29.Bölüm "Nefretin Hüzüne Dönüştüğü An."

5.5K 460 235
                                    

Beni takip edip, diğer kitaplarıma da bakarsanız sevinirim...

🍁🧡

"Jungkook!"

"Yhaa! Erkek, oldu mu?"

Çatmış olduğum kaşlarım aniden gevşerken, sahte bir kızgınlıkla konuştum.

"Baştan söyleyebilirdin ama!"

Jungkook, kıkırdarken gözüme çok tatlı gelmişti ve bir an dayanamadım.

"Yhaa Jungkook..." Gidip sarıldım. Boyum kısa olduğundan kafasını eğerek boynuma gömmüştü. Kokusunu içime çekince, daha da sıkı sarıldı.

"Beni hâlâ seviyor musun?" Jungkook sesi titreyerek sorduğu soruya gülerek cevap verdim.

"Sevmesem sana şu an sarılır mıydım? Kokunu içime çeker miydim? O kadar güzel kokuyorsun ki, 8 yılıma bedel..."

"Sen nasıl koktuğunu bilmiyorsun sanki?"

"Kötü mü kokuyorum?" Ondan direk ayrıldığımda bir cevap bekliyordum. Üzerimdeki bluzu burnuma götürüp kokladığımda kötü kokmadığını fark ettim. Jungkook'a baktığımda ise kahkaha atıyordu.

"Gel buraya huysuz kedim."

O sırada Huysuz'un miyavlamasıyla daha da çok güldü. Ben de güldüğümde tekrardan bana sarıldı.

"Sanırım, diğer Huysuz'um seni kıskandı he?"

"Olabilir. Ama Jungkook kötü mü kokuyorum cidden?"

"Kötü mü? So Young, bütün parfümlere bedel kokun var. Nasıl kötü kokabilirsin ki? Bırak da 8 yılımın özlemini gidereyim. 4 yıl boyunca seni izleyip, dokunmamak o kadar zordu ki... Nasıl dayandım, bilmiyorum."

"Her gece kafamda türlü senaryolar kurdum ben. Sana bir şey oldu mu diye, her gece ölümü tattım ben. Her gece... Her an..."

Omuzlarıma öpücük kondurdu.

"Omuzlarına çok yük koydum, değil mi? İkimizin acısını, sen benden daha çok çekmişsindir. Benim senden haberim vardı, ama senin yoktu. Özür dilerim, ne kadar öpsem omuzlarını, yükünü hafifletemem biliyorum. Acılarını dindiremem. Ama bundan sonra gitsem bile, gitmeme izin verme..."

"Omuzlarımda bir yük var, evet. Ama bunun sorumlusu sen değilsin. Omuzlarımdaki yük, annemin bize yaptıkları ile dolu. Sana karşı öyle mahçup hissediyorum ki..."

"Şşşt, sakın öyle deme. Annene de kızma sakın. Kendine göre bir nedeni vardır kesinlikle. Onu yargılamadan önce onu bir dinle, olur mu?"

"O seni dinlemedi ama Jungkook. Nasıl bu kadar iyi olabilirsin?"

"Bu dünya yeterince kötü değil mi zaten? Bir de biz mi kötü olalım So Young?"

"Olmayalım ama..."

Devamını getiremediğimde, çalan telefonumla ondan ayrılmak zorunda kaldım. Jungkook sesli bir şekilde küfür ederken, arayan kişinin Hoseok olduğunu gördüm.

"Efendim Hoseok?"

Jungkook eğilip Huysuz ile oynamaya başladığında, Hoseok'un endişeli sesi beni de korkutmuştu.

"Neredesin So Young? Hastaneye geldim ama yoksun?"

"Ahh sakin ol, annemin odasının önünde misin?"

"Evet, So Young. Acilen gelmelisin."

"Ne oldu?!"

"Bilmiyorum So Young. Odaya bir sürü doktor girdi. Annene bir şey oluyor sanırım. Acilen buraya gelmelisin."

𝐃𝐢𝐬𝐞𝐚𝐬𝐞「 JJK 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin