35. Bölüm

6.1K 328 26
                                    

Herkese merhaba, hoşgeldiniz!
Yorumlarınızı ve votenizi eksik etmeyiniz.
Sizler kocaman seviyorum.  Bu arada bölüm upuzun oldu!
Multi medya: Gültane Hancı (Bölüm sonuna Gökdeniz ve ikisinin fotoğraflarını bırakacağım.)
Bir farklılık yapıp bu bölüme şarkı koyacağım.
Bölüm Şarkısı: İkimiz, Düşmedim Daha.
*
Gökdeniz yerinden hızla doğruldu ve umutlu gözlerle yüzüme baktı, "Bir şeyler mi hatırladın?" dediğinde hafifçe gülümsedim ve hızla kafamı salladım.

"Bu şarkıyı hatırladım, sana bunu yazdığımı da hatırladım ama o kadar." dedim sonlara doğru sesim kısılmıştı. Gökdeniz yanıma yaklaşarak elimi tuttu.

"Az kaldı, sevgilim. Hatırlayacaksın." dediğinde elimde olmadan güldüm. Hatırlamasam bile, yine sana aşık olurdum Gökdeniz.

"İlk tanıştığımız yere gidebilir miyiz?" dedim, buruk bir tebessümle.

"Tabi ki, ama gün bitti. Bugün güzelce uyu ve dinlen. Yarın sabah kahvaltı etmek için gideriz." dedi gülerek ardından yerinden doğruldu. "Hadi gel seni yatıralım." deyip koluma girdi ve beni usulca kaldırdı. Bu kadar ilgili davranması beni mest ediyordu.

"Yatacak mısınız?" diyerek bize doğru gelen Beril'e döndü Gökdeniz.

"Yoruldu ya, uyusa daha iyi olur. Yatırıp geliyorum hemen." dedi. Ardından üst kattaki odaya çıktık beraber, beni yatırdıktan sonra kalktı.

"Hatırlamak için kendini zorlama, bir şey olursa seslen güzelim." dedi ve alnımdan öptü. Ona nasıl bakıyordum bilmiyorum ama hüzünlendi ve odadan çıktı. Sanırım eskiden alnımdan öptüğünde bir şey hissediyordum lakin şu an bir şey hissedemiyordum.

"Hatırla!" diyerek hafifçe başıma baskı yaptım. "Kimseyi üzmeye hakkın yok, hatırla." diye sayıkladığımı hatırlıyordum sonrası güzel bir rüya.

Öne doğru bir adım attığım anda ayağım altında ezilen dal parçasından çıkan sesle o da, bende irkildik.
Geri zekalı dal!
Devam et kızım!
Hadi kızım!
Başımı iki yana salladım. Böyle olmayacaktı.
Koş!
Aniden koşarak ona sarıldığımda irkilerek ellerini arkasına uzattı. Ona sarıldığım an, hıçkırmaya başladığım andı. Yüreğim, beynim ona sarılmamı bekliyordu.
Burnumu boynuna yasladığımda karamelli çikolata gibi koktuğunu fark ettim. Göz kapaklarım kendiliğinden kapanıp bu anda bizi özgür bıraktı.

Gözlerimi hızla aralayıp doğruldum, nefes nefese kalmıştım. Aklıma gelen parça punçuk anıyla gülümsedim, o küçücük an'da bile onu ne kadar çok sevdiğim görünüyordu. Gözlerimi hızla yumdum, belki de yine görürdüm.
***
Ertesi sabah Gökdeniz evde yoktu, ben ise dün başka bir şey hatırlayamamıştım. Sabah ona her şeyi anlatmak için yanıma gelmesini beklemiş gelmediğinde ise onu evdekilere sormuştum. Şu an kendimi yakın hissettiğim bir tek o vardı. Üstelik kahvaltıya gidecektik. Kendimi kötü hissetmekten alıkoyamadım.

Sehpada duran telefonu alıp whatsapp'a girdiğimde tonlarca arama ve mesaj olduğunu gördüğümde duraksadım. Gültane senin ne sevenin varmış. Elf isimli kişi en az yüz mesaj atmış, Bebeğim isimli kişide eksik kalmamıştı, birde Gıybet grubundan oldukça mesaj vardı. Bunlar kimdi bilmiyordum ama konuşmaları okuduğumda aklıma gelen anıyla başıma hızla bir ağrı girdi.

Bebeğim kişisi sizi 'GIYBET' adlı konuşma grubuna ekledi!

05************:
Gültane aşkım
Görmeden platonik oldum sana
Gültane Hancı:
Bende elf!
Gültane Hancı:
Sizi eniştenizle tanıştırıyım!

MEYDAN || TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin