımı düzeltip tam da Jungkook'un karşısında durdum, onu izledim bir müddet. Hafif aralayan dudaklarına baktığımda, gülümsedim. Alnına düşen bir tutam saçını geriye doğru ittiğimde, Huysuz'un sesini işittim.

"Şşştt sessiz ol, Huysuz."

Hâlâ miyavlamaya devam ederken, Jungkook'un beni görmemesi için hemen odadan çıktım. Kapının arkasında duraksayıp kalbimi dizginlemeye çalışarak, derin nefesler almaya çalıştım.

Sonunda nefesim normal haline döndüğünde, annemin odasına çıktım. Anneme baktığımda uyuyor olduğunu görmemle, daha fazla orada kalmak istemediğim için, koltukta bulunan çantamı ve telefonumu alıp odadan çıktım.

Bugün okula gitmem gerekiyordu. Bu yüzden hastaneden çıkıp, bir taksi çevirdim.

"So Young, bugün gelmesen de olurdu."

Hoseok beni camdan görüp, bahçeye yanıma gelmişti.

"Bu benim görevim. Gelmek zorundayım."

"Babamla konuşup izin alabilirdin?"

"Hadi ama, Hoseok. Beni burada istemiyor musun yoksa?"

Kaşlarımı kaldırıp konuştuğumda, ciddileşip bana kızdı.

"So Young, ben öyle bir şey mi dedim şimdi? Sadece senin için demiştim."

"Yah! Tamam, şaka yaptım sadece!"

Tatlı bir şekilde konuştuğumda, dudaklarını büzerek cevap verdi.

"Bir daha böyle şakalar yapma ama, tamam mı?"

"Tamam~"

Beraber içeriye girdiğimizde bütün çocuklar ayağımıza dolandı.

"Nasılsınız çocuklar?"

Gülümseyerek konuştuğumda hepsi bir anda bağırdı.

"İyiyiz!"

Aralarında kekeleyen de olsa, mutlu oldukları yüzlerinden belli oluyordu.

"Hadi beraber oyun oynayın, biz Hoseok ögretmeninizle beraber sonra yanınıza geleceğiz. Anlaştık mı?"

"Anlaştık!"

Güldüğümde, Hoseok da bana bakıyordu. Çocuklar kendi aralarında oynamaya giderken, biz de öğretmenler odasına girdik.  La Rin ve Woo Jin öğretmen de buradaydı.

"Merhaba, nasılsınız?" Diye konuya girdim. La Rin gülümseyerek cevap verdi.

"İyiyiz, So Young. Sen nasılsın? Az önce Hoseok'tan duyduk. Annen nasıl?"

𝐃𝐢𝐬𝐞𝐚𝐬𝐞「 JJK 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin