19.Bölüm "Son gün"

5.8K 507 298
                                    

Selam! Ben geldim hshshj. Öncelikle beni takip etmiyorsanız, takip eder misiniz? Çünkü bazen kitaplarla ilgili şeyleri orada yayımlıyorum. Yorumlarınızı bekliyorum.

Medya~ Pazar sabahından So Young ve Jungkook

Hadi bölüme geçelim.

🧡🍁

Yazardan

Ertesi gün olmuş, genç kızın taşınacağı o gün gelmişti. Genç kız her ne kadar sevdiği çocuktan ayrılacağı için üzgün olsa da, gittiği zaman yine ondan ayrılmayacağını biliyordu. Dün geceden konuştukları gibi, bugün sabahtan pikniğe gidip orada güzel bir kahvaltı yapacak, daha sonrasında ise kendilerine ait bir sürü fotoğraf çekeceklerdi.

Sabah erkenden kalkan genç kız, annesine zorla yaptırdığı poğaça ve börekleri, biraz da kahvaltılık şeyleri piknik sepetine koyduğu gibi evden adımını attı. Binanın önüne geldiğinde ise sevdiği çocuğun onun beklediğini görmesiyle yüzündeki gülümsemenin büyümesi bir oldu.

"Günaydın sevgilim." Dedi genç adam. Genç kızın içi gitti. Karşısındaki genci gerçekten de seviyordu. Herkese ve her şeye rağmen.

"Günaydın sevgilim." Aynı şekilde karşılık verdi, genç kız. Onu taklit etmeyi seviyordu. Onun her şeyini seviyordu.

"B-bu nedir?" Dedi adam, kızın elindeki sepeti gösterirken.

"Piknik yapmak için."

"Ora-rada kafede kahvaltı yap-pardık." Genç adam kekelediği için zaman zaman utanıyor, kafasını eğiyordu. Genç kız, kaşlarını çatmıştı bu sefer. Çünkü genç adam, bunu çoğu kez yapıyordu. Bu, genç kızı rahatsız etmişti. Sorun kekelemesi değildi, sorun kekelerken utanıp kafasını eğmesiydi. Genç kız, sevdiği çocuğun yanında rahat olmadığını düşünmüştü. Rahat olsaydı, kekelediği için utanır mıydı? Oysa genç kız, onun kekelemesini bile seviyordu. Bu durum genç kızı üzmüştü. Ama belli etmedi...

Yaklaşık 20 dakika sonra birlikte bir piknik alanına geldiler. Büyük bir ağaç bulup, gölgesine yerleştiler. Genç kız, piknik sepetinden çıkardığı örtüyü ağacın hemen dibine serdi. Daha sonra da piknik sepetinden çıkardığı yiyecekleri teker teker örtünün üzerine sererken, genç adam da ona yardım ediyordu.

Piknik sofrası tamamen hazır olduğunda üzerine oturup, güzel bir kahvaltı yaptılar birlikte. Eski anılardan konuştular bir müddet. Birbirlerini gördüğü o geceyi hatırladılar. "O gece nereye gidiyordun" diye sordu genç kız. "Sahile" dedi, genç adam bir çırpıda. Sonra genç kızın aklına o gece genç adamın söylediği konuşma gelmişti.

"Ben buraya sa-sadece üzüldüğümde ve ken-ndimi yalnız hisset-tiğimde gelirim. Ki genellikle burada-dayım zaten."

Üzgün müydü o gün? Ya da doğru soru, benden habersiz kaç kere gittin sahile? Kaç kere üzüldün Jungkook? Kaç kere şahitlik etti deniz, gözyaşlarına...

Genç kız kendi kendine düşünürken zihninde yine sevdiği adamın söyledikleri yankılandı.

"S-sanırım sen gittikten sonra 2.evim bura-ası olacak..."

Genç kız dolan gözlerini sevdiği çocuktan sakladı. Gözlerini kapattı, arkasına dönerken. Kendi kendine mırıldandı.

"Ağlama, hayır ağlama. Ne sen onu, ne de o seni bırakacak. Ağlama..."

Gözyaşlarını temizledi eliyle. Arkasını hemen döndüğünde sevdiği çocuğu onu izlerken bulmuştu. Kaşları çatık bir halde sevdiği kıza bakıyordu, genç adam. Elleri genç kızın hafif ıslak yanaklarına değindi.

𝐃𝐢𝐬𝐞𝐚𝐬𝐞「 JJK 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin